Hatïrlamïyorum перевод на английский
93 параллельный перевод
Hatïrlamïyorum.
- I don't remember exactly.
Evet, o çïlgïn gösteriyi hatïrlïyorum ama adïnï hatïrlamïyorum.
Yeah, I remember that crazy act, but I can't remember the name.
- Hatïrlamïyorum.
- I don't remember.
Bu kapïyï kapadïgïmï hatïrlamïyorum.
I don't remember closing that door.
- Hatirlamiyorum.
- I don't remember!
Hatirlamiyorum.
I don't recollect that.
- Mahkemeye çiktigimi hatirlamiyorum.
- I don't recall no trial.
Hiçbir sey hatirlamiyorum.
- I don't remember anything.
Hatirlamiyorum.
I don't remember.
Bu adami hatirlamiyorum.
I don't recognize this guy.
Hayes diye birini listede hatirlamiyorum.
I don't remember a Hayes on the list.
Dun geceye dair hiçbir sey hatirlamiyorum.
I don't remember much from last night.
Sonra bir müteahhit firma geldi... ismini hatirlamiyorum, ama her ne boksa iste firma bir anda oraya yerlesmeye karar verdi.
Then some real estate developer... I can't remember the name, but the hell with it... decided just like that to move in! Sure they could...
- Hatirlamiyorum.
- I can't remember.
Uzun avukatlik kariyerimde duygularin Bu kadar Öne çiktigi, Baska Bir dava hatirlamiyorum,
In my long legal career, I cannot remember a case... where emotions have been so charged.
Hatirlamiyorum!
I can't remember!
- Seni davet ettigimi hatirlamiyorum...
- I don't recall inviting you, so...
Dedigim gibi, seni buraya davet ettigimi hatirlamiyorum.
Like I said, I don't recall inviting you here.
bu kadar cok korktugumu hatirlamiyorum ogrenmelerini asla istemiyordum.
I used the word "coward" before but I never really understood what it meant until that moment.
HATIRLAMIYORUM!
I DON't REMEMBER!
Affedersin, Duyarli salak, sana birsey sordugumu hatirlamiyorum.
Excuse me, Sally Sensitive, I don't remember asking you anything.
Fakat onla gerçek anlamda bir iletisim kurdugumu hatirlamiyorum.
But I can hardly remember having a real conversation with him.
Onun suratina baktigimi dahi hatirlamiyorum.
I don't even remember the look on her face.
Sorunlarimizi hatirlamiyorum.
I don't remember any problem.
Hatirlamiyorum, etmis olabilirim.
I might've done. I can't remember.
Yüzümde günes isigini hissettigim son seferi hatirlamiyorum bile.
I can't remember the last time I felt the sunlight on my face.
- Hatirlamiyorum!
- I don't remember!
Sana seçenek sundugumu hatirlamiyorum.
I must have missed the part where I gave you a choice.
Tanrim, en son ne zaman böyle sinirli oldugumu hatirlamiyorum.
God, I can't remember the last time I was this much of a nervous wreck.
- O geceyi çok fazla hatirlamiyorum ama Tekli Hücrede kapali kalmak bir seyleri tetikledi.
I don't remember much about that night, but being locked up in Ad Seg, something must've snapped.
Hayir, hatirlamiyorum. Sood.
No, I don't remember.
Ismini bile hatirlamiyorum.
I, I don't even remember his name.
O benim bebegim, o benim bebegim, ve ben kapiyi kapatip kapatmadigimi hatirlamiyorum.
That's my baby, that's my baby, and I can't remember if closed the gate.
Ben oyun hatirlamiyorum. Baska bir nod.
I do not remember the whole match.
Onun evi terkettigi günü hatirlamiyorum.
I don't remember the day he actually left.
Cy'dan önceki zamanlari hatirlamiyorum.
I don't remember a time before I met Cy.
Evden nasil ayrildigimi bile hatirlamiyorum.
I don't even remember walking away from the house.
Hatirlamiyorum.
I don't remember!
- Hatirlamiyorum.
- I don't remember.
- Baska bir sey hatirlamiyorum.
- I don't remember anything else.
Tam olarak ne çesit oldugunu hatirlamiyorum ama bu uçak bizim f-16 jetlerinden biri tarafindan takip ediliyor.
I'm not sure what it is exactly, but this, this Mig is being followed by one of our - - jets, an F-16.
Ne yazdigimi su an hatirlamiyorum ama, her ne yazmissam okusa nefret ederdi.
I don't remember what I wrote, but whatever it was, he would've hated it.
Ben aksam yemegine gittigimizi bile hatirlamiyorum.
I don't even remember going to dinner.
- Bilmiyorum çünkü hiçbir sey hatirlamiyorum.
- I don't know, because I don't remember. - Shh. Stu.
Çok iyi hatirlamiyorum...
I don't really remember much...
- Elbette, hiç hatirlamiyorum.
- Oh, right. I don't remember that bit.
- Sarhostum, hatirlamiyorum.
I was wasted. I don't remember.
Denedim... Tam olarak hatirlamiyorum fakat asagiya baktim ve iki damla kan gördüm.
I don't remember clearly - but I looked down and saw two trickles of blood.
Hatirlamiyorum.
Not familiar
Hatirlamiyorum ama oldukça tanidik geliyor.
I can't remember, but it's so familiar.
Pekala, bu Wade Greeley denilen herifi tutukladigimi hatirlamiyorum.
Okay, I don't even remember busting this guy, Wade Greeley.
hatırlamıyorum 685
hatırlamıyorum bile 17
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırladım 301
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlamıyorum bile 17
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırladım 301
hatırlıyor musun 713
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatırlayacağım 21
hatırım için 37
hatırlarsanız 25
hatırlayamadım 36
hatırlarsan 31
hatırlarsın 61
hatırlamıyorsun 28
hatırlıyorsun 67
hatırlarım 22
hatırlayacağım 21
hatırım için 37
hatırlarsanız 25
hatırlayamadım 36
hatırlarsan 31
hatırlarsın 61
hatırlamıyorsun 28
hatırlıyorsun 67
hatırlarım 22