Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Gitti

Gitti перевод на английский

70,531 параллельный перевод
Evdeki muhafızlar gitti.
The guards that were here are gone.
Bütün iblisler nereye gitti?
Where did all the demons go?
Gerçi koku uçtu gitti.
Except it's gone now, the smell.
Söylediyse de unuttum gitti.
Or if he did tell me, I don't remember it.
Yaşadığı yeri bulup, evine gitti.
He found out where he lived, went to his house.
Diğer olasılık şu ; Sara Mahmoud ile çok ileri gitti kadın da saldırdı bir şekilde nefsi müdafaa sırasında adamı öldürdü.
So, the other possibility is that he went too far with Sara Mahmoud and she... she attacked him back, and then he died as she tried to defend herself somehow.
Elbette onun bunu gerçekten yapmasını beklemiyordum ama gitti.
Of course, I never expected her to actually do it, to leave, but she did.
Dersleri kötüleşti. ... o sevimli çocuk gitti yerine en ufak şeye sinirlenen biri geldi.
And his... schoolwork suffered and he stopped being affectionate.
Gizlilik gemileriyle şansı yaver gitti. Ki bunun halkınız tarafından berbat edilen diğer bir şey olduğunu da ilave edeyim.
She got lucky with the stealth ships, which I might add was another screw up by your people.
Kontrol paneli gitti.
Control panel gone.
Kronometre gitti.
Timer kicked in.
Genel Sekreter ve diğerlerinin pek çoğu çoktan gitti.
The Secretary General and most of the others are already gone.
Eros gitti.
Eros is gone.
Her şey yolunda gitti mi?
Every... everything turn out okay, though?
Gerçekten hoşuma gitti.
I really like it.
Hoşuma gitti.
I like it.
Küçük krallığın hoşuna gitti mi?
Do you like your little kingdom?
Anlamadım gitti.
I just don't understand it.
Bizi izlemek hoşuna gitti mi, Yüzbaşı?
Did you enjoy watching us, captain?
- Nereye gitti bunlar?
Where has that gone?
Beni istemen hoşuma gitti.
I like that you want me.
Gitti mi?
Oh, she left?
Sizi şaşırtmak hoşuma gitti.
Well, I like to surprise you.
Usulca toplanıp gitti.
She slowly checked out.
Hoşuna gitti mi peki?
- How did you like it?
Kendimi çok suçlu hissediyorum çünkü çekip gitti ve ondan bir daha haber alamadım. Haftada dört kez buraya gelmesi için para verdiğime göre benden daha çok şey bilmen lazım.
And I've been feeling incredibly guilty because she left, and I haven't heard from her, and I figured I've been giving her money to come see you four times a week, so you must know more than me.
Şimdi Sam bile gitti amına koyayım.
And now, even Sam, I mean, he's fucking gone, too.
Çok ileri gitti.
It just went too far.
16 : 15'de gitti.
He went down at 16 : 15.
Oturumunuz nasıl gitti?
How did your session go?
Gerçi iyi gitti.
It went well though.
Tam olarak Ansel Adams değil, ama bence çok iyi gitti.
Well, not exactly ansel Adams, but I think it went pretty well.
O gitti.
He's gone.
Röportaj nasıl gitti?
How did the interview go?
İyi gitti.
It went fine.
Nereye gitti
Where the fuck did he go?
İzlemesi hoşuma gitti, gerçekten diyorum.
I enjoyed watching it. I truly did.
Greyjoyları öldürmek de benim hoşuma gitti.
And I enjoyed killing Greyjoys.
Humes Lisesi'nde bir resitalin kaydına gitti.
He's recording a recital at Humes High.
- Gitti mi? - Ne?
- Is it gone?
Ama bezgin başın rahatlayacaksa evet, gitti.
But if it'll rest your weary head, yeah, it's gone.
- O gitti.
- He's gone.
Kocan seni gördü, dilin sayesinde ölümü tattı ve gitti.
Your man came, he saw ya, tasted death on your tongue, and he left.
Şansı yaver gitti ve Essie kaptanla bir işbirliği kurdu.
As luck would have it,
Bilmiyorum, Uzun zamandýr gitti.
I don't know, I've been gone a long time.
Bütün o öldürme kafasına gitti.
All that killing went to his head.
Palyaço arabasına en son o atladı ve gitti herhalde.
He was probably the last one to jump on the clown car.
♪ Altı üstat gitti ♪
♪ Six masters have passed ♪
"Altı üstat gitti."
"Six masters passed."
Sanırım senin hedefinde işler pürüzsüz gitti?
I assume things went smoothly on your end?
Devriyeler gitti.
The patrols are gone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]