Girebilirsin перевод на английский
1,128 параллельный перевод
Kemik, bahse girebilirsin!
It's a bone, you betcha!
- Kıçının üstüne bahse girebilirsin!
You can bet your Aunt Suzy's ash can on that!
Bir kürek alıp bu işe girebilirsin.
You ought to buy a spade and go into business. I believe I'll pass on that.
Siyaset yok, bu yüzden hapse girebilirsin.
No politics, you can go to prison for that.
İçeri girebilirsin.
You may be in for a surprise.
- Tamam, o zaman girebilirsin.
- Ok. Then You Can Come In.
İnsanların içinde soygun amaçlı dolaşmamalısın. Hapse girebilirsin.
You could go to j ail for robbing people.
Kıçına bahse girebilirsin ki hazırım.
You bet your ass I am.
Sen onlarla birlikte yatağa girebilirsin ama ben grup seksine inanmıyorum.
You take them to bed with you too, and i don't believe in group sex.
Hala beden eğitimi dersine girebilirsin demek.
Well, it means that you can still take PE.
Eğer Ruslar Grodno'yu ele geçirirlerse, eksik belge gelmez ve sen de hapse girebilirsin.
If the Russians take Grodno, you'll have problems.
Ben bir kadınla çıkıyorsam, bir yıldız olacağına bahse girebilirsin.
When I go out with a broad, you can bet she'll be a star.
Ölümüne bahse girebilirsin.
You can bet your life on that.
Bizden once baskıya girebilirsin.
Yeah, you'll probably get into print before we will.
Tamam, içeri girebilirsin. Haydi gel.
Okay, you can come back in.
IQ testine benim yerime girebilirsin.
You could take the IQ test for me.
- Bahse girebilirsin.
- You bet.
Oldu mu? - Ona iddiaya girebilirsin.
You can bet on that.
İçeri girebilirsin.
You might as well come in.
Gazinoya girebilirsin ama kumar oynamak kesinlikle yasak.
You're cleared for access to the casino, but gambling is strictly off-limits.
Şimdi girebilirsin.
You can go in.
Hayatı üzerine bahse girebilirsin.
You can bet his life on it.
Lanet olasıca hapishaneye girebilirsin!
You could go to fucking jail!
İçeri girebilirsin.
You can come in.
Bu puanla UGA'ya girebilirsin.
You could get into UGA with that score.
Hapse girebilirsin. - Biliyorum.
You could go to jail.
Ama sanırım bu işte çok iyi olabilirsin, şekil değiştirme yönteminle, hiçbirimizin giremeyeceği yerlere girebilirsin.
But I suspect you'd make a good one, shape-shifting your way into places the rest of us can't go.
Tabii ki girebilirsin.
Sure you can.
... ve derecen 700 ya da üstüyse, koleje girebilirsin.
and if you score 700 or more. you can get into college.
Hapse girebilirsin. Niçin sordun?
In theory you could go to jail.
Eğer o sırada başka yerde olduğunu kanıtlayamazsan hapse girebilirsin.
Well, you got to go to jail unless you have an alibi.
Bütün paranla bunun üstüne bahse girebilirsin.
You can bet all your money on that.
Girebilirsin Bay Miyagi.
You can come in, Mr. Miyagi.
Benimle içeri girebilirsin veya gidip babanı görebilirsin.
You can come inside with me or... or you can go back and see your dad.
Sen de içeri girebilirsin.
You may as well come in, too.
Fergie, girebilirsin.
Fergie, entrez.
Çatışmaya girebilirsin.
You're clear to engage.
Evet, iddiaya girebilirsin.
y eah, you bet.
Öyle girebilirsin.
Just come in.
Onun anılarına girebilirsin.
You can access his memories.
İçeri girebilirsin.
Please, go right in.
Bahse girebilirsin.
You bet.
Meclis kayıtlarına, Bajoran ana arşivi üzerinden girebilirsin.
You can access the Assembly records through the Bajoran central archives.
Girebilirsin.
Yeah, come in.
Artık girebilirsin.
You may now enter.
Sen, her şeyi bilen, hemen konuya girebilirsin.
You can dispense with the smallpox, all-knowing one.
- Elbette girebilirsin.
- Of course you could.
Programa gelecek sene girebilirsin.
You can rejoin the program next year.
Hayır, Niles. Hâlâ kulübe girebilirsin.
Niles, you may get into that club yet.
Arka tarafa girebilirsin..
You'll be able to enter through the back pack.
İçeriye sırtından girebilirsin.
I am off.