Idare ederim перевод на английский
775 параллельный перевод
Böyle şeyleri yalnızken iyi idare ederim.
I can always take care of these things better with nobody around.
Dinle beni sersem, işleri ben idare ederim.
Say, now you listen to me, stupid. I'll handle things.
Ben onları idare ederim.
- Why, I could... - I'll manage them.
Hayır, ben güçlü bir adamım, idare ederim.
No, I'm a stout fellow, I'll carry on.
Ben idare ederim.
I'll be all right.
Hepinizi idare ederim.
I could use you all.
Biraz sersem gibiyim ama idare ederim.
A little dizzy still, but I'll manage it.
Annemi tek başına çok daha iyi idare ederim.
I can manage Mother much better alone.
Tüm bunları yalnız başıma nasıl idare ederim?
How could I of managed to do it all alone?
Bay Kingsby'nin tüm işlerini ben idare ederim.
I handle all of Mr. Kingsby's affairs.
1000 dolarla idare ederim, çok teşekkürler.
I can get along on $ 1000, thanks very much.
Eğer bana yardım etmek istemiyorsan tamam, daha öncesi gibi kendi kendime idare ederim.
If you don't want to help me, fine, I'll manage on my own, like always
Geri dönün, ben burayı idare ederim.
Go on back. I'll take over here.
O ne kadar mutlu olursa bana o kadar az karışır, ben de bölüğü daha iyi idare ederim.
More he's happy, the less he bothers me, and the better I run this company.
- Ben idare ederim.
- I'll manage.
Yalnız başıma da idare ederim.
I would manage okay, being single.
Ben idare ederim.
I'll manage. Oh, yeah.
- Sen beni merak etme. Ben idare ederim.
- Don't worry, I'll get along.
Ben idare ederim.
I can get by.
Ben sizi idare ederim.
I'll lead.
Üçte iki sarhoşum ve hep kendimi idare ederim.
I'm two thirds and I'm doing better all the time.
- Tabii idare ederim.
-'Course I'll be all right.
Oscar, ben idare ederim.
Oscar, I'll be fine.
- Hayır, ama idare ederim.
- No, but I'll get by.
Ölümüne korkuyorum ama sanırım idare ederim.
I'm scared to death, but I think I can make it.
- Ben idare ederim.
- I'll be OK.
Geldiği için üzülme baba. Ben idare ederim.
Don't worry about the place here, Pa.
İdare ederim işte.
Not half bad, so they say.
- İdare ederim.
- I'll be all right.
Teşekkür ederim, idare eder.
Thank you, never better.
Muley idare edebiliyorsa, ben de ederim.
If Muley... If Muley can scramble along, I... I guess I can.
- İdare ederim.
- I'll get by.
İdare ederim.
I'll get along.
- İdare ederim.
- I'll make out.
Viskiyi tercih ederim ama bu da idare eder. senin için viski getireyim.
Much rather have bourbon but I guess this'll do.
İdare ederim, teşekkürler.
I'll get along fine, thank you.
İdare ederim.
I will manage.
İdare ederim sanıyorum.
I think I'll manage.
Seni temin ederim Bay Damon, durumu tek başıma idare edebilirim.
I can assure you, Mr. Damon, I'm quite capable of handling the situation alone.
İdare ederim, ya da bir sopayla çene kemiğini parçalarım.
I'll handle him, or I'll bust his jawbone with a club.
İdare ederim.
I'll make do.
Ben idare ederim.
I'll manage.
İdare ederim.
I'll manage.
Teşekkürler, idare ederim.
Thank you, I'll manage.
Sensiz de yapabilirim. İdare ederim.
I can do without you. I can manage.
İdare ederim, merak etme.
I do all right, don't worry.
İdare ederim. - Yeni sahibinin şerefine.
- A toast to the new owner.
- İdare ederim tatlım.
I'll manage, lovey.
- İdare ederim.
- I'll manage.
İdare ederim.
Well, I can manage.
Şu konuda seni temin ederim ki Shannon sinirleri gergin bir otobüs idare ediyor.
And let me assure you..... that Shannon runs a taut bus.
ederim 242
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ediyoruz 21
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38
idare eder 178
idare ediyorum 46
idare ediyoruz 21
idare ediyor 17
idare edebilirim 17
idare ederiz 38