Bakar mısınız перевод на английский
2,532 параллельный перевод
Bakar mısınız?
Uh, could I have your attention, please?
- Bakar mısınız?
- Excuse me.
Bakar mısınız?
Excuse me.
Bakar mısınız? Vince ve Bonnie Goodson mı?
Uh, excuse me, Vince and Bonnie Goodson?
Sorun değil, yardımınıza ihtiyacım var. Benim için son bir resme bakar mısınız?
That's okay, but I do really need your help, and I was wondering if you could look at one more picture for me.
Bakar mısınız?
Hello?
Bu fotoğrafa bakar mısınız?
Will you look at this picture?
Hocam, bir bakar mısınız?
Doctor, can you look at this?
Resme bakar mısınız? Onu tanıyor musunuz?
Why don't you just take a look at the picture, and see if you recognize her?
- Bakar mısınız? - Ha? Haritadaki göl burası oluyor değil mi?
I would like to ask the lake is right here yes ah
Bakar mısınız?
Ahem, excuse me.
Bakar mısınız?
- Excuse me.
Bakar mısınız? Bira alabilir miyim?
Excuse me, I'd like a beer.
Bakar mısınız?
Hey, excuse me.
Bakar mısınız. Selam.
Excuse me, hey.
Pencerenizden sıklıkla bakar mısınız?
You watch out your window a lot, sir?
Tanrım, şuna bakar mısınız!
! Jesus, Lord, would you look at him?
Bakar mısınız? !
Excuse me.
Ağırlığına bakar mısınız?
To fulfill the agreement.
Hey, bakar mısınız?
Hey, excuse me?
Bakar mısınız?
Oh, excuse me.
Bakar mısınız? Başka bir sorun buldum.
Um, excuse me, I've found another problem.
Bakar mısınız, millet?
Excuse me, everybody.
- Çocuklara on dakika bakar mısınız? - Tabii.
Would you watch my kids for ten minutes?
Bakar mısınız?
Uh, excuse me.
Gidiyoruz. - Bakar mısınız?
We're out of here.
Pardon, bakar mısınız...
Hey, i'm, uh...
Bakar mısınız?
Mm. Pardon me.
Bakar mısınız?
Um, excuse me.
Bakar mısınız? ..!
Excuse me...!
Bakar mısınız, hanımefendi?
Excuse me, ma'am.
Bakar mısınız hanımefendi?
Excuse me, miss.
Bakar mısınız?
Excuse me?
Bir saniye bakar mısınız?
Can I have everyone's attention for a second?
Bakar mısınız, hanımefendi?
Excuse me, miss.
Bakar mısınız efendim?
Excuse me, sir?
Bayım, bakar mısınız?
Excuse me? Sir.
Bayım, bakar mısınız?
Sir, you have a minute?
Buraya bakar mısınız, lütfen?
Can I have everyone's attention, please?
Bakar mısınız biraz?
Here, load this guy up. You know what?
Bakar mısınız? Tek yolcu ben miyim?
Am I the only passenger?
Bakar mısınız?
Hey, lady!
Burnuna büyüklüğüne bakar mısınız.
I mean, look at the size of her nose.
Ajan Howard binada mı, bakar mısınız?
Would you find out if Agent Howard is in the building?
Şuna bakar mısınız?
Look at you. Oh, my God.
Bakar mısınız?
Uh, excuse me...
Bakın sizi rahatsız etmek istemiyorum ama benimle gelen şu küçük tatlı şeye bir bakar mısın?
I don't mean to... I don't mean to bug you, but can you look at the cute little number that came in with me?
- Bakar mısınız, dedektif?
- Excuse me, detective?
Şuna bakar mısınız?
Would you look at that?
- Bakar mısınız?
- Farrier.
Şuna bakar mısınız?
Would you look at this?