Iki kez перевод на английский
7,656 параллельный перевод
Sanırım iki kez ölemiyoruz.
Guess we can't die twice.
Sadece iki kez ziyaretime geldi.
Came to visit, twice.
Geçen ay iki kez alkollü araç kullanırken yakalandın.
Got some DUIs last month.
Yine de iki kez emin olmak için kendi güvencemden koparacağım kaderin bağını.
But yet I'll make assurance double sure and take a bond of fate :
9 ayda iki kez yeni ayakkabı almak zorunda kaldım.
I've had to buy him new shoes twice in nine months.
- Şimdiden iki kez seni sordu.
- He's been out twice already.
Sonra, sonra her zaman öpüştüğümüzü söyledi. Görebildiği tek şey çenelerimizin açılıp kapandığı, dillerimizin et parçaları gibi birbirlerini itelediği, dişlerimiz birbirine iki kez çarpmasıyla diğerlerinden ayrıldığıydı.
And then, and then he said every time we kissed, all he could see was our jaw hinges opening and closing, our tongues like slabs of meat poking in and out, our teeth separated from each other
Çıktığın kızla yaptıkların hakkında övünmek konusunda artık iki kez düşünmemiz gerekiyor, ne dersin, ha?
Kind of makes you think twice about bragging about girls'night out, huh?
Bolca sıcak çaya, suya birkaç damla damlatarak. Günde iki kez.
Plenty of steam with a couple of drops in the water, twice daily.
Çocuklara eğitim vermek, gelecekte fabrikalarda daha iyi bir yaşam şansı elde etmek için, Shima gibi pek çok tekstil işçisi çocuklarını şehirden uzak köylerdeki aile ya da arkadaşlarına bırakıyor ve sadece yılda bir veya iki kez görüşüyor.
In order to give their children an education and the chance of a better future than life in the factories, many garment workers here, like Shima, are leaving their children to be raised by family or friends in villages outside the city,
- Bir ya da iki kez.
~ Once or twice.
Beni bir kez, iki kez öp daha sonra bir kez daha öp ~
♪ Just kiss me once and kiss me twice ♪ Then kiss me once again
Beni bir kez, iki kez öp daha sonra bir kez daha öp ~
♪ So kiss me once, then kiss me twice ♪ Then kiss me once again
Evet beni bir kez, iki kez öp Daha sonra bir kez daha öp ~
♪ Yes, kiss me once, kiss me twice ♪ Kiss me once again
Beni bir kez, iki kez öp Daha sonra bir kez daha öp ~
♪ So, kiss me once then kiss me twice ♪ And kiss me once again
Derin dalgıcım ama hiçbir şey yaşananlar kadar korkunç değil. Haftada bir veya iki kez yaşarım.
I'm a deep diver, but nothing's as terrifying, as what happens, and I have it once or twice a week.
Geçen yıl iki kez soyuldum, ikisi de aynı yerden girdi.
I got burgled twice last year. They got in the same way.
Bir kızla iki kez görüşmem.
I never see the same girl twice.
Asla iki kez düşünmeyeceğiz
♪ Never gonna think twice ♪
Olamaz. Başıma iki kez geldi.
No, that's me twice.
Lashkar, saldırıyı bizim yaptığımızı öğrenince bize saldıracakları zaman iki kez düşüneceklerdir.
And once Lashkar knows the consequences of attacking us. They will think twice before attacking us again.
Bir şeye ihtiyacın olursa iki kez tıkla, tamam mı?
Knock twice if you need anything, all right'?
16 yaşında özgürlüğüne kavuşmuş ve iki kez akıl hastanesine yatmış.
Uh, she was emancipated at 16, and... oh, she was in, uh, uh, she was in a psych ward twice.
Dunk'ı dün üç, bugün de iki kez aradım ama hala ses seda yok.
I called Dunk three times yesterday and twice today, and zilch.
Haftada iki kez falan pizza söylerlerdi.
They, uh, ordered pizza, like, twice a week.
Şimdi hayatımı iki kez kurtarmış oldun.
You've saved my life twice now.
Efendim İngiliz askerî nişanı için iki kez tavsiye edilen her insan o kadar korkmaz.
Sir, any man twice recommended for the Victoria Cross is not afraid of much.
Bana harekât raporunda iki kez adının geçtiğinden bahsedildi Johnson.
- Sir. Mentioned in dispatches twice, Johnson.
Bazen de günde iki kez.
Sometimes twice a day.
Dün oraya iki kez gitti.
Yesterday he went there twice.
Hâkimin biri iki kez söyledi.
A judge said it to me twice.
Yüzde altmışı afro-amerikan olan bir ilçede iki kez seçildiniz. 1970'ten beri zencilerin seçildiği bir yerde.
You've been elected twice in a district that is 60 percent African-American and one that has historically elected black officials since the Seventies.
İki kez En Değerli Oyuncu, dört şampiyonluk yüzüğü En Büyük Oyuncular listesinde yeri garanti.
Two League MVPs, four Super Bowl rings, guaranteed first ballot Hall of Famer.
İki kez takla atıp, yüzü kuma gömülüyor.
A double flip somersault face-plant into the dirt.
İki kez.
Twice.
Ben şehir iki ya da üç kez gittim.
I went downtown two or three times.
- İki kez.
Twice.
Ayrıca iki dakika önce hayatımda ilk kez bedenimi sevmeyi öğrendim.
Also, two minutes ago, I accepted my body for the first time.
- İki kez kontrol etmeleri gerekecek.
They're gonna have to double-check.
İki kez mektup yazmış olduğu kızı gördü.
He saw the girl in front of him that he had written to twice.
Cody Wilson Bir kripto-anarşist En iyi geliştirmek için bilinen Liberator, 3D yazdırılabilir silah Bu indirildi İki gün içinde 100.000 kez.
Cody Wilson is a crypto-anarchist best known for developing the Liberator, a 3D printable gun that was downloaded 100,000 times in two days.
Avukatın, palavraların Michael Jordan'ı olsa gerek çünkü bir kez olsun, bir-iki saatten fazla kaldığını görmedim.
Your probation officer must be the Michael Jordan of bullshitters. Because I've never seen you gone more than couple of hours?
- Sensin. İki kez korna.
Two honks.
İki kez korna!
Two honks!
Haftada iki yada üç kez.
- Two, three times a week.
Ancak Krallar iki kez rica etmez.
But a king does not ask twice.
İki ya da üç kez tekrarladılar.
- They did that two or three times.
İki kez yapmamasını söyledim, ama o yapmaya devam etti.
I told him to stop, twice, and he kept on doing it.
İki kez yerde kaldım.
I've thrown up two times.
İki kez gösterdim.
I have shown you twice.
Dünya hip-hop yıldızları yarışmasının tarihinde ilk kez iki takım aynı puana sahip. Ama sadece biri finali görecek.
For the first time in the history of the World Starz hip-hop challenge... two teams have the same points but there's only one spot in the finals.
iki kere 86
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16
iki kart 16
iki katı 19
iki kız 24
iki kahve 37
iki kelime 23
iki kişilik 21
iki kişi 60
iki katı ya da hiç 16
iki kişiler 16