Hoşlandım перевод на английский
5,907 параллельный перевод
Bir adamdan hoşlandım ama o benden hoşlanmadı ve biraz takıntı hâline getirdim.
I liked a guy and he didn't like me, and... well, I got a little obsessed.
Yani, ondan hoşlandım.
I mean, I-I like him.
Louis, ondan hoşlandım.
Louis, I liked her.
Senden hoşlandım.
I like you.
Ben de senden hoşlandım.
I like you, too.
Evet, ondan gerçekten hoşlandım.
Yeah, and I really liked him.
Hem de psikoterapinin sahtekârlık olduğunu düşünmesine ama hayaletlere, astrolojiye ve uzaylılara inanmasına rağmen ondan gerçekten hoşlandım.
Even though she thinks psychotherapy is a scam, But believes in ghosts, astrology, and aliens, I really liked her.
Kabul etmeliyim ki, ondan çok hoşlandım.
I need to agree. I liked him very much.
Beni hep dar kafalı gösteriyorsun ama aslında ondan hoşlandım.
You always make me out to be so narrow minded but I liked her. Because she appreciated your wine?
Senden çok hoşlandım.
I liked you a lot.
Senden hoşlandım.
I've come... to like you.
"Bakın millet, bakın, kimden hoşlandım!" diyen ıslık.
That whistle is saying, " look, everyone.
- Hoşlandım.
Oh, I do.
Bahsettiğin şeyden hoşlandım.
I like where you're headed.
Buselerinden çok hoşlandım.
I enjoyed your kisses.
Bak, umarım bu söyleyeceğim seni korkutmaz ama senden gerçekten hoşlandım.
Look, I hope this doesn't scare you at all, but... I really like you.
Talya ve ben takılırdık, canı sıkkın gibiydi, ondan hoşlandım ve seks yaptık.
Talya and I, we hung out, she seemed chill, I liked her, and we had sex.
Umarım bu söyleyeceğim seni korkutmaz ama, senden gerçekten hoşlandım.
Look, I hope this doesn't scare you at all, but I really like you.
Aslında Louis için çalışmaktan hoşlandım.
I actually like working for Louis.
Başka hoşlandığım ne var biliyor musun?
You know what else I like? I like beer.
Sanırım bekârlık şeyinden hoşlandım.
I think I just liked the bragging rights of the bachelor thing.
Gerçekten senden hoşlandığımı mı düşündün?
Did you really think I liked you?
Hoşlandığım bir çocuk vardı.
There was a boy I liked.
Hiç bulaşmaman gerektiğini bildiğin bir modelden hoşlandın mı?
Are you attracted to models but you just know not to mess with them?
Ben en çok kırmızı hattı severim ama o hat uzun olduğu için senden, senin benden hoşlandığın kadar hoşlandığıma emin olana dek yeşil hat gibi kısa bir hatla başlamamız daha iyi olur belki.
Slap some Mac and cheese in a tupperware. The Red Line's my favorite, but it's also the longest, so until I'm sure that I like you, you know, as much as you like me, I think it's best we start with something short, like the Green Line.
Çok hoşlandığım bir kız vardı. Ama beni terk etti.
One girl I liked... really liked... but she left.
Gerçekten de olabiliyor. Yanında olmaya devam edin hoşlandığı şeyler yapmak bilincini kazanmasına yardım edebilir.
Just keep engaging with her, doing things she likes that might trigger her unconscious.
Senden hoşlandığım için burdayım
I'm only here because I really like you.
Çünkü ben her zaman onu kızdırmaktan hoşlandığımı hissediyordum.
Because I always felt like I was basking in his glow.
- Benden hoşlandığından emin değilim. - Sahi mi? !
You know, I'm not so sure she likes me.
- Başka bir polisi bitirmekten hoşlandığımı mı sanıyorsun?
You think I enjoy taking another cop down?
Ona ondan hoşlandığımı söylemedim ve şimdi kaslı kolları olan bir herifle beraber.
Jaelynn, um, there's this girl, and I didn't tell her that I was into her, and now she's with some dude with big arms.
Bu biraz komik aslında. Çünkü o, normalde hoşlandığım tiplerden değil.
It's kind of funny, actually, because he's not the kind of type of guy that I usually go for.
Yeni gelen koca göğüslü danışmanın senden hoşlandığına oldukça eminim.
I'm pretty sure that the new counselor with the big boobs wants to hook up with you.
Evet, birbirimizde hoşlandığımız birbirimizde bayıldığımız özellik bu zaten.
I think that's what we like about- - that's what we love about each other.
Bundan hoşlandınız mı?
- Did you like it?
- Hoşlandığımı mı sanıyorsun?
- You think I liked it?
Ama Rosie'de hoşlandığım birkaç şey vardı.
And... There were certain...
Nezaketen Danny, seni Alex'ten hoşlandığım konusunda uyarmalıyım. Yani geri çekilsen iyi olur.
As a courtesy, Danny, I should let you know that I'm interested in Alex, so maybe back off.
Sen hoşlandın diye ben hoşlanamayacak mıyım?
So because you're interested, it means I can't be interested?
Hoşlandığım hatun bir mülk sahibi ile seks partisinde.
The girl I fancy is at an orgy with a landlord.
En kötü kısmı da bu gece gerçekten hoşlandığım bir kız buldum.
The worst part is that I met a girl tonight that I really do like.
Hoşlandığım kız burnumun ucundaydı.
That the girl I liked all along was under my nose.
O kadar aptalım ki benden gerçekten hoşlandığını sandım.
♪ ♪
- Kim önce hoşlandı mı?
- Who liked who first?
Hoşlandığı kızla birlikte olmasaydım, bana bu kadar çok yüklenir miydi?
You think he'd be riding me this hard if I wasn't with the girl that he likes?
Benden hoşlandığına eminim.
I'm pretty sure she liked me.
Ve hoşlandığım çocuğu benden çalan Julie Rossi gibi.
And Julie Rossi, who stole that guy I had a crush on.
Hoşlandın mı?
You like that?
Sanırım senden hoşlandı.
I think she likes you.
Sana karşı hisler beslerken benim hoşlandığım adamla nişanlıydı.
She was engaged to a man that I had feelings for while she clearly had feelings for you.