Gibi görünüyor перевод на английский
19,833 параллельный перевод
Johnny burayı halletmiş gibi görünüyor.
Looks like Johnny made it here fine.
Hâlâ inceliyoruz ama FBI'in kayıtlarından bu üç sayfası bastırmış gibi görünüyor.
We're still looking, but it looks like he only printed out these three sheets from the full FBI roster.
Kocamın tazminatında bir sorun var gibi görünüyor.
There seems to be a problem with my husband's severance package.
Önemsiz gibi görünüyor.
Doesn't look like much.
Benim içinse kuralları öğrenememişim gibi görünüyor.
For me, I can't seem to learn the rules.
Durmuş gibi görünüyor.
Looks like it's broken.
Öyle gibi görünüyor.
The hell you will.
Jess, kafan karışmış gibi görünüyor.
Jess, you seem to be confused.
Olay yeri burası gibi görünüyor.
Looks like this is the place.
Çünkü bir terapist kullanarak benimle ayrılıyormuşsun gibi görünüyor.
Because it seems like you're breaking up with me using a therapist.
Doğruca bu çalılıklardan koşmuş gibi görünüyor.
Looks like he ran straight through these bushes.
Baskerville gerçeği cinayet için güçlü bir neden gibi görünüyor.
The Baskerville trust seems like a strong motive for murder.
Kendisi kovabilecekmiş gibi görünüyor.
Sounds like he might be driving them away on his own.
Tanığınız da mesajı tanımış gibi görünüyor.
And from all appearances, your witness recognizes it.
Hepsinin benzer endişeleri var gibi görünüyor ayrıca.
They all seem to have the same concerns.
Burası hüküm giymiş gibi görünüyor.
This place looks condemned.
Bayan Graham'ı balkondan atmak, intikam almak için çok dolambaçlı bir yol gibi görünüyor.
Throwing Mrs. Graham from her balcony seems too circuitous a route for revenge.
Binayı boşaltanlar ıslanırken 15 metre fazla koşturmak kaba bir hareket gibi görünüyor ama demek istediğin nokta bu değil, sanırım.
Well, it seems rude to make evacuees run an additional 50 feet whilst also getting wet, but I assume that's not your point.
- Meşgul olacağız gibi görünüyor.
That sounds like we're busy.
Şüphelinin öfkesinin ana hedefi anne gibi görünüyor.
The mother seems to be the primary target of the unsub's rage.
Çok korkmuştu. Acıkmış gibi görünüyor.
He was so scared, he seems hungry.
Sanki bir duruşmadaymışsın gibi görünüyor.
Kinda looks like you're in the middle of a trial.
- Götüne girmiş gibi görünüyor.
Stuck up your ass by the looks of it, brother.
Hepsi olay yerinde olmamış. Çoğu kaza gibi görünüyor ama hepsinde işaret var Hangman dahil.
It didn't all happen at the venue, and most of them look like accidents, but they all had the symbol - - Hangman, too.
Aranızda bir bağ var gibi görünüyor.
There seems to be... a connection between you.
Yüzeyden bakınca sanki birlikte olmamalıymışız gibi görünüyor. Ama harika bir takım oluşturuyoruz.
On the surface, it seems like we shouldn't be together, but we make an amazing team.
Bazen'B'lerim'V'gibi görünüyor.
Sometimes my "E" s look like "B" s.
Şirketimizle alakalı temel bilgilerden haberdar değilsiniz gibi görünüyor.
Or somewhere nearby like Nami is good too.
Her şey yolunda gibi görünüyor ama istediğin zaman bastırabiliyor musun?
I mean, like, you look like you're doing okay, but can you, like, suppress it when you have to?
- Yıllardır buraya kimse girmemiş gibi görünüyor.
Doesn't look like anybody's been in here in years.
- Biliyorum ama karısının memesi yok, kadın Gila canavarı gibi görünüyor.
- I know, but his wife has no tits and looks like a Gila monster.
Tabelan biraz kafa karıştırıcı olmuş, sanki kendine köpek maması almak için para istiyorsun gibi görünüyor.
Hmm, well, you know, I was noticing that, um, y-your sign's a little confusing. It looks like you need money for dog food for yourself.
- Gemi numarası gibi görünüyor mu sana da?
That look like a hull number to you? Yes, it does.
Yetişkin gibi görünüyor ama hâlâ çocuk.
She looks so grown up, but she is still a kid.
Sanki gökten düşüvermiş gibi görünüyor.
She looks like she dropped straight down from heaven.
Kendimi kaybetmiş gibi görünüyor muyum?
Do I look like I'm breaking down?
Sanki hayatı boyunca hocalık yapmış gibi görünüyor.
He looks like he's been doing this his whole life.
Ama kamyon sürmek erkekçe bir şey gibi görünüyor.
But riding in a truck sounds like it would be a very manly thing to do.
Şimdi kaba kuvveti aşağı gibi görünüyor.
Looks like we're down to brute strength now.
Birisi kafasını ikiye ayırmış gibi görünüyor.
Looks like someone split his head open
Kan gibi görünüyor.
It looks like blood.
Kararını çoktan vermişsin gibi görünüyor.
Seems you've already made your decision.
Pierce da senin yaptığının aynısını yapıyormuş gibi görünüyor. Bakış açınızın farklı olması onun yanıldığını göstermez.
It sounds like Pierce was doing exactly the same as you, just from a different point of view.
Pierce'la ilişkiniz iyi gibi görünüyor.
I mean, you and Pierce are good together. - Mm.
Bugünlerde epey yaygın gibi görünüyor.
Does seem to be going around these days.
Bu durumda düşünüyorum da ; 20 gün alkol almamak benim 20 yılımı aldı ve vazgeçmek için çok fazlaymış gibi görünüyor.
Then I think how it took me 20 years to get 20 days of sobriety, and... seems like it's too much to give up.
Sanatçılardan oluşan bir topluluğun arasına yerleşmişim gibi görünüyor.
Well, I seem to have settled amongst a commune of artists.
Kusura bakmayın ama siz en zevkli oyun olan beş kart oyunu oynuyorsunuz gibi görünüyor beyler ve ben seve seve dahil olmak isterim.
I do beg your pardon, but you gentlemen seem to be having the most delightful game of five-card brag, and I would - surely love to buy in.
Şehre yaptığımız ziyarete rağmen Wyatt'ın hortlakları Araf'a yoğunlaşmış gibi görünüyor bu yüzden savaş meydanımız burası olacak.
Despite our trip to the big city, Wyatt's revenants seem to be concentrated here in Purgatory, so this will be our battleground.
- Almış gibi mi görünüyor?
Does this head look trauma'd to you?
Plastiğin kenarları erimiş görünüyor, vakumlu poşet gibi.
It looks like the edges of the plastic have been melted, like a vacuum sealer.