Gelin перевод на английский
33,594 параллельный перевод
İçeri gelin.
Come on in.
Evet, buraya gelin.
Yeah, get in here.
F3'e ulaşabileceğimizden emin değilim, gelebiliyorsanız siz gelin.
Not sure we can make it to Foxtrot 3. If you make it, you come to us.
Dalga geçmenin sırası değil, çabuk gelin!
Playtime is over! I say again, playtime is definitely over!
Doğruca şehir meydanına gelin, tekrar ediyorum, şehir meydanı.
Head directly to the city square. I say again, city square.
Araçları görür görmez yanımıza gelin.
Join us ASAP as soon as you have eyes on the vics inbound.
Buraya gelin.
Get back here.
Kendinize gelin!
Let's go, everybody. Step your game up.
Kabul standına gelin.
Come with me to the concession stand.
Ekip gelin buraya. Dans vakti.
Hey, crew, come on out here.
İçeri gelin.
Back inside.
İkiniz de benimle gelin.
Come with me. Both of you.
Hadi gelin.
Come.
Siz de gelin bence. Tabii canım!
You should come with.
Gelin bakalım buraya.
Get over here.
Buraya gelin bakayım.
Get in here!
Manny! Kıçınızı kaldırıp buraya gelin hemen!
Get your asses in here!
Gelin size bir resim çizeyim.
Let me paint this picture for you.
- Benimle gelin.
Come with me.
Merhaba, buraya gelin!
Hello, come here!
Evet, siz, buraya gelin.
Yes, you, come here.
Gelin...
Come, you...
Kendinize gelin...
Console yourself...
Yarın karakola gelin.
Come to the station tomorrow.
Lütfen gelin.
Please come.
Gelin efendim...
Come sir..
Buraya gelin!
This way!
- Tabii, içeri gelin.
- Um, yeah, come on in.
Gidip yardım bulun ve benim için geri gelin.
Go find help, come back for me.
Gelin, içeri girin.
Uh-huh. Go ahead, step inside.
Geberene kadar ağzını sikebileceğin yabancı bir gelin alırsın.
You can get a mail order bride, you can fuck her mouth until you're dead.
Max, Caroline, hadi gelin!
Max, Caroline, come on!
- Gelin.
- Hey, come on.
Lütfen içeri gelin.
Please, come in.
Gelin hemen, düzgün sıra olun.
Come along now, remain orderly.
İnsanlar yorucu ve zahmetlidir. Bana gelin. Sizi huzura kavuşturacağım.
Come to me, all you who are weary and burdened and I will give you rest.
- Gelin de size dışarıyı göstereyim.
- Let me show you out.
Benimle gelin.
Come with me.
"Çocuklar, gelin Dragonfly'da havalı yemekler yiyin."
"Hey, kids. Come grab some rad food at the Dragonfly."
- Gelin oturun.
- Come sit.
Buraya gelin!
Kwan! Come in here!
Gelin, biraz vaktimiz var.
Come, come, we have some time.
Gelin bakalım.
Come on, little ones.
Gelin.
Come.
Gelin bakalım.
Come on.
- Gelin.
- Come.
Buraya gelin lütfen.
Paparazzi : Over here, please!
Lütfen mağazadaki zararın miktarını belirlemek için yeni fikirlerinizle geri gelin.
Please return with your arguments as to a damage amount.
- Her neyse sözleşme iddialarını bırakalım gelin.
Anyway... let's forget the contract claims.
Gelin.
Come on.
New York'a gelin.
Come to New York!