Iddia makamı перевод на английский
650 параллельный перевод
Öte yandan, bu delilin bir kurgu olduğuna inandıysanız o zaman sizlere iddia makamının sözleriyle seslenmek zorundayım. Ne gençlik ne güzellik ne de provokasyon cinayet suçunu hafifletmek için kullanılamaz.
If, on the other hand, you are convinced that the evidence is indeed fiction, then i must tell you in the words of the counsel of the prosecution that neither youth nor beauty nor provocation can be held to mitigate
Müsaadenizle Sayın Yargıç, İllinois Eyaleti iddia makamı - Hazır ve nazırdır, efendim.
May it please the court, the State of Illinois is ready - ready and waiting, sir.
Jürinin bu üzücü hezeyanlara daha fazla maruz kalmaması adına iddia makamı sorusunu geri çekmiş ve tanığı muaf tutmuştur.
To save the jury any more of these harrowing outbursts... the State will withdraw the question... and excuse the witness.
Sayın Yargıç, iddia makamı tüm delillerini sunmuştur.
- Your Honor, the State rests its case.
Suçlu sanık için olan cezayı kabul et iddia makamı diğeri için hoşgörülü olacaktır.
Accept sentence for your guilty client... and I'll guarantee the State will be lenient with the other.
Sayın Yargıç savunma bu sefer iddia makamının son tanığı olan Palmer Cass'in çapraz sorgulanmasını talep ediyor.
Your Honor... the defense wishes, at this time, to... cross-examine the last witness for the State, Palmer Cass.
Sayın jüri üyeleri, iddia makamının ve savunmanın ifadelerini duydunuz.
Gentlemen of the jury... ... you heard the evidence of the prosecution and the defense.
Efendim, iddia makamının tavsiyesine uymak istiyorum.
My lord, I wish to take counsel for the prosecution's advice.
Bu beyefendi iddia makamını temsil ediyor.
This gentleman is counsel for the prosecution.
Ama iddia makamının bir konuyu aydınlatmasını rica ediyorum.
But I would have plaintiffs'counsel clarify one point.
Savunma makamı olarak, iddia makamının bu davayı ele alış şekline dikkatinizi çekmek isterim.
As counsel for the defense, I'd like to call attention... to the manner in which plaintiffs'counsel carried out this lawsuit.
Önceki celsede iddia makamının avukatından bu konu hakkındaki görüşlerini açıklığa kavuşturmasını istedim.
Earlier... I asked plaintiffs'counsel to elucidate his opinion on this matter.
Kısa süreliğine de olsa neredeyse iddia makamının davayı alacağına beni inandırdı.
For a while he almost had me believing the prosecution had a case.
Ve size bu noktada hatırlatmalıyım ki ispat yükümlülüğü iddia makamındadır.
And here I must remind you the burden of prove is on the prosecution.
Mahkemeye iddia makamının istediği yönde devam edilecek.
The court will hold in abeyance to the prosecution's motion.
Efendim, iddia makamındaki sevili dostlarıma Sir Wilfrid'ın Old Bailey'de olduğunu söylemek isterim.
My lord, may I assure my learned friend that Sir Wilfrid is in the Old Bailey.
Sayın yargıç, jürinin saygıdeğer üyeleri, iddia makamı, mahkum Leonard Vole aleyhinde büyük bir ustalıkla, gelmiş geçmiş en rastlantısal kanıtlardan oluşan suçlamasını sundu.
My lord, members of the jury, the prosecution has very ably presented against the prisoner, Leonard Vole, a case with the most overwhelming circumstantial evidence.
Ve son olarak içlerinde en zarar verici olanı iddia makamının sürpriz tanığıydı. Kendisi mahkumun evlendiği ve ülkenin güvenli ortamına getirdiği sevgisini ve adının korumasını verdiği kadın.
And most damaging of all, the prosecution has produced a surprise witness, one Christine Helm, whom the prisoner brought from the rubble of her homeland to the safety of this country, giving her his love and the protection of his name.
İddia makamı delilleri olduğunu söylüyor.
The prosecution argues that it has proofs.
İddia makamını dinlediniz.
You heard the case for the prosecution.
İddia makamının avukatı.
Counsel for the prosecution.
İddia makamı ara veriyor.
The state rests.
İddia makamı hazır mı, Bay Felder?
Is the State ready, Mr. Felder?
Sayın Yargıç İddia makamının bu bayanı hangi oğlunun yaşayacağına ve hangisinin öleceğine karar vermeye zorlamasına itiraz ediyorum.
Your Honor, I protest against the prosecution's attempt... to force this woman to decide which one of her two sons shall live... and which shall die.
İddia makamının iddiasına gelince ; ortaya konulan delillerin bir tanesi bile davalının ifadesinin yanlışlığını kanıtlayamadı.
As for the prosecution's case... ... not one whit of evidence has been produced... ... to refute the defendant's testimony.
İddia makamının herhangi bir cevabı var mı?
is there any reply from the prosecution?
- İddia makamı cevap hakkından feragat ediyor.
The prosecution waives the right of reply.
İddia makamı sanığın sadece soygunu gerçekleştirdiğini değil bekçi Wilson'u da soğukkanlılıkla öldürdüğünü ispatlayacaktır.
The State will prove... not only did the defendant rob the express office... but also that he shot down the watchman, Wilson, in cold blood.
İddia makamı ilk tanığını çağırıyor, Şerif Daniels.
The State calls its first witness, Sheriff Daniels.
İddia makamı yerini alsın.
The counsel for the prosecution will take his place.
İddia makamı tarafından tanık olarak çağrıldınız.
You have been called as a witness by the prosecution.
İddia makamı tamamlamıştır.
The state rests.
İddia makamı göçebe oldukları için bulunamadıklarını söyledi.
Counsel claimed they couldn't be found because they were chance passers-by.
İddia makamının bir açıklama yapmasını bekliyorum.
I would like plaintiffs'counsel to offer an explanation.
İddia makamının cevabı var mı?
Does counsel have a response?
İddia makamının cevabı yok.
Plaintiffs'counsel has no reply.
İddia makamının söyleyecek bir şeyi var mı?
Does counsel have anything to say?
İddia makamına göre sanık sandalyesinde oturan mahkum George Eastman kasıtlı bir cinayet işlemiştir.
The people of this state charge that murder in the first degree has been committed by the prisoner at the bar, George Eastman.
- İddia makamı...
- The prosecution must not...
İddia makamının sözleri bitmiştir.
The people rest.
İddia makamı olarak Binbaşı Queeg'in görevden alınması olayını tamamen yersiz buluyoruz.
The prosecution is prepared to prove -
İddia makamı, Teğmen Willis Stewart Keith'i çağırıyor.
The prosecution would like to call Ensign Willis Stewart Keith.
İddia makamına göre bu dava psikiyatrist raporlarıyla bitti.
The prosecution believes the report of the psychiatrist closes the case.
İddia makamı..
No further cross-examination.
- İddia makamı ne söylüyor?
- What does the prosecution say?
İddia makamı kocanızın asılmasını isteyecektir.
The prosecution will try to hang your husband.
İddia makamı onu kolaylıkla tuzağa düşürebilir.
The prosecution could easily trip her up.
İddia makamını Bay Myers temsil edecekmiş.
I hear it may be Mr Myers for the crown.
İddia makamı adına devam edebilirsiniz, Bay Myers.
You may proceed for the prosecution, Mr Myers.
İddia makamı savunmasını tamamlamıştır, sayın yargıç.
Then that, my lord, is the case for the prosecution.
İddia makamının savunması buydu.
Such is the prosecution's case.