Bakayım перевод на английский
21,079 параллельный перевод
Tamam, sana bir bakayım.
Okay, let me just take a look here.
Homer, ben Lisa'ya bakayım, sen de Bart'a tıraş olmayı öğret.
Homer, I'll fix Lisa up, and you teach Bart to shave.
- Bir bakayım.
- Okay. Yeah, let me take a look at that. - Sure.
Bakayım.
- Let me check.
- bakayım...
- that lets...
Ama nereden bakarsam bakayım erkek arkadaşı 20 yaşında falan.
And her boyfriend is probably about 20 years old at the most.
Sadece sıkıldım ve buraya gelip nasıl olduğuna bakayım dedim.
Well, I was just bored and I thought I'd come see how you were feeling.
Sırala bakayım.
Line them up.
Bir bakayım.
Let me get into it, I'll...
Gidip bakayım.
Let me go check.
Bir bakayım.
Let me see.
Hakkında neler bulabileceğime bakayım.
I'll see what I can find on her.
Bakayım doğru anlamış mıyım. Bütün işi müşterileriniz yapıyor, bütün parayı siz mi kazanıyorsunuz?
Let me get this right... your clients do all the work, yet you chaps make all the money?
Haydi bakayım.
Come on.
- Ver bakayım.
Let me see that.
- Neler öğrenebileceğime bir bakayım.
Well, let me see what I can find out.
Gel bakayım şimdi buraya.
Now, get over here.
Çocuklar, çıkın bakayım.
Kids, get off.
Bir bakayım. O benim.
- That's me, that's a boy.
Evimdeyken başını eğme bakayım.
Stop putting your head down in my house.
- Ben sadece kendi işime bakayım.
- I'm just gonna mind my own business.
Ver de bakayım.
Let me see that.
Bakayım.
Let me see.
İzin ver de hesaplarına bakayım.
Let me see your books.
Feneri tut, bakayım.
Hold the torch, let me look.
Bir de ben bakayım.
Maybe I'll just check.
Birkaç gedik problemine bakayım dedim.
- So, I thought I would tackle the breach problem.
Şunlara bir bakayım ben.
I'm gonna take a look at this.
- Bir bakayım o zaman.
- Let me take a look.
Bir telefon buldum, kime ait bakayım diye açtım.
I picked up a phone, turned it on to see who it belonged to.
Dünkü ufak olaydan sonra sana bir bakayım dedim.
I wanted to check in after that little, um... incident yesterday.
Şimdi bırak da karıma bakayım.
Now let me watch you bein'my wife.
- Bakayım.
Let me see.
- Bırak da bakayım.
! Let me see!
Dur, ben bir bakayım. Tamam.
( sucks in breath ) Hold on, let me see.
Resme bir bakayım.
Let me look at the picture.
Tamam, konuşmana bakayım.
All right, let's look at the speech.
Dane Edna, koruyucu babalarına selam ver bakayım.
Dane Edna, say hi to your foster daddies.
Biraz gel bakayım. - Harika oyundu.
Hey, come over here for just minute, buddy.
Bataklıkta sivrisinek var mı diye mi bakayım?
- The mud and the mosquitoes?
Sen, otur bakayım. Pekâlâ.
Hey, you, sit down.
Ellerine bakayım.
Let me see your hands.
Dur bakayım.
- Let me see. - Ah...
Ona bir bakayım.
Let me see him.
Bağlantım burada mı bir bakayım.
I'll see if my contact's here.
Ben de bakayım.
Let me have a look.
Eline bakayım.
Let me see your hand.
Bir bakayım.
Here, let me see that one.
Gel bakayım buraya.
Come here. Mmm.
Ne yapabileceğime bir bakayım.
Let me see what I can do.
Gel bakayım.
Come for me.