Bu harika olurdu перевод на английский
529 параллельный перевод
Oh, bu harika olurdu.
Oh, that'II be nice.
Bu harika olurdu.
It would be absolutely marvellous.
- Bu harika olurdu.
That would be wonderful.
Julie Maragon'la evlenebilseydin evlat, bu harika olurdu.
That'd be somethin', boy, if you was to marry Julie Maragon.
Bu harika olurdu.
Hey, that'd be great.
Oh, Miles, bu harika olurdu!
Oh, Miles, that would be absolutely wonderful!
Thomas, bu harika olurdu.
Oh, Thomas, Thomas, that would be wonderful.
Hey, bu harika olurdu.
Hey, that'd be neat.
Bu harika olurdu, öyle değil mi?
That would have really been terrific.
Bu harika olurdu!
Oh, that would be wonderful!
- Bu harika olurdu.
- That would be great.
İşte bu harika olurdu.
Wouldn't that be fantastic?
Oh, bu harika olurdu.
Well, that'll be just fine.
Bu harika olurdu.
That would be great.
Evet, bu harika olurdu.
It'd be great if he were here.
Bu harika olurdu.
Won't that be grand?
Evet, bu harika olurdu.
Yeah, that would be a trip.
Bu harika olurdu.
That'd be great.
Bu harika olurdu.
- That'd be great.
Evet, bu harika olurdu.
Yeah, that would be nice.
Ben de "Bu harika olurdu" dedim.
I said, "Well, that would be gorgeous."
Bu harika olurdu!
That'd be great!
- Evet, bu harika olurdu.
- Yeah, that would be great.
Hey, bu harika olurdu.
Hey, that would be cool.
Evet, bu harika olurdu...
Yeah, that would be...
- Bu harika olurdu.
- lt'd be great.
Bu harika olurdu.
[Glass clanking ] [ Sizzling]
Bu harika olurdu.
That would be wonderful.
Bu harika olurdu.
It would be kind of great.
Bu harika olurdu.
That'd be wonderful.
Tabii ki hayır, dostum. Bu harika olurdu.
- Hell, no, mate, it'd be great.
- Bu harika olurdu.
- That'll be so cool.
- Bu harika olurdu.
That would be great.
Bu harika olurdu.
It's very pleasant.
Çünkü bu harika olurdu.
Because that would be fantastic!
Bu harika olurdu!
That would be great!
- Bu harika olurdu!
That would be marvelous!
Bu kesinlikle harika olurdu.
That certainly would be wonderful.
Bu çok harika birşey olurdu.
That would be a wonderful thing.
Bu harika bir düğün hediyesi olurdu, Jim.
And it would be a wonderful wedding present, Jim.
Eğer görevim bir yolcu gemisi gibi ileri gitmek olsaydı bu harika bir fikir olurdu.
If my mission were to steam along like a passenger liner that would be an excellent idea.
Yok, bu lülelere oynamak,... harika olurdu.
You wouldn't rob some lucky stiff of playing with those adorable curls.
Hayır, bu harika bir ikinci seçenek olurdu.
No, it would've been a wonderful second choice.
Bu harika bir televizyon reklamı olurdu değil mi?
That'd make a great ad : "
Aslında harika olurdu, ama bu sığırlar geri gitmeyecek.
Ordinarily, that'd be great, but this herd's not goin'back.
- Bu harika bir macera olurdu.
- To die would be a great adventure.
Bu resmi bir şey. Ama düşündüm de belki senin gibi çekici biriyle gitsem harika olurdu.
It's formal, you know, but I thought maybe to take a hog like you would be... fantastic.
Evet, bu L.A. Law için harika bir dava olurdu.
Yeah, that'd make a great case for L.A. Law.
Biliyor musun, bu harika bir televizyon filmi olurdu. Oyuncular da Robert Urich veya "Hayatın Gerçekleri" ndeki şu kaslı kız olabilir.
You know, this would make a great TV movie starring Robert Urich or that brawny Facts of Life girl.
Ve bu da ticaret için harika olurdu.
And it would be great for business.
Elvis olsaydım ve bu fincanla, büyük bir araba olsaydı harika olurdu!
If I had that cup and I was Elvis in a big car, that'd be fantastic!