Hiç düşünmedim перевод на английский
1,168 параллельный перевод
Bunu yıllarca hiç düşünmedim ama bir gün canımı sıktı.
I didn't think about it for years, then one day they got to me.
Dostlarımı gammazlayacağım bir pozisyona geleceğimi hiç düşünmedim.
I'd never be in such circumstances where I'd have to arrest my own friends!
Ama mal gibi, zengin olunca ne yapacağımı hiç düşünmedim
But I've never think of the life after rich
- Bunu hiç düşünmedim...
- I'd never have thought...
Bunu hiç düşünmedim. Her neyse.
I never counted on it, anyway....
Bu konuda hiç düşünmedim.
I never really thought about it.
Bilmiyorum, bu konuda hiç düşünmedim.
I dont know, I dont think about it.
Sayın Yargıç, Julia'da bir hastalık olduğunu hiç düşünmedim.
Your Honors, I didn't think Julia had a disease.
Gerçek bir model olarak başarılı olacağımı hiç düşünmedim.
I never thought I could make it as a real model.
Bildiğim benim kızım olduğunu söylemiş olmasıydı, ama onun babası olabileceğimi hiç düşünmedim.
I knew she said she was my daughter, but I didn't think I was her father.
Hiç düşünmedim.
I never thought about it that far ahead.
Bu "Zaman" ayininin içine ne kadar derin kazıldığını hiç düşünmedim.
I never considered how deeply ingrained this Resolution liturgy is.
bunu hiç düşünmedim.
I've never dreamt of it.
Çok teşekkür ederim ama ben... Ben bunu hiç düşünmedim, yani...
Look, Mrs Tommasina, I'm not really cut out for...
Ailemin sulama borusu dışında toprağa birşeyler koyduğunu hiç düşünmedim.
Don't think my family ever put anything in the ground that wasn't a drill pipe.
- Hiç düşünmedim.
- I hadn't thought about it.
Polis olmak hiçbir şey değil, böyle olacağını hiç düşünmedim.
- Bein'a cop ain't everything I thought it was gonna be.
Sizin burada olmayacağınızı hiç düşünmedim.
- I hadn't thought about you not bein'here.
Varsayımsal bir soru, o yüzden hiç düşünmedim...
It's a theoretical question, so I haven't given it any thought...
Kızın, onun gerçek değerini anladığını hiç düşünmedim.
I never thought she'd see his real value.
Ama söz veriyorum, Dedenizi incitmeyi hiç düşünmedim... ve sizide asla incitmeyeceğim
But I promise, I didn't mean to hurt your grandfather and I'll never hurt you
- Doktor Crane ben de aksini hiç düşünmedim.
Dr Crane, I wouldn't have it any other way.
Ölmekten korkmuyorum, hiç düşünmedim bile.
I'm not afraid to die, and I never think about it.
Seni... terk etmeyi hiç düşünmedim.
I was never going to leave you.
Bunu hiç düşünmedim.
Never thought about it.
- Bunu hiç düşünmedim.
- I never thought about that.
Bun hiç düşünmedim bile.
I never thought about it.
Böyle bir kargaşaya neden olacağını hiç düşünmedim.
Hell, I never thought it'd cause this kind of hullabaloo.
Hiç düşünmedim.
I never have.
Komut bölümündeki bilgisayarda onun ünvan maçlarının verisine sahibiz ama onun Ryu'yla bir bağlantısı olduğunu hiç düşünmedim.
We have the data of his title matches on computer in command section but I never thought of him as having any connection to Ryu. - What do you mean?
Yapamayacağımı hiç düşünmedim.
I didn't think I could.
- Ben bunu hiç düşünmedim!
- l never thought about it!
Ama onun bunlara inandığını hiç düşünmedim.
But I never thought he'd believe them.
Aslında... yayımlamayı hiç düşünmedim.
I haven't thought about publishing it.
Bunu hiç düşünmedim bile.
I don't even think about it.
Onu o kadar istedim ki belki hiç düşünmedim.
I guess I just wanted him so bad that I wasn't thinking.
Burada olacağımı hiç düşünmedim.
Boy, I never thought I'd be here.
Kazanabileceğimizi hiç düşünmedim.
I never thought we'd win.
Kılıç çekerek talepte bulunmayı hiç düşünmedim.
I hadn't planned on demanding terms at sword point.
Hiç şans diye düşünmedim.
Never felt lucky about it.
Onu hiç gerçekten düşünmedim.
I never really think of him.
Hiç bir zaman öyle olduğumuzu düşünmedim
I don't think we ever were.
- Hiç o şekilde düşünmedim.
- I don't see it that way.
Bunu hiç... düşünmedim.
I hadn't really thought it out that far.
3 aydır beraber uçuyoruz ve sizin hakkınızda hiç böyle düşünmedim.
In the three months since we flew together I haven't thought about you at all.
Hayır. Düşünmedim değil ama hiç denemeye kalkmadım.
I thought about it, but it just never seemed right.
Dışarıda bir süredir duruyordu ve bir şey yapmayı düşünmedim hiç.
It just laid out there for a while. I didn't think nothin'of it,
Hiç bir zaman bir kadına bakıp şöyle düşünmedim :
I`ve never looked at a woman and thought :
Seni o şekilde düşünmedim hiç.
I don't think about you like that.
Hayır.Ben hiç Kennedy'nin yönetime hazır olduğunu düşünmedim.
I never thought Kennedy was ready for the presidency.
- Seni hiç dansçı olarak düşünmedim.
- I never thought of you as a dancer.
düşünmedim 36
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç dert değil 31
hiç değil 97
hiç de bile 279
hiç de değil 689
hiç değilse 21
hiç de öyle değil 49
hiç duymadım 220
hiç denemedim 24
hiç de 24
hiç dert değil 31
hiç değil 97