Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ H ] / Hayvanlar

Hayvanlar перевод на английский

12,012 параллельный перевод
Hayvanların kafalarını kesip derilerini yüzüyormuş ve üstüne giyip başkasının yerinde olmanın nasıl olduğunu... -... bilmek istediğini söylüyormuş.
Apparently he would cut the heads and the pelts off of various animals and he'd wear them, and said he wanted to know what it felt like to be in someone else's skin.
Hayvanlar inatçıdır.
Animals are stubborn.
Sonra da cesedi ormana atıp üzerini jambonla kapladın o da vahşi hayvanları çekti.
Then you dumped the body in the woods and you covered it with ham, so it would attract the wild animals.
Diğer hayvanların bölgesine girmez.
He won't go into other animals'areas.
Kullandığı hayvanların hepsi egzotik.
These creatures he's using, they're exotic.
En iyisi şu hayvanları ters çevirelim.
Better turn these stuffed animals around.
Ayrıca saldırıya uğrayıp canı çıkmış çiftlik hayvanları da bulundu.
Mummified remains of attacked farm animals have also been found.
Kendim haricindeki tüm türleri gülünç aptal hayvanlar olarak gördüm.
can be viewed only as dumb animals.
İnsan hayvanları evrimleştirip rahatça yaşayabileceğim bir dünya oluşturma fikri.
A plan to evolve the human animal and create a world where I could live contentedly.
GDO yok. Avokadolar, hayvanlar üzerinde denenmiyor.
Avocados are even cruelty-free.
Av hayvanlarıdırlar.
They're prey animals.
Hayvanlar üzerinde denenmemiş kunduz sütü standına kadar kuyruk oluştururuz.
We would have them lined up clear down past the cruelty-free beaver-milk stand.
# Hayvanat bahçesinde hayvanları beslemek için #
♪ Feed animals in the zoo ♪
Birazdan hayvanlar gibi sevişeceğim şu keş sayesinde Andy'nin yalan söylediğini öğrenmiş olduk.
That stoner, who I can easily see having very sloppy sex with later, just saved the day'cause now we know Andy lied to you.
Fakat yalnız av hayvanları göç etmek zorunda değil.
But it's not just prey animals that must migrate.
Bu da onları gezegendeki en çalışkan hayvanlar olmalarını sağlıyor.
It's what makes them the hardest-working animals on the planet.
Avlanacak olan hayvanlar için empati kurmak çok kolaydır ama şunu söylemeliyim ki, bu seferlik kalbim tamamen timsahlardan yana.
It's very easy to have empathy for the animals that are being hunted, but I have to say that, in this instance... .. my sympathies are all with the crocs.
Yağmur ormanının en büyük sorunlarından biri, ölçek. Buradaki av hayvanlarının çoğu ufak.
The great problem of the rainforest is one of scale, most of the prey animals here are tiny.
Ormanın büyük hayvanlarını avlamak asla kolay değildir.
Hunting the jungle's larger animals is never simple.
Kahrolası hayvanlar.
Those fuckin'animals.
Devasa büyüklüklerine rağmen mavi balinalar tüm yüzen hayvanlar içinde en aerodinamikli ve enerji tasarruflu olanıdır.
Despite their immense size blue whales are one of the most streamlined and energy-efficient of all swimmers.
Yüzen minik bitki ve hayvanlar ve akıntının getirdiği taze planktonlarla beslenmek için bir araya gelirler.
They've gathered to feed on tiny floating plants and animals, a bloom of plankton fueled by the currents.
Açıklarda otlayan hayvanlar için sürü halinde olmak önemli bir savunma.
Herding is an important defense for animals that graze in the open.
Her şeye rağmen, burada da hayvanlar var.
Nonetheless, there are animals here.
Bazı hayvanlar kıyıya beslenmek için değil yavrulamak için gelirler.
Some animals come to the coast, not to feed but to have their young.
İki ay sonunda, hala bu hayvanlar hakkında fikir sahibi değilim.
After two months, I still have no idea about these animals.
Bu yerleşim yerlerinde ekinlerini ve hayvanlarını büyüterek geçiniyorlar ve doğrudan bölge ve yiyecek için kaplanlarla yarış halindeler.
