Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ I ] / Iki yüzlü

Iki yüzlü перевод на английский

718 параллельный перевод
Seni iki yüzlü.
You... hypocrite!
Sen tanıdığım en bencil, kendini beğenmiş iki yüzlü adamsın!
Why, you're the most self-centered, egotistical, double-crosser I ever knew!
Seni iki yüzlü düzenbaz.
You dirty double-crosser.
Bu oyunu Baumann'dan alıp Stengel'e verdin... seni iki yüzlü düzenbaz.
You got this play away from Baumann and you gave it to Stengel... you double-dealing chiseler.
O tanıdığım en sinsi, en iki yüzlü...
She's the slickest two-timing, double-crossing...
Seni iki yüzlü seni. Bilmemi değil, bahsediyor olmamı umursuyorsun.
You don't mind my knowing about them, just my talking about them.
Kovuldun, defol git buradan seni iki yüzlü, içten pazarlıklı adi herif!
You're fired. Get out of here, you two-faced, double-crossing two-timer! Go on.
Bana iki yüzlü ve içten pazarlıklı dedi!
He called me a double-crossing two-timer!
At suratlı bir iki yüzlü müyüm?
Am I a horse faced hypocrite?
Bunu kabul etmememiz bizi iki yüzlü yapmaz mı?
Wouldn't we be hypocrites if we didn't admit that?
Kendini beğenmiş, iki yüzlü korkağın teki.
He's a smug, hypocritical coward, that's what he is!
Dar görüşlü, kindar iki yüzlü!
A prudish, spiteful hypocrite!
Ama önce bu kadar iki yüzlü davrandığın için sana küçük bir görev vereceğim.
But first, because you've been such a smart little double-crosser, I'm going to give you another little job to do.
Ne de etkilenmiştir, iki yüzlü ihtiyar.
That's how he acted, the old hypocrite.
Bay Meacham, siz terbiyesiz, yalancı, iki yüzlü ve pis kokular yayan bir üçkağıtçısınız.
Mr. Meacham, you're a blackguard, a liar, a hypocrite and a stench in the nostrils of honest men.
Ama ağabeyim, sen de benzeme sakın şu iki yüzlü papazlara. Bizi dikenli, sarp cennet yollarına sürerler kendileriyse, aldırmayıp verdikleri öğütlere, göbekli, gamsız sefihler gibi zevkin göl bahçelerinde gezerler.
But, good my brother, do not, as some ungracious pastors do, show me the steep and thorny way to heaven whilst, like a puffed and reckless libertine himself the primrose path of dalliance treads... and minds not his own creed.
O kaba, iki yüzlü yalancıya şu anda ihtiyacımız -
We need him. Right now we need that swinish, lying, double...
Seni buraya öldürülmene engel olmak için getirttiğimi söylersem iki yüzlü olduğumu düşünebilirsin.
If I told you I brought you here to keep you from being killed... you might think me hypocritical.
Şansın yok, iki yüzlü köpek.
You no-account, two-faced dog.
" Tereddütlü oldukları ve iki yüzlü davrandıkları anlaşılıyor.
" It seems that they are undecided and are playing fast and loose.
Tanrı'nın yaratmış olduğu her yaratığı gördüm. Ama senden daha kaba, daha kokuşmuş, ödlek, iki yüzlü birini görmedim!
I've seen every kind of critter God ever made, and I ain't never seen a meaner, lower, more stinkin'yellow hypocrite than you!
Dini yaşamda iki yüzlü davrandım.
I am a hypocrite in the religious life.
Sen Albay Clegg güvenilmez, art niyetli, iki yüzlü, üç kağıtçı...
AND YOU, COLONEL CLEGG, ARE A DEVIOUS, MALICIOUS, TWO-FACED, TWO-TIM ING- -
O iki yüzlü!
He's a hypocrite!
O bir işbirlikçi, acımasız biraz iki yüzlü bir velet.
She's a conniving, vicious, two-faced brat.
Bazen bana iki yüzlü görünüyorsun, biliyor musun?
Sometimes you seem hypocritical to me, you know?
Diğerleri gibi yalan söyleyen bir iki yüzlü olduğunu varsayarsak.
Considering you're a lying hypocrite like the rest of them.
Bence iddia makamı, sahip olduğu kaypak, kahpe ve iki yüzlü yalancılar koleksiyonu için tebrik edilmeyi hakediyor.
I think the prosecution deserves congratulations for having the best collection of shifty-eyed, double-crossing two-faced liars.
Seni iki yüzlü şey.
What a little hypocrite it is.
Onun gibi iki yüzlü biri için neden bu kadar çabalıyorsun?
Why harbor hatred for a double-dealer like him?
Ben ise yalnızca iki yüzlü biriyim.
I'm just a hypocrite.
Seni pis iki yüzlü İngiliz piçi, bu yüzden işini bitireceğiz!
You double-crossing English bastard, we'll kill you for this!
Henry, seni iki yüzlü sinsi şey.
Henry, you sneaking two-face, you.
İşte kuzeyden uzak duracağını söyleyen, iki yüzlü bir şerefsizin yaptıkları.
That's the murdering double-crosser who swore he'd keep out of the North Side.
Reddediyorum, sen zalim, iki yüzlü ve entrikacı birisin.
I refuse, you are a cruel, two-faced schemer that's what you are.
O gülümsemeyi bana borçluydun seni iki yüzlü yalancı...
I put that smile on your face, you damned hypocrite!
Seni sinsi, hain, iki yüzlü, işe yaramaz uşak seni!
Why, that sneaky, crooked, no-good butler!
İki yüzlü.
Hypocrite.
İki yüzlü!
Hypocrite!
İki yüzlü solucanlar!
Hypocrites! Maggots!
İki yüzlü şişkonun tekisin.
You're a fat hypocrite.
İki yüzlü insanları sevmiyorum, ve onlardan güvenimi... çekmeliyim.
Since they men definitely don't like you, my confidence... must be withdrawn.
İki yüzlü alçak.
That double-crossing little so-and-so.
"Gammaz", "İki Yüzlü," "Masadaki onüçüncü"!
"Snitch," "Forked Tongue," "13th at Table"!
İki yüzlü biri mi olmaya çalışıyorsun?
Are you trying to be a hypocrite?
İki yüzlü olma.
Don't be a hypocrite.
Bir oyun daha? Buraya, sıkıntılı bir öğleden sonrayı üzerimden atmak için geldim. İki yüzlü budalalarla vakit öldürmeye değil.
- I came here to slay a somber afternoon, not to be made sport of by Pecksniffian oafs.
O ve Chuji birbirini kardeş gibi koruması gerekiyordu. Ama Chuji biz çiftçiler için hayatını orta koyarken İki yüzlü Monji her iki taraf için de çıkarlarına göre hareket etti ve Chuji'yi öldürmeye çalıştı.
He and Chuji should be protecting each other as brothers, but Chuji put his life on the line for us farmers, while that double-dealing Monji played both sides of the fence and tried to kill Chuji.
İki yüzlü kadınlar!
Double-crossing females!
İki yüzlü kadın... ikili yaşam.
The woman with two faces. A double life. How intriguing!
Iı? "İki yüzlü mü...?"
Oh? "Two faces...?"

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]