Biz bir takımız перевод на английский
559 параллельный перевод
Biz bir takımız, kardeşlik grubu gibi bir şeyiz.
We're a team, we're like a band of brothers.
Dinle tatlım, biz bir takımız.
Listen, baby, we're a team.
Biz bir takımız, Breck.
We're a team, Breck.
Biz bir takımız, unuttun mu?
We're a team, remember?
Biz bir takımız.
We play as a team.
Biz bir takımız.
We're a team.
Biz bir takımız. Unuttun mu?
We're a team, remember?
Biz bir takımız.
We're a fucking team.
Yani, araba kullanabilirim, para biriktirebilirim ama biz bir takımız ve size ihtiyacım var, anlıyor musun?
I mean, I can drive, I can collect money, but we're a gang, and I need you here, you know?
Biz bir takımız!
We're a team!
- Bak koç, biz bir takımız.
- Look coach, we are a team.
Aslında benim bilgime ya da hiçbir şeyime ihtiyacın yok, ama garip hissediyorum, bilmiyorum, sanki biz bir takımız gibi.
I know you really didn't need my test answers or anything, but I kinda got the feeling like, I don't know, like we were a team in there.
Biz bir takımız Loudon.
'Cause we're a team, Loudon.
Roseanne, Wellman Plastics'te..... biz bir takımız.
ROSEANNE, HERE AT WELLMAN PLASTICS, WE ARE A TEAM.
Biz bir takımız, Spike.
Were a team, Spike.
- O zaman biz bir takımız, ben de yemek yemeyi severim.
- We " re a team, cause I like to eat.
Biz bir takımız.
We crew.
Biz batarsak sen de batarsın, çünkü biz bir takımız.
Yeah, we all go down if you do,'cause we all crew.
- Biz bir takımız doğru değil mi?
- We're a team, right?
Bu biz bir takımız gibi değil, nasılsa.
It's not like we're a team, anyway.
- Biz bir takımız.
We're a team.
Biz bir takımız.
We're a team here.
Çünkü biz bir takımız.
Because we're a team. Come on.
Biz bir takımız, değil mi?
We're a team, right?
Evet, biz bir takımız!
Yes, we're a team!
Biz bir takımız.
We're a team, honey.
- Ama biz bir takımız, efendim.
- But we were a team, sir.
Bunun üstesinden geleceğiz... çünkü biz bir takımız.
And we'll make it through this because... we are a team.
- Hayır, biz bir takımız!
- It's not just you. We're a team.
Biz bir takımız.
We're supposed to be a team.
Ne demek "çekiliyorum"? Biz bir takımız.
- We're a team.
Biz bir takımız.
We're a team!
Mükemmel bir takım olacağız, biz ikimiz.
We're going to be a great team, the two of us.
Ve biz dürüst bir takım olacağız.
"And we'll prove a loyal crew"
Biz gerçekten iyi bir takımız.
We make a really good team.
Biz iyi bir takımız, değil mi?
We're a good team, right?
Biz hepimiz bir takımız, değil mi?
We're all on the same team, aren't we? I don't know.
- Biz bir bilimadamı takımıyız...
- We're a team of scientists- -
Tanrım. Biz yeni bir yüzyıldayız fakat eskisinde takılıp kalmışsın! Tıpkı inancın gibi.
My God, we're into a new century, but you are stuck in the last, just like your damned clergy.
Izlanda zorlu bir rakip olabilir, ancak, uh... biz de Amerikan Milli takımıyız ve galip geleceğimize inanıyoruz.
Iceland may be tough, but, uh... we're Team U.S.A. and we're goin'all the way.
Biz her zaman bir takımız.
We are partners, after all.
Biz bir gazeteci takımıyız.
We are a reporting team.
Biz bir takımız, tamam mı, kardeşim?
Look, Adam, you don't worry'bout nothin'.
- Biz bir takımız!
- Hey!
Biz iyi bir takımız, sen ve ben.
We're a great team, you and me.
Çünkü biz gizli bir anti terörizm takımıyız. O kadar gizliyiz ki parmağımızı şaklatsak hiçbirşey olmuyor.
Because we're a covert anti-terrorism team that is so secret... that when we snap our fingers nothin'happens!
Yüz karaları Bir suikast takımı vardı... Biz kongreye bunları kullandığımızı bildirene kadar 81 yılında onları kapattırdık.
Black Sheep was a covert strike team... we used to run until Congress shut us down in'81.
- Biz bir... takımız.
We are a team.
- Ama biz harika bir takımız.
- But we make such a great team.
Kötülüğün güçlerine karşı takım çalışmasının keskin kılıcıyla ve dostluğun balyozuyla saldırdık. Biz bir numarayız.
We struck down evil with the sword of teamwork, the hammer of not bickering.
Biz koşan bir takımız.
We're a running team.