Bilirim перевод на английский
10,747 параллельный перевод
Onun için en iyisini ben bilirim.
I know what's best for him.
Her zaman nerede olduğunu bilirim.
I always know where she is.
Oğlumu nasıl düzelteceğimi bilirim.
I know how to fix my son.
Biyolojiden anlamam ama radyo frekanslarını, ne kadar yükseğe çıkarsan sinyalin o kadar az kesintiye uğradığını falan bilirim.
I don't know biology, but I do know with radio frequencies, the higher the altitude, the less interference with the signal.
Bir itfaiyecinin ortağını kaybetmesi ne demektir bilirim.
I know what it's like to lose a fellow firefighter.
- Çünkü sen benim arkadaşımsın. Çünkü insanın annesini kaybetmesinin nasıl bir şey olduğunu bilirim. Çünkü bana benden nefret ettiğini söylediğinde...
- Well, because you're my friend, because I know what it feels like to lose a mother, and because when you told me you hated me, that was pretty much the worst thing I had heard in a long time.
birini kaybetmenin acısını bilirim.
I know the pain of losing someone, Ms. Garima.
Bakın bu işi uzun zamandır yapıyorum. Sevdikleri ölenlerin nasıl tepki verdiklerini bilirim.
Look, I've been doing this job a long time, and I know people react when they've heard that a loved one is dead.
- Benim gibi biri mi? - Polisleri iyi bilirim.
Someone like me?
Gökyüzü nasıl düşer bilirim.
I know it feels like the sky is falling now.
Eğer, eh... olup biten ya da aklındaki şeyler için konuşmak istersen, hani ben, uh, yani... böyle şeyleri bilirim.
If you, uh... you need to talk about what's been, you know, on your mind, I can, uh, you know... I can do that sort of thing.
Bu bakışı bilirim.
I know that look.
İnsanları okumayı bilirim.
I know how to read people.
- Nasıldır bilirim.
I know what that's like.
Yan etkiler konusunda az çok bir şey bilirim.
I know a thing or two about side effects.
Bilmez miyim, çok iyi bilirim.
Oh, I do. I absolutely do.
- Seni nerede bulacağımı her zaman bilirim.
I always know where to find you.
Ne istediğimi çok iyi bilirim.
I know exactly what I want.
Müzik işindekileri bilirim.
I know people in the music business.
Çünkü ben dişi sıçanların ihtiyaçlarını bilirim.
'Cause I know what girl rats need.
Dişi sıçanları boşaltmayı bilirim.
I know how to make a girl rat come.
Ne zaman hazır olduğunu ben bilirim Efendi Bruce.
I'll tell you when you're ready, Master Bruce.
Öncelikle, bana güvendiği için bu şehre teşekkürü borç bilirim.
First, I would like to thank this city for the immense trust it has placed in me.
Bu havalandırmaları iyi bilirim.
I know these vents.
Yıllarca yalancının biriyle yaşadım. Ve bir şeyler uydurduğun zaman nasıl olduğunu bilirim.
I lived with a liar for years and years, and I know what it sounds like when you make something up.
Erkekleri bilirim.
I know men's ways.
Bak, çan kuleme dönmeden önce o bakışı bilirim diyelim.
Look, before I shuffle back to my bell tower, let me just say I know the look.
İyi bilirim.
I should know.
- O hissi iyi bilirim.
- Know the feeling.
Kutuları bilirim.
I know about cans.
- Evet, iyi bilirim.
Oh, yeah, I know how that goes.
Bu işler nasıl yürür, bilirim.
I know how these things work.
Gri pazıbendinin ne anlama geldiğini bilirim.
I know what a gray armband means.
Senin gibi çocukları bilirim.
I remember guys like you.
Bu sebeple sizlere, görev başındaki cesur ve kahramanca tutumunuzdan dolayı bir teşekkürü borç bilirim.
In this ceremony, I hereby express my appreciation for your heroism and bravery in the line of duty.
Neler dönüyor bilirim.
I got it going on.
Savaşmak bu savaşı kazanmanın tek yolu. Ben de sadece savaşmayı bilirim.
Fighting is the only way we got to win this war, and fighting's all I know.
O türleri bilirim.
I know the type.
Bunları duymak beni üzüyor çünkü, birbiriniz geri kazanmak zordur bilirim.
It pains me to hear that, because I know how hard you fought to get back to each other.
Ve yalnızlığı da iyi bilirim, ama böyle davranmaya gerek yok.
And I can well understand feeling alone, but this is no way to behave.
- Evet, bilirim zaman paylaşımını.
Yeah, I've heard of time-sharing.
Tamam, bilirim o hissi.
Okay, well, I know that feeling.
Ben ne bilirim ki?
Oh, I do know what.
Senin gibileri bilirim.
I know all about you.
Ne kadar zor bir parçadır bilirim.
And yet I know that it is not not an easy air.
Size ne kadar bağlı olduğunu iyi bilirim.
I know... that she is very attached to you.
Kötü adamlar nerededir bilirim.
I know where the bad guys are.
Nasıl düşündüklerini bilirim ve hızlı silah çekerim.
I know how they think, and I'm a quick draw.
O duyguyu bilirim.
I know the feeling.
Seni bilirim Walt.
I know how you get, Walt.
- Bırakmanın ne kadar zor olduğunu bilirim.
I know it's not easy to let go.
bilirsin 3409
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24
bilirsin işte 407
bilir misin 110
bilirsiniz 1045
bilirsiniz ya 19
bilirsin ya 42
bilirsiniz işte 75
bilir misiniz 24