Inanılmaz birisin перевод на английский
228 параллельный перевод
Sen hep itiraz eden, işbirliği yapmayan... bir keçisin... ve inanılmaz birisin.
Because you're unreasonable. You're argumentative, mulish... uncooperative... and unbelievable.
Sen inanılmaz birisin.
Sweet Jesus! You are something else.
Sen inanılmaz birisin.
You're unbelievable.
Bence sen inanılmaz birisin.
I think you're incredible.
- Chiun, sen inanılmaz birisin.
- Chiun, you're incredible.
- Bay Scott, inanılmaz birisin.
- Mr Scott, you're amazing.
- Sen inanılmaz birisin. - Hiçbir şeyden anlamıyorsun.
You know shit about absolutely nothing.
Tanrı aşkına, inanılmaz birisin, Blair. Adam, Kraliçe'nin elçisi.
I say, Blair, the man's the Queen's emissary, for Christ's sake.
- Sen inanılmaz birisin.
- You are unbelievable.
Biliyor musun sen inanılmaz birisin.
You know, you're an amazing man.
Bence sen inanılmaz birisin.
I think you're amazing.
Tanrım, sen inanılmaz birisin.
God, you're unbelievable.
Senin harika biri olduğunu düşünüyorum. Gerçekten inanılmaz birisin.
I think you're a great guy... a really terrific guy.
- Pacey sen inanılmaz birisin.
Pacey, you're unbelievable.
- Stuart, inanılmaz birisin.
- Oh, Stuart, you're impossible.
İnanılmaz birisin, Nagisa.
Nagisa-kun.
İnanılmaz birisin!
You're a terrible man. There's no doubt about it.
İnanılmaz birisin!
You're unbelievable!
İnanılmaz birisin.
You're an amazing man.
- İnanılmaz birisin!
- You are incredible!
İnanılmaz birisin.
You're incredible.
İnanılmaz birisin Harris.
You're quite a guy, Harris.
İnanılmaz birisin.
You know, you're fantastic.
İnanılmaz birisin Danny.
Oh, Danny, what a prize you are.
- İnanılmaz birisin.
You're impossible.
Sen inanılmaz kötü birisin.
You're a terrible creep.
İnanılmaz aşağılık birisin.
A deeply wicked person.
İnanılmaz birisin Mike!
You're a remarkable fellow, Mike.
Sen güvenilmez, inanılmaz, ve sorumsuz birisin.
Totally unreliable, undependable, and irresponsible.
İnanılmaz birisin.
You're unbelievable.
Çelişkiyi görebiliyorsun. Sen inanılmaz birisin. Gerçekten inanılmaz.
But when you play this reel back, it skips... from the end of the previous phone call... to the point where your secretary tells you... that Mr. Stafford is on the phone... but in between there's a splice mark.
İnanılmaz birisin Meredith.
You're a hell of a fellow, Meredith.
İnanılmaz birisin.
It just didn't work. Getting preached at would ruffle my feathers, too, even though I'm a believing man.
İnanılmaz derecede aşağılık birisin, Richard.
YOU ARE AN INCREDIBLE ASSHOLE, RICHARD.
İnanılmaz birisin.
You're a piece of work.
- İnanılmaz birisin.
- You're unbelievable.
İnanılmaz birisin.
You are some piece of work.
- İnanılmaz birisin, Julia.
You're amazing, Julia.
İnanılmaz birisin Richard.
Yeah, you`re hilarious, Richard.
- Ulu Tanrım, inanılmaz birisin.
By God, but you have a style to you, MacGregor.
İnanılmaz birisin.
You know, you are so amazing.
İnanılmaz birisin hayatım.
You're something else, honey.
İnanılmaz birisin.
You're impossible.
İnanılmaz birisin.
You're amazing.
Hadi gitme. Hadi. - İnanılmaz birisin.
Oh, don't leave Come on You're incredible
Ki. İnanılmaz birisin!
Ki...
İnanılmaz birisin.
You look awful, maybe you should've called in sick!
İnanılmaz birisin.
You're so incredible.
- İnanılmaz birisin.
You're amazing.
- Onları göremedim. - İnanılmaz birisin.
I can't believe you didn't see them.
İnanılmaz birisin sen.
AUGH! YOU ARE UNBELIEVABLE!
inanılmaz 1325
inanıyorum 283
inanırım 48
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanıyorum ki 68
inanın bana 383
inanıyorum 283
inanırım 48
inanın 122
inanılmazsın 87
inanılmazdı 150
inanılmazdın 22
inanılmaz bir şey 125
inanıyorum ki 68
inanın bana 383