Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Bir araba

Bir araba перевод на английский

13,277 параллельный перевод
Öyle bir araba baya para kazandırır.
A ride like that would fetch top dollar.
Interstate 10, Canton civarında eski bir araba fabrikasında.
An old auto factory off Interstate 10 near Canton.
Çok hızlı olan bir araba.
One that is very fast, very fast.
Size söyledim, bir araba kazasında falan bulunamam.
I told you, I could not have been in a car accident.
Vegas'tan kaçıp gitmeyi konuştuk. En baştan başlamayı, yeni kimlikler, yeni bir araba, yaşanacak yeni bir yer.
We had talked about getting out of Vegas, starting fresh, new I.D.s, new car, place to live.
Üzgünüm Katherine. Bir araba ayarlayacağım.
I'm sorry, Katherine.
Peşimizde bir araba var.
There's a car following us.
İlk yardım ekibi, otoban kenarında yaşayan evsiz bir adama battaniye götürmeye gittiğini söyledi. O sırada yoldan çıkan bir araba çarpmış.
Medics say she was bringing a blanket to a homeless guy under the expressway, and a car skidded off the road and ran right into them.
Otobanın altına sığınmış evsiz bir adama battaniye götürmeye gitmiş. Bir araba kayarak ikisine de çarpmış.
Apparently, she was delivering a blanket to a homeless man camped out under the expressway, and a car spun out and hit them both.
Gerçekten güzel bir araba.
This is a really nice car.
Bir araba arkamdan geliyordu.
I did. A car coming up behind me.
Bu tanık bir araba tamircisi mi?
Is this witness a car mechanic?
Bir araba.
I heard a car.
Kullanılmış bir araba almak gibi.
It's like buying a used car.
Eskiden bizim arka tarafta motoru ve diğer parçaları sökülmüş bir araba vardı. Yanına bir de yatak sermiştik. Aküsü de vardı.
Once, we had a car up there in the back with the motor out and everything else and we had a bed back there and then we had a battery in it, so we could listen to the radio,
Yukarısında ufak bir araba yolu var. Şuradaki birkaç aracı görüyorsunuz. Ben de "Orayı aramalıyım" diye düşündüm.
So up on the top, there's a little car path and you can see there's some vehicles here and I thought, " I have to search up there.
Belki ön tarafta bir araba vardır.
Maybe it's a car up front.
Bir araba, araba bu, araba görüyorum!
It's a car! It's a car! I see a car!
Amcamdan bir araba ödünç alabilirim ve bu ağır eşyaları oradan oraya taşımak zorunda kalmazsınız.
I can borrow a car from my uncle, and y'all won't have to lug all this heavy equipment around.
- Çocuklar, bir araba almalıyız.
- Guys, we got to get a car.
Orada saatlerce oturdum, ve hava çok soğudu sonra eski bir araba geldi ve uzun, zayıf bir adam çıktı.
I sat there for hours, and it got really cold, and then, this old Buick pulls up and this tall skinny guy gets out.
Bir tatil, gibi. Yaşlı bir araba alacağım ve süreceğim.
Buying an old car and just driving off.
Ateşe bir araba var.
Ooh, there's a car on fire.
Şu anki sigorta poliçemizle sadece tedavi giderleri bile bir araba fiyatı.
With the insurance that we have now, the cost of my medication alone, is as much as a car payment.
Bir araba kiraladım sağ ol.
- I sent for a car, thanks.
Amerika'ya geri döndüğümde muhtemelen, benim gibi sikik bir veteranla aynı evi paylaşıyor, ikinci el bir araba kullanıyor ve bir yerde özel güvenlik görevlisi olarak çalışıyor olurdum.
Back in America... I'd probably just be another fucked up vet, living in an apartment, driving a used car, be a security guard at some place.
Bence güzel bir araba yolculuğu olur, siz ne dersiniz?
I mean, it would be a nice road trip, don't you think?
Sizi götürüp getirecek bir araba ayarlarım.
Just a drink. I'll have a car pick you up and take you back.
Ters gitti ama kaçtım, bir araba çaldım.
It went wrong, But I busted out, but I stole a car.