These enclaves make a living out of raising crops, raising livestock and they're competing for space and food with tigers directly.
Ama Alexander'ın çalışmaları gösteriyor ki, ormanlar seyreldikçe kartalın ana avları olan maymunlar ve tembel hayvanlar ortadan kayboluyor.
But Alexander's studies show the monkeys and sloths that form the eagle's main prey are disappearing as the forest is cleared.
Aslanlar hayvanlarına saldırdığında, Masailer karşılık olarak onları öldürüyor.
When the lions attack their livestock, the Maasai retaliate by killing them.
Bu hayvanlar Masailerin mızraklarına göğüs germek zorundalar.
Those animals have to run the gauntlet of Maasai with spears.
Hayvanlarını korumaya gitmişler sonra bir aslanla göğüs göğüse çarpışmışlar.
He went then to defend their livestock and then he got into a close fight with a lion.
Bu parkların civarındaki insanların ve hayvanların güvenliği için gereken temel ihtiyaçları tekrar düşünmenin vakti geldi.
It's time to rethink the basic need for the safety of the people around these parks and the safety of the animals themselves.
Bu hayvanlar uyuşturucuya karşı çok hassas bu yüzden aşırı doz veya yaralanma tehlikesi yüksek.
These animals are very sensitive to drugs and there's a high risk of overdose or injury.
Bir köpeğin tek başına baş edemeyeceği bir antilobu al aşağı ediyorlar böylece beraber çalışıp birbirlerine yardım ederek bunun gibi büyük hayvanları devirebiliyorlar.
You know, they take down wildebeest that one dog can't possibly do by itself, so through working together and helping each other out, they're able to take down big animals like that.
Köpekler diğer hayvanlar için hazırlanan kapanlara yakalanıyorlar.
The dogs are getting caught in snares intended for other animals.
Hayvanlar önemli, çünkü onlar gelir kaynaklarımız Zambiya'yı, memleketimizi geliştirebilirler.
The animals are important, because they are the sources of income that can develop our Zambia - our nation.
Bu kıymetli hayvanlar hepimizin.
These precious animals belong to all of us.
Bunlar dünyanın zenginlikleri ve yediden yetmişe herkes bu hayvanları kaçak avcılardan yaşam alanı kayıplarından korumalı ve gelecek nesillere aktarmalı.
These are a world resource and the world as a whole should guard these animals against poachers, habitat loss and protect them into the future.
Çünkü sen ve ben ve bu kümes hayvanları arasındayız bir grev havayollarını öldürür.
Because just between you and me and these pieces of poultry, a strike would kill this airline.
Bu ejderhalar bizim evcil hayvanlarımız değil Tuffnut.
These dragons are not our pets, Tuffnut.
Hayır, egzotik hayvanlar olacaktı, kıt herif. Kıt mı?
No, man, it's exotic pets, you dumb motherfucker.
İyi bir hayat için dua ediyoruz, günah ve sevap listemiz var ve hayvanlar gibi hareket ediyoruz. Her birimiz.
You know, we pray for a good clean life, a list of do's or don'ts, and we act like animals.
Onlar gezegenin en öldürücü hayvanları.
You know, they're the most lethal animal on the planet.
Onun hayvanlar tarafından yendiğini düşünmüşler ama...
They assumed she was eaten by animals or something, but...
Buradaki vahşi hayvanlar olduğumuzu görmüyor musun?
Can't ya see we're wild animals here?
İnsanlar tüm hayvanların aynı olduğunu sanıyorlar.
Humans think all animals look the same.
Kuzey Kutbu'ndaki en küçük hayvanlar.
- Mm-hmm. The smallest animals in the arctic.
Bu türdeki hayvanlar bu orkidelerin arasına saklanmazlar.
The individuals of this species don't hide to remain unseen among the orchids.
Seni anlıyorum ama her şeyi bu hayvanlar yönetiyor.
I get it, but those animals run everything.
Eğer bir aslan hayvanlarımızdan birini öldürürse, bu bizim için büyük bir kayıp.
TRANSLATION :
- Hayvanlar göz bebeklerinden kan fışkırtmazlar.
Animals don't shoot blood out of their eyeballs.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]