Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Gelmek zorunda değilsin

Gelmek zorunda değilsin перевод на английский

304 параллельный перевод
Buraya gelmek zorunda değilsin!
You don't have to come in here!
Benimle gelmek zorunda değilsin.
You don't have to leave with me.
Eğer istemiyorsan gelmek zorunda değilsin.
If you don't want to come along, you don't have to.
Bizimle gelmek zorunda değilsin, Angel May.
You don't have to come along, Angel May.
Elbette, başka işin varsa gelmek zorunda değilsin.
'Course, if you've got something else to do, you don't have to come.
- Gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to.
Gelmek zorunda değilsin.
You needn't have come.
Sen gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come.
Gelmek zorunda değilsin, Delos.
You don't have to come, Delos.
Sen... gelmek zorunda değilsin, biliyorsun?
You er... you don't have to come, you know?
İstemiyorsan benimle gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come along if you don't want to.
- Gelmek zorunda değilsin.
- It was just a casual offer.
Eğer yapacak başka bir işin varsa, buraya gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come over, Dave, if you've got something better to do.
- Buraya gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to come here.
Gelmek zorunda değilsin yani.
You don't have to come, you know.
Eğer istemezsen, benimle gelmek zorunda değilsin.
You don't have to go along if you don't want to.
Geri gelmek zorunda değilsin.
You don't got to come back.
- Gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to come.
Gelmek zorunda değilsin.
You don't have to.
Kira, sen gelmek zorunda değilsin.
Kira, you don't have to go.
Gelmek zorunda değilsin Gianni.
You don't have to in, Gianni!
Evime gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come home.
Gerçekten gelmek zorunda değilsin, seni azad ediyorum.
You needn't. Honestly. I'm releasing you.
Bu durdurulamaz. - Gelmek zorunda değilsin. - Ben geleceğim.
You don't have to come.
- Benimle gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to go with me.
gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come.
Gelmek zorunda değilsin ama son şansımız olabilir.
You don't have to come but it may be our last chance.
- Gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to stay.
Yakalanana kadar gelmek zorunda değilsin.
Well, you don't have to come back until he's caught.
İstemiyorsan gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come if you don't want to.
İlle de, Şükran gününde gelmek zorunda değilsin.
Well, it doesn't have to be Thanksgiving either.
Gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come along.
- Gelmek zorunda değilsin.
- YOU DON'T HAVE TO COME.
Tamam, gelmek zorunda değilsin.
You don't have to.
Stephanie gelmek zorunda değilsin.
Stephanie, you don't have to come.
Gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come.
Benimle gelmek zorunda değilsin.
Look, you don't have to come with me.
Gelmek zorunda değilsin ama gelip görmen benim için çok önemli!
I mean, you don't have to, But it would just mean a lot to me
- Gelmek zorunda değilsin.
- News Heartbeat of American Riviera. - The ride home is optional.
Biliyorsun, benimle birlikte gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come with me, you know?
- Gerçekten gelmek zorunda değilsin.
- You really don't have to come.
Benimle gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come with me.
Düğünüme gelmek zorunda değilsin.
You don't have to come to my wedding.
- Evet, berbat ; ama merak etme. Gelmek zorunda değilsin.
- You don't have to come.
İstemiyorsan gelmek zorunda falan değilsin.
You don't have to come if you don't want to.
Yarın balık avlamaya falan çıkarız ama eğer gelmek istemezsen zorunda değilsin.
I know Dad's feeling bad. Tomorrow I'll take you fishing or something. But you don't have to go unless you want to.
Gelmek zorunda değilsin.
You don't have to go.
- Gelmek zorunda değilsin.
( CHUCKLING ) - You don't have to come.
Gelmek zorunda değilsin.
- You don't never go.
Tek başına gitmek zorunda değilsin, eminim Nina da gelmek isteyecektir.
You don't have to go alone. Nina would be happy to join you.
Bİliyor musun, baba, bu oyunlara gelmek... veya benimle konuşmak zorunda değilsin.
You know, Dad, you're not obligated to come to these games... or talk to me.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]