Kadın nerede перевод на английский
614 параллельный перевод
Kadın nerede? Kara nakli hazırlandı.
Ground transport's been arranged.
- Kadın nerede?
- Where's the girl?
- Yaşlı kadın nerede?
- Where's the old lady?
- Yeni gelen kadın nerede?
- How is the new lodger? - She'll be right down.
Merhaba. Dün burada gördüğüm düzgün fizikli kadın nerede?
Where's that pretty girl with the nice figure that lives here... that I seen yesterday?
Beceriksiz gardıropçu kadın nerede?
Claire! Where is that clumsy wardrobe woman?
Brendi getirecek şu başbelası kadın nerede kaldı?
Where is that confounded woman with the brandy?
- Kadın nerede?
- Where is she?
Kadın nerede?
Where is she?
Estelle Hohengarten denen kadın nerede, lütfen?
Where is the woman Estelle Hohengarten, please?
Estelle Hohengarten denen kadın nerede?
Where is the woman Estelle Hohengarten?
Sonra açıklamayı yapacağız, dağdan indirilen kadın nerede?
Later we'll make speeches, where's the woman who was brought down?
Kadın nerede?
Where's the wench?
Otatsu, bizi takip eden kadın nerede?
Otatsu, where is the woman who followed us?
O kadın nerede?
Where did you leave that old woman?
Yaralı kadın nerede?
Where is the injured one?
- Fransız kadın nerede?
Where's the Frenchwoman?
Artık Boston'da hiçbir kadın nerede ve kiminle yaşıyor olursa olsun, kendini güvende hissedemeyecek.
From now on, no woman in greater Boston regardless of who she is or how she lives, can feel secure.
Kadın nerede?
- Where is she?
Yaşlı kadın nerede olabilir ki?
Where could the old woman be?
Nerede kadın bulursa evi orasıdır.
Home is wherever he finds a woman
- Nerede bu kadın? - Sorun da bu.
- Where is this woman?
Böyle bir kadın kocasını nasıl mutlu edeceğini nerede öğrenmiş olabilir?
Now where could a woman like that have found out how to make a husband happy?
Nerede bu kadın?
Where is this woman?
Ama kadının kim olduğunu ya da nerede oturduğunu bilmiyorlar.
But who she is or where she lives, they don't know.
Nerede bu kadın?
Mrs. Monteith! Where is that woman?
Bana, hasta kadının kaldığı evin nerede olduğunu söyleyin.
Tell me where that sick woman lives.
Nerede o kadın?
Where is she?
Nerede bu kadın?
My socks and suspenders, where is she?
Kadın delirmiş, meşeyi nerede gördü?
She's mad, where does she see an oak?
Sizce kadını nerede kesmiştir?
Just where do you suppose he cut her up?
Pekala kadın, fasulyem nerede?
Okay, woman, where's the beans?
Farklı tipte kadınların ne yapacağı nerede yazıyor?
Where does it say what different dolls do?
Çünkü adam tüm denizleri dolaşıyor ve her tanıştığı kadına "Altı ay sonra nerede olacaksın?" diye soruyor.
Because he sails the seven seas, and to every woman he meets, he says "Where will you be in six months?"
Size nerede olduğunu söylerim ve üçünüz gidersiniz ama kadın burada kalacak.
I'll tell you where it is, then the three of you will go, and the woman stays here.
Yıkadığın çamaşırlar nerede?
Where are the clothes to wash?
- Nerede peki bu kadın?
- Where the hell is she?
Affedersin, nerede kadın bulabilirim?
Excuse me, where can I find a woman?
Kadının biri seni bu lanetli dünyaya getirmek için... cehennem acılarıyla boğuşmasaydı... sen şimdi nerede olurdun, hödük?
Where would you be now, you lout... if some woman hadn't fought all the pains of hell... to get you into this accursed world?
Ya kadın ve oğlu nerede şimdi?
And where are the woman and her son now?
Oysa sizin gibi güzel bir kadın... - Diğerleri nerede?
But a real looker like you...
Orada bıraktığımız kadın ordusu nerede? Nan Batian'ın milislerinin olduğu bölgede Yoldaş Changqing var.
Where is the women army that we left there an Batian as a guerrilla in the district where Comrade Chan
Kadının nerede olduğunu gerçekten biliyor musun?
You must know where the woman is.
Bana kadının nerede olduğunu söyle.
Tell me where the woman is. In return, I'll let you live.
Papa Luigi özellikle hayatı boyunca, nerede yaşarsa yaşasın, kadınlarla konuşmaktan, onların sözünü etmekten korkmuş, varlıklarından... sakınmıştır, onu ilk defa gören birine, kadınlara karşı doğal bir... antipati beslediğini düşündürtecek kadar onları sevmezdi.
But above all, during his whole life and in any place where he lived, the pious Luigi most abhorred any talk or dealing with women, whose presence he avoided in such a way that whoever saw him thought he had a natural dislike of them...
Nerede o yılan dilli kadın?
Where is that serpent-toothed siren?
Kadını nerede bıraktığını söyledi?
Where did he say he left the woman?
Eğer kadını bırakırsak, belki Zarbilere nerede olduğumuzu söyleyebilir.
If we let her go, she may tell the Zarbi where they can find us.
Hayallerimin kadını nerede, seni ucuz fahişe?
Where's the woman of my dreams, you cheap hoe?
Nerede peki şimdi bu kadın?
Where is she now?
Nerede bu kadın?
Where's the woman? Ah...
nerede yaşıyorsun 103
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesin 2085
nerede yaşıyorsunuz 33
nerede oturuyorsun 94
neredesin sen 33
nerede 4371
neredeyiz biz 73
nereden 256
neredeydin 834
nerede kalmıştık 239
neredesiniz 293
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198
nereden biliyorsun 934
nereden geliyorsun 129
nerede o 1480
neredeyim 174
nerede kaldın 193
nereden buldun 91
neredeyse bitti 135
neredeyse 363
neredeyim ben 198