Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ B ] / Buldum onu

Buldum onu перевод на английский

3,722 параллельный перевод
Buldum onu.
I got him.
Buldum onu, Patron.
Got him here, boss.
Buldum onu!
- Got him.
Ormanda buldum onu.
Found her. Brought her out through the woods.
Buldum onu, bu tarafa gelin.
I've found it! Come over here!
Tarlada buldum onu, Boğazı kesilmişti.
I found him in the field, with his throat slashed.
Alice, buldum onu.
Alice! Alice, I found it!
- Buldum onu.
Yo, I got her!
Buldum onu!
I found it!
Beyler, onu buldum!
You guys, I found him!
Onu gece çok geç bir saatte buldum.
I found him late at night.
Onu salonda buldum.
I found him in the living room.
- Onu buldum.
- Found it.
Binky " yi buldum ki sen, ben yatağımı ıslattığımda, onu şeytanın aldığını söylemiştin.
that you told me the Devil took when I wet the bed.
Ben de ormana doğru koştum neler olduğunu görebilmek için,... ama ilk başta onu göremedim,... daha sonra kanlı elbisesini buldum.
So then I basically ran into the woods to see what happened, and I couldn't find her at first. But then I found the bloody clothing.
Yaşlı bir bayan kedisini kaybetmiş ve ben onu geceliğinin altında buldum.
Uh, an old lady lost her cat, and I found it hiding under her housecoat.
Onu buldum!
I got him!
Onu böyle buldum.
I found him like this.
- Sonunda onu buldum!
I finally found him!
Onu inşaat alanında buldum.
I found him working late on site.
Buldum onu.
I've got him.
Ertesi sabah uyandığımda onu yolda ölü buldum.
When I woke up the next day, I found him dead on the road.
Bu yüzden onu buldum.
That's why I found her.
Dinle, pislik. Söyle ona, ben dayısıyım. Mercedes'i buldum ve onu görmeden Nablus'tan gitmeyeceğim.
Listen, asshole, tell him his uncle is here, that I found the Mercedes, and I won't leave Nablus before I see him.
Onu otoyolda gezinirken buldum.
I found him wandering on the freeway.
Onu buldum!
I found it!
Onu buldum.
Got it.
Onu buldum.
I found her.
Onu buldum.
Found her.
Onu buldum!
I found her!
Onu buldum.
I found it.
Ve sonra onu kanepede öyle buldum
And when I saw him sleeping on the couch. But he was not breathing.
Onu tuvalette bununla buldum.
Found him in the toilet with this one.
- Onu otların arasında öylece buldum.
- I found him like that in the grass.
- Onu buldum çocuklar.
Hey, guys, I found him.
Onu kaldığın kulübede buldum.
I found it in Aunt Katya's toolshed.
Onu buldum.
I found him.
Onu böyle buldum.
I just found him.
- Bak. Onu rutubetli zeminde bu konumda buldum.
I found it in this position, in contact with damp flooring.
Bu yüzden de onu bulduğumu anlamak istiyorum Onu buldum..
I think I found him.
Onu böyle buldum, yolda bağlanmıştı.
I found her like that, tied up on the street.
Onu yolun kenarında buldum.
Found him by the side of the road.
Tam da durumuma uyacak şekilde erken bir uçak buldum, ama sana uymuyorsa onu bilemem.
I want to get out of town for a while. I scheduled that based on my convenience. Forgive me if it infringes on yours.
Onu seni aradığım için buldum.
I only found it because I was looking for you.
# Enayi, yazıcıyı durdurmayı denedi, onu orada da buldum #
♪ Sucker tried to stop the printer, and I found him there ♪
Bu yüzden öğle yemeğinde onu buldum... ve konferansın kalanında kaçtık, sadece bunu es geçtik.
So then, at lunch, I found her... and we blew off the rest of the conference, just blew it off.
- Onu buldum sahip.
Found her, Master.
Onu bir kuyunun dibinde buldum.
I found him at the bottom of a well.
Onu ağaçta sallanırken ben buldum. N'aptın?
I fucking found him down on the tree.
Sonra Burma'dan döndüğümde onu güzel genç bir bayan olarak buldum.
Then when I came back from Burma to find her a beautiful young lady.
Onu bu öğleden sonra buldum.
I found him this afternoon.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]