Film перевод на английский
38,238 параллельный перевод
Yatakta dondurma yer, kötü film izleriz.
We can eat ice cream in bed, watch a bad movie.
Film izlemeye ne dersin?
Hey, how about we catch a movie or something?
- En iyi film sonlarından biriydi.
- It's the best ending.
Bir adamın arabayı bindiği kontağı çalıştırdığı ve arabanın patladığı bir film izledin mi hiç?
Ever watched a movie where a guy gets in a car and turns the ignition and the car explodes?
Bu film hakkında haklıymışsın.
You were totally right about this movie.
Maymunlarla film yapan tarafını mı diyorsun?
You mean the side that makes movies with monkeys?
Adam ve beni film izli...
Adam and I are watching...
Şu maymunlu film.
Oh, yeah, with the monkey.
Bilgin olsun diye söylüyorum Demir Adam, film seni anlatan bir belgeseldi.
For the record, Iron Man, that movie was just a documentary about you.
Şu bahsettiğin film neydi?
Hey, what was that movie you were talking about?
Bugün küçük bir film için oyuncu seçmeleri vardı.
Had an audition today for a little movie. Indie.
Büyük sırrı filme almak için orada olmak isteyeceğini düşünüyorum.
Figured you'd want to be there. Film the big reveal?
Düşük bütçeli bir film izlemek için mi geldin?
You here for some B-movie action?
Tanrım, izleyeceğimiz film o mu?
God, is that what we're seeing?
Genelde bir film izliyoruz. Film sırasında hafif oynaşıyoruz.
We usually start a movie, then, uh, hop underneath the covers.
Ben film kariyerime devam etmeliyim. "
I got my movie career. "
Film izliyorum... Fırlayan tırnaklardan kaçınıyorum.
You know, I'm watching a movie, ducking nail shrapnel.
Film izlerken burada oturup bacaklarımı tıraş etsem bunu sinir bozucu bulabilirsin.
I mean, you know, if I was sitting here shaving my legs while we were watching the movie, you might find that annoying.
Bu lavuk arkadaşlarını film izlemeye göndermiş.
This jerk sent his pals to the movies.
Ama bu bir film değil.
But this is not movie.
Ama bu bir film değil.
But this isn't a movie.
Ve karşılığında, büyük film anlaşmandan aldığın bütün parayı verdik.
And it only cost every cent we got from your big movie deal.
Oleg, hadi. Odayı kameraya çek.
Oleg, come on, film the room.
- Aslında günün birinde bundan iyi bir film olur.
Actually, it'd make a pretty good movie one day.
İyi bir film seçebilir misin?
You'll pick a good movie?
- Evet. Bu akşam çocuklarımla film gecemiz var.
Yeah, I- - well, I've got movie night with my kids tonight.
Çocuklarımla film gecemiz.
I got movie night with my kids tonight.
Film gecemize mi davet ettin onu?
Is that what I think it was? You asked her to movie night with us?
- Cecile'le film işini iptal edeceğim.
I'm gonna cancel this movie with Cecile.
Dışarıda film izlemeyeli yıllar olmuştur.
I haven't been to a movie in forever.
- Şu mısır ve film olayı ne?
What is it about popcorn and the movies?
Bu arada Billy Joel'in sevimli Disney animasyonundan bahsetmiyorum.
Disney animated film starring Billy Joel, ok?
Arkadaşı kameraya alırken arkadaşının karısını gizlilik içinde sikebilsin diye?
- Yes. So he can fuck his friend's wife and her husband can film it and they gotta be able to do that in privacy, really?
Bu isimde bir film var.
That's the name of a movie.
Film kiralama dükkanını gördün mü?
Did you see they still have a video rental place?
Film seansları.
I-I don't get it. The movie showtimes.
Ama evet, genellikle film falan seyrediyorum.
But, yeah, I, uh, pretty much just watch Netflix.
En sevdiği film "Esaretin Bedeli" ve sosyal medya hesabı herkese açık, yani dünyadaki herhangi biri fotoğraflarını indirebilir.
His favorite movie is The Shawshank Redemption, and his social media profile is set to public, which means that anyone in the world can download these images.
Tabi tüm bu söylediklerinin film olması haricinde.
Except that was a film.
Bu gece benim evde film gecesi yapabilirdik.
We really could've done movie night at my place.
Dairesini aranırken Gillnitz ismine rastlandı son filmi ararken kimliği belirsiz kişiler tarafından boğazı kesilen Lafayette Park'ta bulunan adamın ismi.
During the search of her apartment, the name Gillnitz was discovered... The name of the Oakland man found in Lafayette Park with his throat cut by, persons unknown, in pursuit of the latest film.
Bir filmde, burada yaşanan korkunç bir şey.
Something terrible happened here in a film.
Ne filmi?
What film?
Karanlık bir film.
It's dark as shit.
Keşke gerçekleri yansıtan bir film olsaydı.
I just wish there was one movie that played it real.
Bir film.
One movie.
Larry en sevdiğin film hangisi?
Larry, what's your favorite movie?
- İki kişinin sevdiği film aynı olabilir.
Two people can have the same favorite movie.
Larry'nin en sevdiği film "Düş yakamızdan."
Larry's favorite movie is "Failure to Launch."
- En sevdiğim film "Düş yakamızdan" de.
Say, " My favorite movie is'Failure to Launch.'"
Jake'in en sevdiği film "Zor Ölüm".
Jake's favorite movie is "Die Hard."