Buradan перевод на английский
99,986 параллельный перевод
Otelin iyidilekleriye 2005 Brüt Buradan, kendi Willamette Vadisi'mizden.
2005 Brut from right here in our very own Willamette Valley.
Aw, git buradan.
Aw, get out of here.
Çıkın buradan, bir yere gitmiyorum.
Get out of here, I'm not going anywhere.
Ah, bu da buradan değil. Ama Kinoshimobe hakkında bir şey biliyor musun?
Uh, this one's not from here either, but you know anything about a Kinoshimobe?
Pekâlâ, şimdi sizi buradan çıkartacağız.
All right, we're getting you out of here, now.
Buradan alacağız.
We'll take it from here.
Sam, buradan ayrılıp, Tanrı'nın sözlerini yaymamızı istiyor.
Sam do wish us to get out and spread the Word.
Sadece buradan ayrılmak.
Just to get out.
Her ne kadar benim için uygunsuz bir zaman olsa da sağlığını güvenceye alıncaya dek buradan ayrılamam.
Much as it inconveniences me, I cannot leave until I'm assured of her safety.
Babanı arayacağız ve baban parayı yolladıktan sonra sizi buradan alacağız.
We'll call your father, and after he sends the money, we'll have you picked up here...
Her zaman kusar ve oradan buradan düşerdi zaten.
He was always throwing up and falling off of things.
Buradan gitmem gerek.
I have to get out of here.
Michael, sen buradan geldin.
Michael, you- - you came from here.
Senin hayatın mı? Üzüleceğin bir şey yapmamdan önce buradan defolup gitsen iyi olur..
You better get the hell out of my face before I do something that you'll regret.
- Ta kendisi ve buradan elimde bir randevu kağıdıyla çıkmazsam bu ismin ne anlama geldiğini öğreneceksin çünkü Rachel Zane kendi görüşünü bildirmeyi hak ediyor.
- In the flesh, and if I don't walk out of here with an appointment in my hand, because Rachel Zane deserves to make her case.
Siktir git buradan!
Get the fuck out of here!
Siktir olup gidelim buradan, olur mu?
Let's just get the fuck out of here, okay?
Buradan Jacksonville'deki tüm kankilerime selam söylüyorum.
I wanna give a shout-out to all my homies up in Jacksonville.
Hemen buradan ayrılmamız gerek.
We have to get out of here right now.
Burada kalabilmem için iyi olmam gerekiyor iyi olabilmem içinse buradan ayrılmam.
- You have to be a good person to stay here, and I can't become a good person unless I leave.
Şimdi, sol eline buradan kavra ve silahın kıçını da omzuna daya, işte böyle.
Now, you grip it with your left hand here, all right, and you get the butt of the rifle right into your shoulder, just like that.
Mermiyi buradan koyuyorsun.
This, right here, this is how you load the cartridge.
Şimdi kafana sıkmadan önce siktir ol git buradan.
Now get the fuck out of here before I put one in your fuckin'head.
Git buradan vaiz.
Get out of here, preacher man.
- Buradan sonra nereye gideceksin?
Where are you heading after this?
Çıkarın şu adamı buradan.
Get this guy out of here.
Buradan 4 blok ötede. Başkent'in tam ortasında.
Four blocks from here, right in the heart of the Capital.
- Buradan ayrılmam.
- I'm not leaving here.
Buradan çok uzak değil.
It's not far from here.
Buradan uzun süre uzak kalınca bunun farkına tamamen varırız.
We fully realize that only when we stay away from here for a long time
Sanırım son Yahudi buradan ayrıldığında sene 1975'ti.
I think it was in 1975, when the last Jew left this town
Buradan kovulmama sebep olabilir.
That could get me kicked out of here.
Sonunda buradan tasinmam gerekecek.
Ultimately, I have to move.
Git buradan
♪ Get out of here ♪
Buradan çıkınca kuponla Advil alacağım.
After this, I'm gonna buy Advil with an Albertsons rewards card.
Peki, buradan o kadar nefret ediyorsan, neden hala buradasın?
So, if you hate this place so much, why are you still here?
- Buradan çıkalım.
- Let's get out of here.
Tamam, tam buradan sağa dön.
Okay, make a right right here.
Buradan önce Washington'daydım.
I was up in Washington before this.
Buradan çıkıp gitmem lazım.
I've gotta get out of here.
- Sonsuza kadar buradan gidiyorum.
I'm out of here forever. Really?
Buradan gidip arkamıza bile bakmayacağız.
We'll just blow out of here and not even look back.
Buradan nereye gideceğiz?
Blow out of here where?
- Ozaman görünüşe göre buradan kendi yönteminle kaçman gerek.
- Then it looks like you're gonna have to find your own way out of here.
Klaus'u ne kadar erken bulursak, .. buradan o kadar erken çıkarız.
The sooner we find Klaus, the sooner we get out of here.
Bugün buradan ayrılacak.
He leaves here today.
Buradan gideriz ve asla geri dönmeyiz.
Or we leave and we never come back.
Buradan kaydır.
Scroll around here.
Şunları kopyalayıp gidelim buradan.
Copy this, then we'll get out of here.
Sizi buradan çıkarmalıyız.
We need to get you out of here.
- Git buradan.
- Get out of here!
buradan gitmek istiyorum 41
buradan git 21
buradan defol 18
buradan gidiyorum 95
buradan gideceğiz 20
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidiyoruz 79
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan gitmelisin 25
buradan git 21
buradan defol 18
buradan gidiyorum 95
buradan gideceğiz 20
buradan çıkmak istiyorum 29
buradan gidiyoruz 79
buradan gidelim 164
buradan gitmeliyim 39
buradan gitmelisin 25