Harriet перевод на английский
1,263 параллельный перевод
Bana çok kızdı çünkü ona Robert Martin'in evlenme teklifini reddetmesini söyledim.
He was very cross because I had urged Harriet to reject a proposal from Robert Martin.
Sanırım şöyle diyeceğim ; "Harriet..."
I suppose I'll just say, "Harriet..."
Harriet.
Harriet...
Bay Elton'dan bahsedemeyeceğin bir yer biliyorum.
Oh! Harriet, there is only one place I can think of... where you will not be able to speak of Mr Elton.
Gittiğinden beri Harriet'in ondan bahsettiği zaman hariç onu hiç düşünmedim.
I have not thought of him... since he left, except for the mention Harriet made of him the other day.
Harriet!
Harriet!
Harriet'in iyi bakıldığını bilmek beni çok mutlu ederdi.
It would so relieve me to know Harriet was well taken care of.
Emma'yı Harriet için bırakan adam ne şanslı biri!
Lucky the man who exchanges Emma for Harriet.
Harriet tek başına.
Harriet is all alone.
Sadece Harriet'i yaralamaya kalkmıyorlar.
I must say, they aim at wounding more than just Harriet.
Onun Harriet'le evlenmesini sen istedin.
You did want him to marry Harriet.
Harriet Smith'in, Bayan Elton'da bulunmayan bazı birinci sınıf özellikleri var.
But Harriet Smith has some first-rate qualities about her... which Mrs Elton is entirely without.
- Sevgili Harriet.
- Dear Harriet.
Böylece Harriet'in şansı arttı çünkü yengesi büyük ihtimalle ona itiraz ederdi.
This strengthens Harriet's chances with him, since the aunt was sure to object.
Harriet, lütfen!
Harriet, please!
- Harriet.
- Harriet.
Neden Harriet'in, senin hayran olduğun erkeğe kendini kaptırması bir trajedi olsun?
Why is it tragic that Harriet should attach herself... to a man who you admire so much?
Zavallı Harriet bana hislerinden bahsedene kadar bunun farkında değildim.
- I did not know it until poor Harriet... said she had the hope of him returning her feelings.
Hayatım, Harriet'i çok severim.
My dear, I like Harriet very much, as I might remind you, do you.
Eğer mutluysa, Harriet'le evlenmeye karar vermiş demektir. Bunu bana söylemesine izin veremem.
If he seems happy, I shall know that he has decided to marry Harriet... and I will not, I know I will not be able to let him tell me.
Ama eğer üzgünse, o zaman John'un ona Harriet'le evlenmemesini söylediğini anlarım.
But if he seems sad, I shall know that John has advised him not to marry Harriet.
Bahçede, Harriet'e karşı olan duygularından emin olmak için papatya falı bakarken onu düşünmemeye çalıştım.
I tried not to think about him in the garden where I thrice plucked the petals off a daisy... to ascertain his feelings for Harriet.
Emma, Harriet'in mutlu olması için evlenmesi gerektiğini biliyordu.
Emma knew that the best chance for Harriet's happiness... was that she might marry as well.
Ama Harriet Smith'in bile bir sene içinde üç erkeğe aşık olmasını beklemek çok fazlaydı.
But it seemed too much to hope that even Harriet Smith... could be in love with more than three men in one year.
Harriet, senin söyleyeceğin hiçbir şey tatsız olamaz.
Harriet, nothing you could say would ever be unpleasant.
Harriet, yanılıyorsun.
Harriet, you mistake me.
Kimse sana sormadı Harriet Tubman, Alice Walker, Angela Davis veya hangi kadın olduğunu düşünüyorsan.
Nobody asked you, Harriet Tubman, Alice Walker, Angela Davis or whatever sister you think you are.
Eileen Harriet Paulglace, bundan böyle her konuda kimin öleceği, hangi kıyafetin giyeleceği hangi filmlerin kötü olduğu ve at kuyruğu bırakmış kel adamlarla cinsel ilişkiye girilip girilmeyeceğiyle de dahil her konuda nihai kararı verecek.
Eileen Harriet Paulglace will have final say on every known subject... including who should be put to death, what clothes everyone should wear... what movies suck and whether bald men who grow ponytails should still get laid.
- Harriet Priestly şimdi anneni aradı.
Harriet priestly Just called your mama.
Evet. evet, Harriet.
Yes! We're listening To it right now!
Gerçekten! . Evet, Harriet, eminim ki bu Martin'ler bir beyefendinin kızını eğlendirdikleri için çok gurur duyuyorlardır.
Well, Harriet, I'm sure these Martins must feel very proud to entertain a gentleman's daughter.
Hayır, hayır, lütfen!
I shall wait for you, Harriet.
Harriet, hiç bir portren oldu mu?
Harriet, have you ever had your likeness taken?
Harriet, şüphen var mı?
Harriet, are you in any doubt?
Bunu genel olarak söylüyorum, Harriet, eğer bir kadının şüpheleri varsa, kesinlikle reddetmelidir.
I lay it down as a general rule, Harriet, that if a woman doubts, she certainly ought to refuse him.
Harriet, kendi mutluluğun için en iyi kararı sen verebilirsin.
Harriet, you must be the best judge of your own happiness.
Bay Martin'i tanıdığın diğer bütün erkeklere tercih eder misin?
Do you truly prefer Mr. Martin to every other man you've ever met? Harriet...
Harriet... Harriet, kendini kandırma.
Harriet, do not deceive yourself.
Tamamen, tamamen haklısın, sevgili Harriet... şimdi daha önceden yapamadığımı yağacağım çünkü seni etkileyemem... eğer kabul etmiş olsaydın arkadaşımı kaybetmiş olacaktım.
Perfectly, perfectly right, dearest Harriet... And now I can tell you what I could not before because I would not influence you... If had you accepted him I would have lost my friend.
Harriet Smith, Robert Martin'i red mi etti?
Harriet Smith refused Robert Martin? Yes!
Bay Martin çok saygın bir erkek, buna eminim ama o Harriet'in eş değil.
Mr. Martin is a very respectable young man, I am sure, but he is not Harriet's equal. No, he's not!
. Harriet Smith'in kimin kızı olduğu belli değil.
Harriet Smith is the natural daughter of nobody knows whom.
O bir beyefendinin nasıl olması gerektiğini biliyor ve sadece bir beyefendinin Harriet'le bir şansı olabilir.
She knows what a gentleman is and only a gentleman has any chance with Harriet.
. Harriet'i hiçkimseyle evlendirmek gibi bir niyetim yok!
I have no intention of marrying Harriet to anybody!
Harriet! .
Harriet!
Oh, Harriet, beni affedebilecek misin? .
Oh, Harriet, can you ever forgive me?
Evet, mantıklı davranmalısın, Harriet.
Yes, you must, Harriet.
Evet, öyleydi, Harriet, ama bu ayrılığa gayet iyi katlanıyorum.
Yes, so did I, Harriet, but I find I bear his absence very well.
Bence Harriet'i gücendirmekten daha fazlasını istediler.
I think they aimed at wounding more than Harriet.
Harriet Smith?
Harriet Smith?
Harriet Smith'in onunla şansı yok!
Harriet Smith has no chance there!