- çıktım ve bir araba çaldım, içinde 5 milyon Euro oldu.
Broke out and stole a car, there was 5 million Euros inside.
Aşağıda beni bekleyen bir araba olsun.
Have a car waiting downstairs for me.
Yarım mil yürüdüm, North Reading'de bir araba çaldım, Ve Somerville'de bulduğum bir Dodge ile değiştirdim.
I walked half a mite, stole a car in North Reading, and replaced it with a Dodge I found in Somerville.
Harika, sana bir araba göndereceğim.
- Great, I will arrange a car for you.
Bu kadar mı yani? Ve bu yeni işinin biraz daha hızlı bir araba almana olanak sağlayacağını söyleyebilirim.
So the loan guy called.
Hâlâ her sabah kravatını takıyorsun araba satıyorsun ve harika bir babasın.
You still put a tie on every morning, you sell cars, you're a great dad.
Bisikletimi sürüyordum ve bir araba gördüm.
So that's why I always feel as if I was the one who led her to her death.
Bir keresinde pulmoner arter çökmesi yaşayan bir hastanın kirli bir yolda pipet ve araba anahtarıyla hayatını kurtardım.
I once re-inflated a collapsed pulmonary artery on a dirt road with a straw and a set of car keys.
Bu araba potansiyel tehlikeleri görmek ve onlardan kaçınmak için caddenin 3 boyutlu bir haritasını oluşturmak için kullanıyor.
The car uses them to create a 3-D map of the street ahead to see and avoid any potential hazards.
- Araba her sürüşe çıktığında bir cadde hakkında yeni bir şey öğreniyor,... diğer sürücülerin davranış dinamikleri, yayalar,
- What does that mean? - Each time the car is driven, it learns something new about a-a street, the, um, behavioral dynamics of other drivers, pedestrians,
- Ama otoyolda güvenli iki araba mesafesini koruma durumunda değil. Durun bir dakika.
- But not in the case of keeping a safe two-car distance on the freeway.
Sanki her zaman Britney'im ama bazen Bana Bir Kere Daha Vur Britney'im ve bazen de kafasını kazıtmış araba camlarını indiren Britney'im.
It's like, I'm always Britney, but sometimes I'm Hit Me Baby One More Time Britney, and sometimes I'm... Shaved head, smashing car windows Britney.
Araba dışında elimizde bir şey var mı?
[siren wailing ] [ officer 1] Other than the car, do we have anything else?
Olay yerine, Avery Araba Mezarlığına ilk geldiğinizde giriş çıkış kayıtları tutulmaya başlanmış mıydı ya da bir kontrol noktası oluşturulmuş muydu?
Now when you got to the scene, the Avery Salvage scene, had there been any kind of log in or check in procedure put in place yet?
Seni bıraktıkları sırada sizin arazide durmuş, araba resmi çeken bir kız vardı.
And you're dropped off, it's such an event that someone's standing in your field taking a picture of that van...
Odun, lastik, eski bir dolap ve bir tane araba koltuğu.
Wood, tires, an old cabinet and a van seat.
- Ve 50 dolarda bir adamın araba ön camını tamir ettirir.
- And 50 bucks to fix a guy's windshield.
Tanık olarak konuşan bir balıkçı da gece saat 11'den önce orada araba görmediğini beyan etti.
A fisherman just testified that not a single car was there before 11 p.m.
Mutlu bir ailen, minikler liginde koçluğun araba kredin falan mı olacak sandın?
Thinking you can have a happy family... And coach little leagues and make car payments?
Vinny Pazienza'nın içinde olduğu araba bir taraftayken, diğer araba da... Yakınları ne olduğunu öğrenmek için Kent County Hastanesi'nde toplanıyor.
They show the car in which Vinny Pazienza was riding as well as the other car here at Kent County Hospital as friends and family are gathering to see what actually happened in the accident.
Sigorta bilgisini değiştirmek için şimdi iyi bir zaman mı Araba malzemeleri için mi?
Is now a good time to exchange insurance information for the car stuff?
Araba bizden başka bir şey taşımıyor -
The carriage held but just ourselves -

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]