Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ E ] / Eskisi

Eskisi перевод на английский

6,029 параллельный перевод
Eskisi gibi arkadaşça takılmaya devam mı edeceğiz?
I mean, we just go back to being friends?
Hayatı, doktorun hapsedilmesinden sonra, asla eskisi gibi olmayacak.
His life won't be the same after the doctor's arrest.
Kaçırıldıktan sonra, eskisi gibi olmuyor.
Ever since you got kidnapped, you haven't been the same.
- İspanyolcam eskisi gibi değil ama Porto Riko'nun Lares şehrinde bilinmeyen bir salgın meydana gelmiş gibi görünüyor.
My Spanish is rusty, but there's been an outbreak of an unknown viral illness in Lares, Puerto Rico.
- Eskisi gibi yavrum desene.
Call me babe like you used to
Her zaman arkadaş kalacağız ama hiçbir zaman eskisi gibi olmayacak.
We'll always be friends. It's just never gonna be how it was.
Ve ondan sonra hiç eskisi gibi olmadı.
And, he's never been the same.
Sırtım eskisi kadar iyi değil.
My back ain't so good no more.
Eskisi gibi değilsin.
You are different.
Isabelle burada eskisi gibi mutlu değilmiş artık.
Isabelle's not happy here anymore.
Eskisi..
The old one- -
Ondan sonra çalışmaya devam etti ama hiç eskisi gibi olmadı. Ve Buzz Mead...
He worked a little after that but never quite the same.
Bence birdaha asla eskisi gibi olamayacaklar
I don't think they'll be the same again.
Artık eskisi gibi genç değiliz.
We're not as young as we used to be.
Pardon, artık iki erkekle çıktığım için, eskisi kadar beynimde boş yer kalmadı.
Oh, sorry. You know, now that I'm dating two guys at once, I don't have the brain space I used to.
- Söyle ve yeniden birlikte olalım. Tıpkı eskisi gibi.
Tell me, and we'll be together again, just like we were.
Dünya O'nu eskisi gibi hatırlamalı.
The world should remember him for what he was.
Bu operasyondan sonra sağlığı eskisi gibi olmayacak.
after this operation Her health won't be the same as before
Tıpkı eskisi gibi.
Just like we were right before all this craziness happened.
Evet, Booth çünkü eskisi gibi bir ajan değilsin.
Yeah. Yeah, I am, Booth. 'Cause you're not acting like the agent that you were, okay?
Ryan, o eskisi gibi değil.
Ryan, he's not the same.
PJ ondan sonra eskisi gibi olamadı,... tecavüz edenin de işler daha kötüye gitmesin diye peşinden gitmedi.
PJ's never been the same since, and not catching the rapist only makes things worse.
Merak ediyorsan söyleyeyim,... hiçbir şey eskisi gibi olmayacak, üstesinden de gelemeyeceğim.
I want you to know that everything's not going to be okay, and I'm not going to get over this someday.
Memelerime veda et çünkü bir daha asla eskisi gibi olmayacaklar.
You better say good-bye to these titties,'cause they'll never be the same again.
Suçlular artık eskisi gibi devriye gezmediğimizi farkedince durumdan faydalanmak isteyecekler.
Criminals find out we're not patrolling like we used to, and they're gonna take advantage.
Kanatlarım artık eskisi gibi iyi çırpılmıyor!
My wings don't flap as well now!
Zaman alacak ama eskisi gibi olacağız.
It may take some time, but we'll get us back.
Dewey Crowe'un geleceği eskisi gibi değil.
Dewey Crowe's future ain't what it once was.
O günden sonra işler hiçbir zaman eskisi gibi olmadı.
Things were never the same after that.
O günden beri, hiç eskisi gibi olamadık.
Hasn't been the same between us since.
Yeni bir anneye ihtiyacımız yok. Annenin dönmesine ihtiyacımız var Herşey eskisi gibi olabilsin diye.
We want our mommy to come back so that things can be like it used to be.
Onları yine eskisi gibi yap.
THEY WERE PERFECT THE WAY THEY WERE.
Yani, küçük bir epoksi, biraz vida ve eskisi gibi.
SO A LITTLE EPOXY, SOME SCREWS, AND VOILA.
Eskisi gibi.
Just like before.
Ama hafızası eskisi gibi değil.
'Cause he's got the DiNozzo genes. But his memory is not what it used to be.
- Ajan Betts eskisi gibi değil.
Agent Betts isn't the same.
Yalnız şunu bilesin, eskisi gibi alkol almıyorum.
I mean, just so you know, I don't really drink anymore.
- Eskisi neydi?
- What was the old one?
Buraya yeni bir McDonald's mı açıldı yoksa bu eskisi mi?
Is that a new McDonald's or the same one?
Trevor'dan ayrıldığından beri eskisi gibi olamadı.
Well, she hasn't been the same since Trevor broke up with her.
- Ama bana hala eskisi gibi geliyor.
_
Her şey eskisi gibi güzel olacak, T.
It's gonna be like it always was, T.
Hadi her şeye eskisi gibi geri dönelim.
LET'S GO BACK TO THE WAY THINGS WERE.
Burada savaşmak... BAŞÇAVUŞ ELLIOT ACANTRA... benim için sorun olmazdı ama bazen alçakta kalmamız falan gerekiyor, böyle anları eskisi gibi iyi karşılamıyorum.
Like, fighting here and stuff like that, that'd be perfectly fine with me, but like, those times where you have to get in the fucking low ground and shit like that, it's like I don't really look forward to those
Artık eskisi kadar sağlam yapmıyorlar.
Things ain't made like they used to.
Beckett durumu bana çıtlattı. Dürüst olmak gerekirse, bu işimi çok zorlaştırıyor, eskisi gibi davranın, yeter.
Beckett clued me in, and honestly, it's just making it harder, so just act normal.
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak artık.
Nothing will ever be normal.
Aşırı mutluyum, eskisi gibi içmiyorum ve paso sevişiyorum, tamam mı?
I'm super happy, I-I'm not drinking as much, and I'm having sex all the time. Got it?
neden eskisi gibi olamazdığımızı anlamıyorum
Okay.
Biliyor musun, dünya eskisi gibi olmalı.
I COULDN'T AGREE MORE.
Eskisi gibi değil artık.
_

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]