Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ G ] / Gorevimiz

Gorevimiz перевод на английский

2,458 параллельный перевод
Beyler, bu bizim görevimiz.
Gentlemen, this is our duty.
Görevimiz burada başlayacak. Tam olarak, saat 01000'de.
Our mission will begin here, at exactly zero-ten-hundred hours.
Görevimiz bittiğinde ise... "Randevo" muz var.
Once our mission is complete, we will "ren-dez-venous"
Great British Air olarak elimizden geleni yapmak görevimiz.
At Great British Air, we do like to go the extra mile.
Bir görevimiz var ve zaman işliyor. 28 Jet virüsü teslim etmemiz için bizi bekliyor.
We had a mission with a ticking clock, 28 jets awaiting a virus that we had to deliver.
Eskinin yıkıntıları üzerine yenisini inşa etmek bizim görevimiz!
We must build a new society on the ruins of the old.
Sıradaki görevimiz araçlarımızı, kamp aracına çevirmekti.
So our next challenge was to convert our trucks into bush-ready campers overnight.
Görevimiz buzlara araçlarımızla dokunmak.
Our challenge was to touch that ice with our trucks.
Görevimiz o.
That was our mission.
Görevimiz aramak ve yok etmek...
Our mission is to seek and destroy.
Görevimiz aramak... ve yok etmek.
You can shoot and destroy the enemy.
Pekala, bir görevimiz var.
All right, so we've got a mission.
Görevimiz iddianame tamamlanana kadar kardeşinizin ülke dışına çıkmamasını sağlamak.
Our job is to make sure your brother doesn't take his vacation overseas - before the indictment comes down.
Bizim gazeteciler olarak görevimiz ; haberleri ayarında, dürüstçe, cesurca ve makul bir şekilde vermek değil mi?
Is it not our duty as journalists, to present balanced news, frankly, fearlessly and reasonably?
Görevimiz, tüm kanal bölgesi bir kez daha İngiliz ve Fransız kontrolüne girene kadar devam etmektir.
And it's our duty to continue until the whole of the Canal Zone is once more under British and French control.
Sizin için bir görevimiz var.
We've got a mission for you.
Peki görevimiz ne?
And what're we gonna do?
Rahat. - Görevimiz bir ekoteröristin Kuzey Amerika'daki en büyük doğal gaz boru hattını patlatmasına engel olmak. O yüzden ben olsam buna tatil demezdim.
Our mission is to stop an eco-terrorist from blowing up the biggest natural gas pipeline in North America so I wouldn't exactly call it a vacation.
Görevimiz değişti.
Our mission just changed.
Görevimiz aşağı yukarı aynı ancak farklı şeyler taşıyacağız.
So, the mission is more or less the same with different cargo.
Sanırım bu bizim birlikte çıktığımız ilk denizaşırı görevimiz.
So I guess this counts as our first overseas mission together.
Görevimiz kara kutuyu kurtarmak ve Nikita'yı bulmak.
Our mission here is to salvage the black box and find Nikita.
! Görevimiz Momo ve Ikuko'nun yaşamları hakkında Gökyüzüne rapor göndermek.
Our task is to report Momo and Ikuko's life to the Sky!
Koruyucular olarak görevimiz, onlar hep beraber evde olduklarında daha da kolaylaşıyor.
Our job as the Guardians is so much easier when they're in home together.
Kendi gözleriyle seni izlediği zaman görevimiz tamamlanmış olacak.
When he can watch over you with his own eyes, our task will be complete.
Ama onlar korsan.. ve bizim görevimiz onlar gibilerini yakalamak!
But he's a pirate... and it's our duty is to capture him.
Çığlıkları bastırsın diye kapılara Rune koymak, ha? Görevimiz büyü kullananları kontrol etmek!
Our task is to manage magic users!
Görevimiz mi var?
Do we have a mission? Today?
- Bu bizim görevimiz. - Bizi korumaya çalışıyor olmalı.
She must be trying to protect us.
Görevimiz değil mi?
Not "our"?
Yani resmi olarak görevimiz tamamlandı.
So we are officially done.
Bu şartta, bizim görevimiz hiç bitmez.
At this rate, our task will never end.
Bu... bizim görevimiz...
That is... our mission...
Görevimiz, onu kaçırıp, polise teslim etmek.
Our job is to kidnap him and hand him over to the police...
Yani görevimiz kadının burnunu soktuğu birinden mi tehdit aldığını bulmak.
So we're here to find out if the threat's coming from someone she's digging into.
Bayan Anderson, görevimiz tehdidi yapanı bulmak.
Ms. Anderson, our job is to figure out who made the threat.
[İbrahim] Devlet-i Aliyye-i Osmâniyye'ye vergi elbette görevimiz.
We are aware that paying taxes to the empire is our duty.
Onun bunu yapmadığını kanıtlamak bizim görevimiz, tamam mı?
It's our job to prove that he didn't do it, okay?
Ve o kişiyi bulup adalet karşısına çıkarmak da bizim görevimiz.
And it's our job to find them and bring them to justice.
Sen müdahil olmadan önce görevimiz, olacak şeylerin gerektiği gibi olmasını güvence altına almaktı.
It is, as it has always been, our responsibility to insure events play out, as they were intended, before your intervention.
Öncelikli görevimiz parkta sabah akşam kafayı çeken veletlerin icabına bakmak.
But first we're gonna deal with those nocturnal pot-smoking. drum-banging. Punk-ass teenagers.
- Bunları ifşa etmek görevimiz.
- It's our duty to reveal such things.
Şantaja maruz kalmasın diye bir bakanı karalamak görevimiz değil.
It's not our duty to smear a minister to keep him from being blackmailed.
Bizim görevimiz suçluları tutuklamak.
Our duty is to apprehend the criminals.
Sahibeyi korumak bizim görevimiz.
It is the butlers'duty to protect our lady.
Bizim görevimiz program emirlerine uymak.
It is our, the service robots', duty to carry out orders according to the programs.
Görevimiz Roger Bale'in ekibine girip kendimizi davetli listesine sokmak.
The mission, is to access Roger Bale's PDA and put ourselves on the guest list for his party tonight.
Top Gear olarak bizim görevimiz modern motor.... dünyasında en son meydana gelen yenilikleri seyircilerimize aktarmak.
Now, as you know, here on Top Gear it's our job to keep you up-to-date with all that's new and cutting edge in the ever-changing world of modern motoring.
Görevimiz, adamım.
That's what's up, man.
Bu Holly'nin doğum günü, "Görevimiz Tehlike" değil.
It's holly's birthday, not mission :
Onu geri döndürmek bizim görevimiz.
Then it is our job to get him to check back in.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]