Genellikle перевод на английский
8,975 параллельный перевод
Burada 1979 yılındaki Luverne, Minnesota'dan bahsediyorum. Bu bölüme halk arasında genellikle Sioux Falls Katliamı denir.
And here, I'm speaking of Luverne, Minnesota, 1979- - commonly referred to by laypeople as the Massacre at Sioux Falls.
Genellikle kadınlar ikinci sefer için gelmezler.
Usually women don't return for a second go.
Genellikle küçük çocuklar benim geldiğimi gördüklerinde bağırıp kaçarlar.
Little kids usually scream and run the other way when they see me coming.
Genellikle ayda birkaç kere uğrardı.
He usually stops by a couple times a month.
Genellikle şöyle bir yerdir...
It's usually someplace like...
Genellikle şöyle bir yer...
Usually it's someplace like...
Genellikle bulması zordur, fakat modifiye etmek daha zordur.
Now, usually hard to get, but most certainly harder to customize.
Genellikle enfeksiyon sonucu oluşur. Fakat sizinkinin nedenini bilmiyoruz.
Infection is the most common cause, but we don't know what's causing yours.
Genellikle doktorları sevmem, seni sevdim.
I don't like most doctors, I like you.
Artı o piyade. Genellikle karakterleri ile bilinmezler.
Plus he's infantry, they're usually not known for their personalities.
Genellikle tüm gece orada kalırdım.
Usually last the night.
Sadakât önemlidir ve genellikle acı verir.
Loyalty's important and usually painful.
- Genellikle öyle oluyor, Margot.
- As you so often do, Margot.
Genellikle domuz kanıyla yapılır. Bu sefer, buralardan bir ineğin kanı oldu.
Traditionally made with pigs'blood.
Genellikle böyle işlere gönderdiğimiz kişi Semyon olurdu.
Semyon's usually the one we send for this sort of work.
Genel kural maske giyen adamlar bir şeyler gizler ve genellikle iyi şeyler değildir.
General rule... guys who wear masks have something to hide, and it usually ain't good.
Böylesi davranışları gösteren katiller genellikle çocukken tacize uğramış olur bu yüzden çocukken tecavüze uğradığını ve intikam arzusuyla başlayan şeyin takıntıya dönüştüğünü düşünüyorum.
Well, murderers who exhibit this kind of behavior usually were sexually abused as children, so my guess is he was raped as a boy and what started out as revenge has become a compulsion.
- Genellikle bu trene mi binersin?
- Do you usually take this train?
Sonja genellikle kitap okurdu, Rune ve ben arabaları yıkardık.
Sonja usually read some books, and Rune and I usually washed the car.
Aradaki farkı göremediğimde, bu genellikle iyiye işaret demektir.
But when I can't tell the difference, it's usually a good sign.
Genellikle korktuğumuzda Tanrı'ya dua ederiz.
We pray to God mostly when we are scared.
Beni görüşünde yaşadığın şok genellikle geç geliyor.
Shock, in seeing me, is usually... delayed.
Genellikle yükleri oldukça sağlam oluyor ama bu kez sadece o küçücük fıçıcık kutu vardı.
Most of the time they come with pretty good cargo, but this time... Just that one tiny ass little box.
Ama genellikle şanslı olurdum.
But mostly I was lucky.
Birine söylemek istediği şeyleri genellikle başkasına söylüyorlar.
The things they say to someone are often meant for someone else.
Genellikle geride bir lider yetişir ama bu defa değil.
Usually, a head grows back, but not this time.
- Genellikle sen ve Sırplar.
Generally you and the Serbians.
Genellikle bu şeyler bir saat falan mı sürüyor?
And these things, they usually run, what, an hour?
Genellikle böyle kaçırılmalardan sonra cesette travma ve taciz izleri bulunur. Ama bu sefer yok.
Usually, with these kind of abductions, there's a lot of... trauma and abuse to the body, but not this time.
- Genellikle.
Usually.
Bütün hükümetlerin genellikle sırları öğrendiği yerden muhtemelen.
From where governments usually get secrets, I imagine.
Genellikle öyle oluyor.
That's pretty much how it is.
Genellikle 27 kez fırlatmam gerekir.
Man, it usually takes me 27 times.
Ben genellikle mısır ekmeğine yumulmuş olurum.
I'm usually buried in cornbread.
Genellikle biraz acıtabilir derim ama bu kesinlikle acıtacak.
I usually say this may hurt a bit, but this is definitely gonna hurt.
Bu da genellikle yaptığım yankotominin yan etkisidir.
And that's usually the side effect from the yankotomy I performed.
Genellikle Hemi kullanırım.
I'm usually in a Hemi.
Genellikle Frank Underwood'a kazandırdı.
Most of them give Frank Underwood the win.
Genellikle heyacanlanırdım.
Usually I'm excited.
- Genellikle tanımadığınız erkekleri evinize davet etme eğilimi göstermezsiniz?
Not generally inclined to invited strange men into your house?
Diyorum ki bütün polisiye dizilerde her daim zararsız, genellikle... kurbanın oda arkadaşı veya kahve dükkanındaki yöneticisi gibi zararsız birisi vardır. " Susie öldü mü?
I'm just saying, on every cop show, there's always that one harmless guy that's usually the vic's roommate or her manager at the coffee shop that's like,
Genellikle tatlı, komik ve oldukça akıllı.
And he's usually sweet and funny and uber smart.
- Çünkü insanlar genellikle berbattır.
That's because people generally suck.
Yani, intihar genellikle hayattakileri cezalandırmayı hedefler.
I mean, suicide is usually intended to punish the living.
Gördüğün gibi benim finansörlerim genellikle sadece büyük gösterilerle ilgileniyorlar.
You see, my usual backers are only interested in spectacle.
İnsanlar genellikle fareleri önemsemez ama oldukça zekidirler, birkaç primat ve insanlar dışında şeye sahip olan -
People are often dismissive of rats, But they are highly intelligent. One of the only organisms,
Genellikle ellerimi kullanarak savaşıyordum. Uğraştan sayılırsa.
I have had to engage in hand-to-hand combat on many occasions.
Genellikle bakkalda kavgalara girersin sen. Aynen!
Wow, you usually get into fights at the grocery store.
"Genellikle yaka ayısı."
"Usually-there bear."
Genellikle farklı gazetelere bakarım.
I usually just scan newspapers for patterns.
- Genellikle...
I'm not generally inclined to...