Bir nedeni olmalı перевод на английский
427 параллельный перевод
Eğer Martha gibi bir kadın kocasından kaçıyorsa bir nedeni olmalı.
If a woman like Martha runs away from her husband, there must be a reason.
- O halde bunun bir nedeni olmalı.
It becomes, then, a question of motive.
Ama içmenin bir nedeni olmalı Don.
But there must be a reason why you drink.
Uyku uyuyamıyorsan, bunun bir nedeni olmalı.
If you haven't been sleeping, there must be some reason for it.
Bir nedeni olmalı.
There must be a reason.
Bir nedeni olmalı mutlaka.
How are you?
Bir nedeni olmalı, bilmeden birşey yapmış olmalıyım.
There must be some reason, something I've done without knowing.
Bir nedeni olmalı.
There has to be some reason!
Bunun burada olmasının bir nedeni olmalı.
There must be some reason this is here.
- Ama bir nedeni olmalı, değil mi?
He'd have to have some reason to do it, don't you think?
- Bir nedeni olmalı mı?
- Must there be a reason?
Bir nedeni olmalı.
There's got to be a reason.
Bu hislerimin bir nedeni olmalı.
I keep wanting to know what makes him tick.
Mutlaka bir nedeni olmalı.
There must be a motive somewhere.
Bir nedeni olmalı.
There must have been a reason
Ama bir nedeni olmalı. Bir nedeni olmak zorunda!
But there has to be a reason.
Emin değilim, sevgili oğlum ama... bir nedeni olmalı, evet tıpkı evrendeki her şey gib, bir nedeni vardır.
Well, I'm not quite sure, dear boy, but... there must be a reason for it, yes like everything else in the universe, there is a reason for it.
Bunun mutlaka bir nedeni olmalı!
There has to be a reason. - There has to be a reason!
Kimsenin almayı denememesinin bir nedeni olmalı.
Must be some reason nobody ever tried to take it.
Bir nedeni olmalı.
There must be some reason. Yah-dee-tah-tah!
Böyle yapmasının bir nedeni olmalı.
There must be a reason why she's doing what she's doing.
" Anne beni Muriel'e yakıştırdı bunun bir nedeni olmalı.
He thought : Anne has pledged me to Muriel.
Seni yasakladılarsa bir nedeni olmalı.
You must have been barred for a reason.
Şey, Onun bir nedeni olmalı.
Well, there must be a reason for it.
Sanıyorum ki, çetede kalması.. için geçerli bir nedeni olmalı
He must have reasons... to stay in the gang, we guess
Bilmiyorum, ama bir nedeni olmalı.
- Who? I don't know, but there's a reason.
Bir nedeni olmalı!
There is a reason!
Montoya'nın bir nedeni olmalı.
Montoya must have a motive.
Bunun mutlaka bir nedeni olmalı.
There has to be a reason.
Sanırım iyi bir nedeni olmalı
I think he has his reasons
Bunun bir nedeni olmalı.
There must be a reason for you to be here.
Tek bildiğim, yaptığının iyi bir nedeni olmalı yoksa çoktan dönerdi.
Alls I know is, he must've had a good reason, or else he would've been back by now.
Ama insanımsı bir yaratığın bu kadar çabuk gelişmesinin bir nedeni olmalı.
But there must be a reason for a humanoid creature evolve so quickly.
Bir nedeni olmalı.
There must have been a reason.
Bir yıldır iş için tutulmadı bile. Bunun bir nedeni olmalı.
He hasn't been hired for over a year.
Dur. Hepimiz buradayız. Bunun bir nedeni olmalı.
Wait, We're all here, There must be a reason for this,
Bunun bir nedeni olmalı Carson.
There's gotta be a reason why he's flushing the toilet, Carson.
Bunun bir nedeni olmalı.
There must have been a reason for that.
Bir nedeni olmalı, faturayı ödedim.
There's gotta be a reason.
Cyrus bunun bir nedeni olmalı, hepsi bu.
You should have caused it, Cyrus, is all.
Eğer bazı kuralları çiğnemesi gerekirse, bunu yapmak için iyi bir nedeni olmalı.
If he felt it necessary to violate regulations, he must have had a very good reason.
Bir adamın eve dönmesi için illa bir nedeni mi olmalı?
Does a man have to have a reason for coming home?
Adam uzun. Ama başka bir nedeni de olmalı.
Well, he's tall, but there must be another reason.
Bir nedeni mi olmalı?
Must there be a reason?
- Bir nedeni mi olmalı?
- Does there have to be a motive?
- Sanırım özel bir nedeni olmalı..
- I guess she has some special reason.
Beni görmeğe gelmenin bir nedeni olmuş olmalı.
You must have had a reason for coming to see me.
Yani, bir cinayet nedeni olmalı.
I mean, there has to be a motive.
Şey, sizin gibi bir kaç zeki insan için cinayet nedeni bulmak çocuk oyuncağı olmalı.
Well, finding a motive should be a piece of cake for a couple of clever men like you.
Herşeyin bir nedeni mi olmalı?
Everything has to have a reason?
Mantıklı bir açıklaması olmalı, bilimsel bir nedeni.
There's got to be a logical explanation, a scientific reason.
bir nedeni yok 30
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bir numara 327
bir noktada 19
bir nevi 51
bir ne 155
olmalı 170
olmalısın 39
olmalıydı 23
bir numara 327
bir noktada 19
bir nevi 51
bir ne 155