Isik перевод на английский
184 параллельный перевод
Isik seni rahatsiz mi etti?
I'm sorry if the light disturbed you.
Yuce isik.
Arc light.
Etrafinda ilginc bir isik vardi.
He had that weird light around him.
Daha büyük bir ölçü kullanmaliyiz, meselâ : isik yili.
We need a much larger unit : the light year.
Böylece isik, bir galaksiden ötekine, 300.000 yilda yol alir.
So light takes about 300,000 years to go from one galaxy to another.
Dogal bir isik feneri gibi, gözkirparak tisliyor.
A natural lighthouse, blinking and hissing.
Birçok kendiliginden isik saçan yildizlararasi gaz kümelerinin arasinda, dünyadan sadece 1500 isikyili mesafede bulunan, Orion Bulutsusu.
Among the many glowing clouds of interstellar gas is one called the Orion Nebula only 1500 light years from Earth.
Gaz ve toz çekim gücü ile yogunlasir, taa ki sicaklik artip isik vermeye baslayincaya kadar.
They condense by gravity from gas and dust until their temperatures become so high that they begin to shine.
Dünya'dan 4 isik saati uzaklikta Neptün Gezegeni, ve büyük uydusu Triton.
Only four light hours from Earth is the planet Neptune and its giant satellite, Triton.
Su an dünya'dan 80 isik dakikasi uzakliktayiz, yani sadece yarim milyar kilometre.
We are now only 80 light minutes from home. A mere one and a half billion kilometers.
Ama simdi, birkaç isik dakikasi daha yol alip, Günes'ten itibaren 3. konumdaki mavi ve bulutlu gezegene gidiyoruz.
But now, we travel the few remaining light minutes to a blue and cloudy world, third from the sun.
Fakat, bir zamanlar isik saçan güçlü bir özgüven doluydu.
But once, it was radiant with self-confidence certain of its power.
Su kayip, aci ceken ruhlar dünyada görünmez bir sekilde geziyor.. kutsal bir isik arayarak... onu bulamiyacaklar cünkü artik cok gec!
Those lost, anguished souls roaming unseen over the earth... seeking a divine light... they'll not find because it's too late!
Isik sariydi, efendim.
The light was yellow, sir.
Iki kat isik veren ates, normalin yarisi kadar dayanir.
The light that burns twice as bright burns half as long.
Ve siz o kadar parlak bir isik verdiniz ki, Roy.
And you have burned so very, very brightly, Roy.
- Isik sinyalleri var mi?
Any visual bearing by flares?
Isik vurursa, onu daha iyi görürüz.
If he faces the light, we'll see him better.
Kirmizi isik bolgesine hosgeldiniz.
Welcome to the red light district.
belki isik sayesinde kotu adamlari getiririm.
Maybe I can bring the bad guys out in the light.
Farkli tondaki karanliklar asla isik olusturamazlar.
Different shades of darkness can never produce light.
- Isik bu sekilde yanili kalabilir.
- This way the light stays on.
"Zit Flash'la yaptigi destansi sokak savasindan sonra sehrimizin Kirmizi Hizci'si isik patlamasinin içinde ortadan kayboldu."
[CHATTERING ] [ TRICKSTER LAUGHING] TRICKSTER :
Isik!
Lights!
Senin cenaze Pyres isik olacaktir!
I shall light your funeral pyres!
Isik tutun suraya!
Get a light up there!
Bu sey parlak bir isik yayiyor.
This thing shows something glowing.
"Seinfeld üstüne isik tutulmus bir geyik gibi dondu kaldi ve kimseye karsilik veremedi."
"Seinfeld froze like a deer in the headlights in the face of incessant heckling."
- 10,000 isik.
- 10,000 isiks.
Bana 2,000 isik vererek, buradan gitmem için bir gemide yer ayırtmaya ne dersin?
How about giving me 2,000 isiks to book passage out of here?
Pekala. Sana 500 isik borç vereceğim.
All right. I'll loan you 500 isiks.
Sadece isik.
Just the light.
- "Birden isik gördüm", dedin.
- You said, "Suddenly there was light."
Isik açik ve maddeler için parlakça yaniyor.
The light is on and burning brightly for the masses.
Isigi gorebiliyorum..... Fakat diger Isik dalgalirini göremiyorum.
Visible light we can see but the other wavelengths, infrared and ultraviolet, we can't.
Isik demeti gibi.
Like a ray of light. Bright.
Isik kendi kendine yanmaz.
The lamp burns not by itself.
Kirmizi isik kameranin hazir oldugu anlamina gelir.
Red light means camera is on.
Gözü kör olmus bir kimseye, 1000 isik yaksan yine görmez.
Not even a thousand lamps can light up the eyes of one who has lost his sight.
Isik hakkinda neden endiseleniyorsun?
Why are you worying about the light?
Adam olduruldugunde yuzunde bir yildirim gordum. sari bir isik.
What I seen when the man got shot was like... a flash from the side of his face like... yellow colours.
Karinlarinda fotofor adi verilen, isik üreten bir dizi hücre tasirlar.
Their bellies carry rows of light-producing cells called photophores.
KIRMIZI IŞIK YANIYORKEN GİRMEYİNİZ.
DO NOT ENTER WHEN RED LIGHT Is LIT
" Bu kemer iki karanlïga ïsïk tutabilir.
" There's two kinds of blackout this belt may whip.
IŞIK
ELECTRICIANS
Bize katilsan, bir parçamiz haline gelsen geleceği aydinlatan bir işik olsan, daha iyi değil mi?
Would you not rather be part of us, joined to us, a light shining to the future?
IŞIK
LIGHT
"Bir rüya gördüm..." YAĞMURUN ARASINDAN GELEN IŞIK
SUNSHINE THROUGH THE RAIN
10,000 isik mi?
10,000 isiks?
Kapat, işik açikken uyuyamam.
No, I don't sleep with a light.
Kirmizi isik yaniyor.
The red light is on.
işık 176
ışık 57
işıklar 178
ışıklar 44
işık yok 16
işıkları aç 25
işıkları söndürün 27
işıkları açın 23
işıkları kapat 24
işıkları söndür 24
ışık 57
işıklar 178
ışıklar 44
işık yok 16
işıkları aç 25
işıkları söndürün 27
işıkları açın 23
işıkları kapat 24
işıkları söndür 24