Eh перевод на английский
28,175 параллельный перевод
Ben sürprizlerle doluyum.
I'm full of surprises, eh? See you later.
Colin yaşıyor muydu ya?
Colin's moving up in the world, eh?
- Bu göz kamaştırıcı hanım da kim?
Who's this glamorous lady, eh?
Arkadaşınız yanlış Eh.
Well your friend's wrong.
Eh... bu bitmedi.
Well... It's not over.
Çocuklar...
Guys... eh, for your next session...
Eh, yanlış bir şey yoksa, okula gitmen gerekir.
Well, if there's nothing wrong, you need to go to school.
Mumlu kağıdı olan var mı?
Eh! Y'all got some wax paper?
- Burada da hiç sır tutulmuyor.
- No secrets around here. - Eh.
Her bir bölüm sıfırdan başlamalı.
Every bit should come out of a vacuum, eh?
Yalancı, bağımlı bir keş değil miyim?
A junkie addict liar, eh?
- O 7B değil. Eh, sen de değilsin Nicole de.
Well, neither are you, and neither is Nicole.
Söyle bakalım, amele beyaz fanların fotoğrafı gördüğünde neler düşünecek?
Eh, so what's gonna happen when your Dukes of Hazzard-lovin'cracker fans see that photo?
- Belki de en iyisi bu.
Eh, maybe it's all for the best.
Şimdiye kadar mutluluk biraz sıkıcı ama daha 3. aşamadayım.
Eh, so far, happiness is kind of boring, but I'm only on phase three.
Bilirsin.
Eh, you know.
Kelebek atlayışın, eh işte!
The butterfly...
Ödümü patlattın be Gato.
Hey, you scared the shit out of me, Gato, eh?
Annesinin evinde.
S-she... she's at her mother's house, eh?
- Arkeolojinin böyle riskleri olduğunu kim bilirdi?
Who knew archaeology had such risks, eh? Indeed.
Eh, biyolojik kardeşinle epey meşguldün...
Well, you were very busy with your bio-sister...
Eh, emirlerimi aldım sanırım.
Well, I guess I have my orders.
Eh, test sonuçlarını birkaç güne alırız.
Well, we should have the test results in a few days.
Yoruldun, değil mi?
Oof... you're exhausted, eh?
Hayır, hayır.
! - No, no, no, hey! - Eh?
Bunu yapmayacağız.
Eh? ! We're not doing this.
Oğluna zarar vermekle mi tehdit ettin?
Did you threaten to hurt her kid, eh?
Simjakin, bunu yapacaklarını nasıl sanıyorsun?
What makes you think they would do that, eh, Simjakin?
Eh denedin sonucta.
Well, you tried.
Kaynaşmaya gelmedik.
Eh. This isn't a social call.
Eh, böyle bir seçimi yaşamak, bunca şeyi yaşamadan önce, özgürdük
Well, committing to a choice like this, after living how we did - - free - -
Eh bi bakarsak - - yiyecek stoklarına baya büyük zararlar verdiği belli.
And by looking at her - - that mouth did some major damage.
Sevgilinin karısından telefon almış gibi niye oturuyorsun burda?
Why you sittin'there like you got a call from your boyfriend's wife, eh?
Biraz yoğundu ama iyi iş çıkardım.
Eh, a little hectic, but I did good.
Mesela içeriden yeni bir saat önce çıkmış bir eleman var.
Say a fella just got canned. Eh, like an hour ago.
- Hayır.
- Eh-eh eh-eh! No.
Kendine çekidüzen verirsen ancak.
Eh, if you tidy up.
Eh, ben de Twitter'ı bırakırsam o da üzgün olur!
Well, if I quit Twitter, he'd be sorry!
Sen istifa edemeyecek kadar çok mu meşrusun MC Hamas?
And you are too legit to quit, eh, MC Hamas?
Bana bak Daniel.
_ Cuántos, eh?
Eh işte.
Close.
Eh, öğrenci emmek veya öğretmen mu?
Well, does the student suck or the teacher?
Eh, belki sensiz depoya gitti.
Well, maybe he went to the warehouse without you.
Eh, o hasta bir çocuk var Ve revir dolu, su kıt. Çekişme Times gerçek test vardır.
Times of strife are the true test.
Arkadaşım.
Eh, friend?
Siber saldırı mı? Eh, bu iyi işte.
A cyber attack ♪ Well, that's good.
Kafanızda şüphe kalmasın diye söylüyorum.
Just so you're clear, people have been wondering, " Eh!
Merak etme, Marge, Kendim yaparım.
Eh, don't worry, Marge, I'll make my own.
Teşekkürler hanımefendi.
Thank you, ma'am. Eh.
Tony'yi de aldı.
She took Tony, eh?
- Göreceksin.
Eh? You'll see.