Birşeyler перевод на английский
15,601 параллельный перевод
Burada birşeyler oluyor.
There's something going on in there.
Kendin için birşeyler yaptın değil mi?
You certainly made something of yourself, didn't you?
Şayet insanlar onda yanlış birşeyler olduğunu anlarlarsa...
If people think there's something wrong with him...
O tam anlamıyla insanlarlar için birşeyler kesiyordu peynirin içine koymak için, bu yüzden oradaydı... 4 gün önce,
He literally just cut things up for other people to put in cheese, so there was... Four days ago,
Herkes imparatorluğun görkemli hayatında keyifsürmek istemiyor, ya da senden birşeyler kazanmak.
Not everyone wants to bask in the imperial halo, or wants to gain something from you.
Sonunda birşeyler ters gidecek kavga etmeye başlayacaksınız ve hayatımızı cehenneme çevirecek.
Eventually, something is gonna go wrong, you guys are gonna start fighting, and she will make our lives a living hell.
Bu gece belki beraber dışarı çıkıp birşeyler içeriz ve devamında belki birşeyler olur diyordum.
I was thinking maybe we could go out, have some drinks, see what happens.
İkramlık birşeyler çıkarmayacak mısın?
Maybe you want to put something out?
Nolan, aşağıdaki markete gidip bize atıştırmalık birşeyler alsana.
Nolan, why don't you run down to the store and get our guests some snacks?
Git birşeyler ye.
Just go eat some food.
Hapisane gardiyanı olabilirim ya da güneyli birşeyler.
I could be a prison warden or a Southern anything.
Birşeyler yap, evlat!
Do somethin', boy!
Birşeyler ver bana.
Give me something.
Sanki restoranın habercileri gibi sürekli birşeyler yazıyorlar.
They always writing stuff down like they're the reporters of the restaurant.
Ve şehirdeki her kızla birlikte olan adam bir anda korkmaya başlıyor. Çünkü kadına birşeyler hissetmeye başlıyor.
And you're the player who's been with every girl in town and all of a sudden you're afraid because you're starting to have feelings for this one.
Bildiğiniz gibi yazarın konuşmak veya birşeyler yazmak için içmeye ihtiyacı vardır..
You know the writer... needs a drink to talk or write on something.
Hazır buradayken, birşeyler için.
As you are here, you should have a drink.
Birşeyler yazıyor musun?
Are you writing something?
O zaman sıkıcı olmayan birşeyler denemelisin.
Then you should try something not boring.
Birşeyler yedin mi?
Have you eaten?
Birşeyler yemek ister misin?
So you want something to eat?
Çıkmadan önce atıştırmalık birşeyler alacağım sadece.
Just going to grab a snack before I head out.
Birşeyler içmeye geldim.
Just grabbing a drink.
Düşündüm ki sen... sen benim geçmişimi kendi geçmişinde sakladığın birşeyler olduğu için kurcalıyorsun.
I thought you were - - you were digging into my past because you yourself had something to hide.
Biliyorum söyleyeceğim yasak ama küçük bir kaçamak yapıp birşeyler içelim.
I know it's verboten, but let's say we play a little hooky, go get a drink.
- Hadi gidip birşeyler içelim.
- Let's go get that drink.
Hepsini birleştirirsem ortaya birşeyler...
If I can get this whole thing put together, I might be able to...
Rusları istiyorsan, birkaç gün önce birşeyler söyleseydin. Birkaç gün önce Ruslar olduğunu bilmiyordum.
You wanted Russians, should have just said something a couple of days ago.
Sana biraz su ve yiyecek birşeyler getirteceğiz.
We will get you some water and something to eat.
Öyle ya da böyle birşeyler bulmak zorundayız.
One way or another, we have to find something.
Ama birşeyler değişti.
But something has changed out there.
Evet çocuklar için birşeyler aldım.
- Yes, I bought some things for the children.
Birşeyler söyledim. - Kapıdan.
I told him things. ~ Through a door.
Ayrıca düşündük te halâ 3. yatak odamızı doldurmak için birşeyler yapmamız lazım.
Plus we realized we still needed something to fill our empty third bedroom.
Turuncu birşeyler giyerim.
I'll wear orange.
Ya da içimdeki başına kötü birşeyler geldiğine dair hissin doğru olup olmadığına.
Or if this feeling I have inside is actually right and something bad happened to him.
Birşeyler yemelisin.
You should eat something.
İyi birşeyler yapmaya çalışıyordum.
I was trying to do good.
Birşeyler yapan bir adamın hayatındaki... bir eş olarak hatırlanacağım.
I will be remembered as the wife of a man who did something with his life.
Benden birşeyler sakliyorsunuz.
You keep secrets from me.
Red, burada, bu büyük Beyaz Saray'da bu Başkan'la ilgili senin asla bilmediğin birşeyler oluyor.
Red, there are things that happen here in this big white house with this particular president that you will never, ever know about.
Galiba birşeyler hissetmenin hiçbir şey hissetmemekten daha iyi olduğunu düşündün.
I think that you thought feeling something was better than feeling nothing.
Bence hepimiz birşeyler hissettik.
I think we all felt something.
Hemen yap birşeyler!
Just get it done!
Şimdi bulaşıkları yıkayacağım ve daha sonra sende beni birşeyler satmak için Chimdale'e götüreceksin.
So, I'm gonna wash up, and then you're driving me to Chimdale to sell that thing.
Abby boşanması ile ilgili birşeyler söyleyebilir.
We're gonna need dirt. Abby must have something from the divorce.
Bu işte öğrendiğim en önemli şey... herkesin sakladığı birşeyler olduğu.
Fair enough. The thing I've learned in this business Is that everybody has something.
Doğru olmayan birşeyler var beyler.
Something's not right, fellas.
Evet, demekki katilimiz birşeyler arıyormuş.
All right, that says our killer was looking for something.
-... itiraz edersem, birşeyler saklıyormuşuz gibi görünecek.
- it'll look like we're hiding something.
O çoçuklar sana zorbalarla başa çıkmak için birşeyler öğretebilirler.
Those guys could teach you a little something about dealing with intimidation.
birşeyler oluyor 22
birşeyler söyle 44
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşeyler söyle 44
birşeyler yapın 17
birşeyler yap 72
birşeyler yapmalıyız 24
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşeyim yok 25
birşey duydun mu 16
birşey yap 33
birşey var 18
birşey daha var 35
birşeyi yok 20
birşey daha 28