Hoşlandın mı перевод на английский
1,608 параллельный перевод
Ondan hoşlandın mı?
Do you like him?
Hoşlandın mı?
You like it?
- Saçımın bu şeklinden hoşlandın mı?
- You like my hair like this?
Ondan hoşlandın mı?
Do you like that guy?
Aman Tanrım yoksa o çocuktan hoşlandın mı?
Oh my God, did you like that guy?
Anne, Akşam yemeğinden hoşlandın mı?
Ma, did you like tonight's dinner?
Hoşlandın mı?
Do you like it?
Tombişten hoşlandın mı?
Do you like the fat girl?
Benden hiç hoşlandın mı?
Did you ever like me?
Hoşlandın mı?
Like this?
Suyun altından hoşlandın mı?
Ha-ha-ha! Like it underwater, do you?
- Saç kesimimden hoşlandın mı?
- You like my haircut?
— ofisten hoşlandın mı?
- You like the office?
Hey, ondan hoşlandın mı ahbap?
Hey, guero, you like her?
Senden hoşlandığını sanmıştım.
I thought she liked you
Hoşlandığın da mı olmadı?
You never liked anyone?
Aynı senin Eun-sung'den hoşlandığın gibi ve benim senden hoşlandığım gibi.
Just like you like Eun-sung and I like you
Senden hoşlandığımı ilk ne zaman anladın?
When did you first know I liked you?
Bay Thornton'un senden hoşlandığını düşünecek bir nedenin var mı?
She's done a good two inches of needlework and she's read her post.
Bu belki, hala benden hoşlandığın anlamına mı geliyor?
Is it maybe because you still like me?
Ancak bana ondan hoşlandığını söylediğin gün, başka ne yapacağımı bilemedim.
But that day you told me you liked her, I didn't know what else to do.
Hakkında hiçbir şey bilmeden senden bu kadar hoşlandığım için kızgınım.
I'm mad that I like you so much without really knowing anything about you.
Susie'ye benden hoşlandığını söylemiş. Ben de hoşlanıyor sandım.
Well, he told Suzy he liked me, and I thought he did.
Geziden hoşlandığını umarım. Çıkarken hediyelik plastik maymun almayı unutma.
I hope you've enjoyed your tour and don't forget to buy yourself a souvenir plastic monkey on the way out.
Bir arkadaşım vardı. Adına Philip diyelim. Hoşlandığı üç kadın arasında seçim yapamıyordu.
I had a friend, let's call him Phillip... who couldn't make up his mind amongst three different women that he liked.
Ölümün kahveden hoşlandığını sanırdım.
- l imagine Death as a coffee drinker.
- Giysilerden hoşlandığını sanırdım.
- l thought you liked dressing up.
Hoşlandınız mı?
So... you like it, then?
Ondan gerçekten hoşlandığını mı söylüyorsun?
You're saying you're really into her?
Ve benden hoşlandığını hissetmeye ihtiyacım var.
And I need to feel like you like me again.
11. bölgede hoşlandığın o yeni kızı yükselteceğim.
I'm gonna shine on that new girl you like in the 11th.
Bugün aradım ç-çünkü r-r-restoran bakınmaktan hoşlandığını söylediğini hatırladım.
I called t, ttoday because, I r, r, remebered you said you liked to look for restaurants.
Özellikle hoşlandığınız bir şey var mı?
Is there anything you really like?
Kızlarımdan hoşlandınız mı?
Y'all like my ladies?
Siyahi ırkın, çatısının akmasından, çamur içinde debelenmekten hoşlandığını mı sanıyorsunuz?
Do you think colored folks prefer holes in their roofs and wallowing in mud?
Eğer yanlış yapıyorsam veya bunu yapmamın senin hoşlandığın başka bir yolu varsa, Büyükanne Kurbağa...
If I'm doing it wrong or if there's a certain way you like it, Grandmother Toad...
Ne olursa olsun, bunun olmasına sevindim, ve babamın da bundan hoşlandığını hissettim.
I'm glad it happened the way it did, and I felt father was pleased too.
Hoşlandığım ilk kızın adı, Gloria Story'ydi.
The first girl that ever took a liking to me, her name was Gloria Story.
Arkadaşımı becerdikten sonra benden hoşlandığını söylemek için geldiğine inanamıyorum!
I can't believe you'd come here to tell me you like me after you fucked my friend!
Sen bunu yaptın ve ben de senden hoşlandım!
That is what you did, and I did like you!
Sumodan neden hoşlandığınızı şimdi anladım.
I see now why you like sumo.
Sanırım benden hoşlandığını.
I might have said that you liked me.
Bana hayatın boyunca hiç neyden hoşlandığımı sordun mu? Ne istediğimi ya da?
That's right, you're my "Dad".
Erkeklerin yatakta iyi olmadıklarını duymalarından hoşlandıklarını mı sanıyorsun?
You think those men liked hearing they're no good in bed?
Anlarsın ya, eBay mağazasındaki kadından hoşlandım.
You know, I kind of... like the woman from the eBay store.
- Şu çarptığın kızdan çok hoşlandım.
- I like that girl you ran over.
Ondan hoşlandınız mı?
You like her?
Hoşlandığım kadının Caroline'in dikkatini çekmeye başlamıştı.
I started pointing out to Caroline the women I was attracted to.
İrlanda'dan hoşlandınız mı diye merak etmiştim.
I was wondering how you were enjoying Ireland.
En yakın dostum kızım, senden hoşlandığımı biliyorsun
Best friend Girl, you know I think you're fine
Senin kitaptan değil, sadece tavuk ve pilavdan hoşlandığını sanmıştım.
I thought you didn't like books, just chicken and rice.