Beklerim перевод на английский
2,842 параллельный перевод
Sorun değil, beklerim.
It's ok, I'll wait
Önce sen yap, ben dışarıda beklerim.
You go first and I'll wait outside.
Ve yine beklerim.
And come again.
Ben burada beklerim.
I'll-I'll-I'll be- - I'll be here.
Bu şehirde kirlilik beklerim ama bunlarınki aptallık.
But that's just stupid.
Evet, beklerim!
Yes, I'll hold!
Beklerim!
I will!
Evet, beklerim!
Ohh. Yes, I'll hold!
O halde, cahillikle, kendi sürprizimi beklerim.
Then, in ignorance, I await my own surprise.
Pekâlâ,... ben de mezara sırtımı döner burada beklerim ve aşağıdakileri korurum.
Well, I'll just wait for you here, then by the mausoleum with my back turned and my defenses lowered.
Beklerim. 93 00 : 06 : 42,810 - - 00 : 06 : 44,844 Uzun sürebilir.
I will wait.
Beklerim, sorun değil.
I don't mind waiting.
Ben Henry ve seni beklerim.
And I'll wait to eat with you and Henry?
Beklerim.
I'll wait.
Ondan beklerim.
I expect he would.
Teşekkürler, hatta beklerim.
Thank you. I'll stay on the line.
Öğle yemeğine kadar beklerim sonra üzerine atla, atla, atla.
Then I wait till around lunch, and then pounce, pounce, pounce.
- Tamam, beklerim. Ama birlikte çalalım.
- OK, I'll wait, but let's play together.
Sizi de beklerim Sayın Vali, zamanı gelince.
And yourself, Governor, when the time comes.
- Bir iş hakkında profesyonel tavsiyelerde bulunurken bunun gizli kalmasını beklerim.
- When I make a professional recommendation about a fell attending, I expect it to be kept in confidence.
- X'in pasa çıkmasını beklerim.
- Uh, wait for "x" to pass...
- Ben dışarıda beklerim.
- I'll step out. - No.
Eğer sırtın ağrıyorsa her zaman beklerim. Masaj terapistliği yapıyorum.
I work as a massage therapist.
- Beklerim o zaman.
Then i'll wait.
Düşün, beklerim ben.
I mean, go ahead, think about it. I'll wait.
Yarını beklerim.
I'll wait till tomorrow.
Beklerim.
I'll... I'll hold.
Ben burada beklerim.
I'll wait for you here.
Tamam. Ben burada beklerim.
Okay. I'll wait here.
Siz gidin, ben beklerim.
You two go and I'll wait here.
Gelmeyeyim. Evde beklerim.
I can't. I'll wait here.
Ozaman, ben de onlarla beklerim.
Well, I'll wait with them.
Ben de burada Bailey'in kafasını dışarı çıkarmasını beklerim.
I'll just wait up here until Bailey pokes his head out. It'll take a little longer, but...
Booze'dan, kendi havuzuna köpekbalığı atıp sonra suçu bana atmasını beklerim zaten.
You know, I wouldn't put it past the Booze to drop a shark in his own pool and try to finger me for it.
Köşelerde beklerim, yalnız,... kimsesiz,... temkinli,... her zaman son olması umuduyla.
I stand in corners, alone, lonely, waiting, always for one last time.
Onu biraz beklerim.
Maybe I'll just wait for him.
Sen kafamı karıştırıyorsun. Matt'i beklerim.
No, you just confuse me, I'll wait for Matt!
Ben burada beklerim!
We'll just wait for ya here.
Tamam, o zaman ben burada beklerim.
Okay, well, I'll just wait and- -
Burada beklerim.
I'm gonna wait here.
Dışarıda beklerim.
I'll be outside.
Bu bilgiyi paylaşmaktan mutluluk duyarım ama kısasa kısas beklerim.
I'm more than happy to share my information, but I expect a little quid pro quo.
Seni beklerim.
I'll wait for you.
Beklerim!
I'll be waiting!
- Ben beklerim.
- Go ahead, I'll wait.
Ben beklerim.
I'll be there.
Ben beklerim.
I'll wait.
Beklerim ben.
I'll wait over here.
Her zaman beklerim.
Well, you're welcome any time.
Evet, tabiiki beklerim.
Oh.
Ben burada beklerim, teşekkür ederim.
I'll wait here, thanks.
bekle 9205
beklemek 37
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
beklemek 37
bekleyin 1931
bekledim 48
bekle beni 131
bekleriz 49
bekleme 36
beklemiyordum 16
bekleyeceğim 167
beklemedeyim 24
bekle bir dakika 1308
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyemem 97
bekle biraz 541
bekleyin lütfen 40
beklemek istemiyorum 17
beklemede kal 74
bekleyelim 43
beklesene 61
bekle bir saniye 289
bekleyin bir dakika 145
bekleyemem 97
bekle biraz 541
bekleyin lütfen 40
beklemek istemiyorum 17
beklemede kal 74