Fuck you перевод на английский
43,344 параллельный перевод
Bunların her biri işinin ehli. İstediğin her şeyi yapabilirsin.
You can literally do whatever the fuck you want to them.
Ne bok yemeye yere bakıyorsun?
The fuck you looking at the floor for?
Senin de sülâlenin de...
Fuck you, you fucking asshole!
- Siktir git Steve.
- Fuck you, Steve.
- Sen ne halttan bahsediyorsun...
- What the fuck you talking...
- Hey, siktir et adamım!
- Hey, fuck you, man!
- Seni tekrar beceri zamanı
- Time to fuck you up again, yo.
Hey Lew, sanıyorsun...
Hey Lew, you think you could... loan me $ 5,000? You want me to lend you... fuck you!
Siktir git dostum Bu boya çıkmaz.
Hey, fuck you, man. This paint don't come off.
- Siktir git
- Fuck you.
Ahbap, lanet olsun.
Man, fuck you.
Siktir git.
Fuck you.
- Siktir git!
- Fuck you!
! O mektubun şerifin eline geçmesine izin verme ödlek herif yoksa çok feci amına koyarım senin.
Don't let that fucking letter get to the sheriff, you chickenshit, or I'll fuck you up bad.
Ben sana neden zam istemedin diye bir bok demiyorum mesela!
I don't tell you shit like why the fuck you don't ask for a raise.
Onlara yardım etmek için seçildiği insanlara ihanet edenlerin ağzına sıçayım!
Fuck you who betray the people you were elected to help!
Ebeni sikeyim Steven!
Fuck you, steven!
"Siktir git Albert."
"Fuck you, albert."
Siktir git Albert.
Fuck you, albert.
Onlara yardım etmek için seçildiği insanlara ihanet edenlerin ağzına sıçayım. Hayatlarını güzelleştirmeye yardım etmesi için seçilenlerin!
Fuck you who betray the people you were elected to help, elected to work to help to make life better for.
Hepinizi götünüzden sikeyim hain kuklalar!
Fuck you all in the ass, you fucking treasonous puppets!
- Burada ne arıyorsun?
- What the fuck are you doing here?
Ne yapıyorsun dostum?
What the fuck are you doing, man?
Uzak dur yoksa canın yanabilir.
Stay the fuck away or you might get hurt.
Ödevinizi yapıp, ev işlerine yardım edip, yemeğinizi yiyip, dişinizi fırçalayıp, temizlenip, zıbarıp yatacaksınız!
You do your homework, your chores, you eat your dinner, brush your teeth, wash your ass and go the fuck to sleep!
Kim olduğunu sanıyorsun sen?
- Who the fuck do you think you are?
- Burada ne arıyorsun Ra?
- Fuck are you doing here, Ra?
Siktir! Siktir! Ne demek arıyordu?
The fuck you mean he's been calling?
Seni öldürmeye çalışan Herman zaten, piç!
Herman's the one who tried to kill you, you fuck!
Burada ne halt ediyorsun?
What the fuck are you doing here?
Onu bulmanı söylemiştik, lanet olası değil.
We told you to find her, not fuck her.
Sen kimsin sen, polis misin?
Who the fuck are you, are you a cop?
Başım belârının ilk işareti, sen defol git buradan.
The first sign of trouble, you get the fuck out of there.
Dostum, bence defol git buradan.
Man, I think you should get the fuck out of here.
- Kapa çeneni!
- You shut the fuck up!
Sen, kahretsin, sen cehenneme kimsin
Yo, yo, yo, who the fuck are you?
Ne yapıyorsun burada John?
What the fuck are you doing here, John?
- Ne yapıyorsun sen?
- What the fuck are you doing?
Sevişmek ister misin?
Do you want to fuck?
Çekil bitti, değil mi?
Just fuck off, will you?
Ne yapıyorsun sen
What the fuck are you doing?
Beraber olduğun biriyse doğudan mı yoksa batıdan mı geldiğini lütfen kontrol et.
If it's someone you fuck, please check if he came from east or west.
İçki içmediğinizi, fahişeleri düzmediğinizi duydum ve Kral adına Sör Stuart Strange'i sıkıştırdığınız duydum.
I heard that you don't drink, that you don't fuck whores and, erm... that you're squeezing Sir Stuart Strange on behalf of the King.
- Denemekle kalma amcık herif.
You do more than try, fuck face.
Amcık karı...
You fuck... Ah, shit...
- Ne bok yedin böyle Candie?
What the fuck did you do, Candie? - Get off.
Ne konuşuyordunuz lan siz?
What the fuck were you guys talking about?
Bizi bir kere sikersen bize yazıklar olsun.
You fuck us once, shame on us.
Ama iki kere sikersen sana yazıklar olsun.
You fuck us twice, shame on you.
- Ne saçmalıyorsun?
What the fuck are you talking...
Bunu nereden bilebilirsin lan?
How the fuck can you know that?