Kalbim çarpıyor перевод на английский
242 параллельный перевод
"İşte bu yüzden kalbim çarpıyor"
♪ T hat is why I'm always right on the beat ♪
Kalbim çarpıyor. Korkma.
My heart is pounding.
Kalbim çarpıyor.
My heart is pounding.
Kalbim çarpıyor.
My heart is beating.
Kalbim çarpıyor!
My heart pounds!
Kalbim çarpıyor.
My heart is pounding in my chest!
Neden acaba? Kalbim çarpıyor.
Why is my heart pounding so hard?
Birden kendimi bir endişe krizinin ortasında buldum kalbim çarpıyor ve soğuk ter dökmeye başlıyorum.
All of a sudden I'm in the middle of an anxiety attack - my heart's beatin'fast and I start sweatin'like a pig.
Kalbim çarpıyor.
That's my heart I'm feelin'.
Kalbim çarpıyor :
"No, no, no, no, no" My heart's going ba-boom, ba - boom, ba-boom
Demek istediğim... kalbim çarpıyor ve ellerim titriyor.
I mean... my heart was pounding and my hands were shaking.
- Onu düşündüğümde, kalbim çarpıyor.
- When I think of him, my heart pounds.
Kalbim çarpıyor.
My heart's pounding.
Kalbim sanki kilometrelerce koşmuşum gibi çarpıyor.
My heart starts beating like I just ran around the block.
Kalbim deli gibi çarpıyor.
My heart feels like a baseball bat hitting my chest.
"... kalbim sevinçle çarpıyor. "
"my heart leaps with joy"
"Kalbim sevinçle çarpıyor."
"my heart leaps with joy"
Kalbim sevinçle çarpıyor. "
my heart leaps with joy "
kalbim sevinçle çarpıyor. "
my heart leaps with joy "
Kalbim senin için nasıl hızlı çarpıyor.
My heart beats fast like yours.
"Bir tek seni seviyorum. Kalbim heyecanla çarpıyor..."
I love only you And my heart rises...
Kalbim nasıl çarpıyor bir bilsen.
You oughta hear my heart beating.
Kan ter içinde kaldım kalbim de patlayacakmış gibi çarpıyor!
I'm sweating... and my heart is beating as if it were going to explode!
Kalbim şu an bir süvari saldırısı gibi çarpıyor.
You see, my heart beats like a cavalry charge.
- Kalbim hala çarpıyor, yüzbaşı.
- My heart's still beating, captain.
Kalbim sanki göğsümden çıkmak istermiş gibi çarpıyor.
My heart beats as if it were trying to burst out of my chest.
Kalbim bu unutulmuş yoksul insanlar için çarpıyor.
How my heart goes out to these poor forgotten people.
Kalbim bir turnanın uçma özlemi gibi senin özleminle çarpıyor benim çok sevgili Katerina Matveyevnam.
My heart is longing for you, my beloved Katerina Matveyevna, like a crane is longing for the sky.
Kalbim senin için çarpıyor.
My heart goes out to you.
Kalbim çok hızlı çarpıyor!
My heart's pounding so hard!
Bak kalbim nasıl çarpıyor.
Look how my heart is thumping.
Biliyor musunuz, Doktor, son zamanlarda benim de sızılarım oluyor, tam sızı da değil, ama kalbim adeta içinde balyoz varmış gibi çarpıyor.
You know, Doctor, I've been having pains myself lately, not exactly pains, but my heart feels like there's a hammer inside.
Bu anı düşününce kalbim daha hızlı çarpıyor
My heart beats faster when I think of that
Kalbim nasıl çarpıyor. Dakikada en az 110.
At least 110.
Benim kalbim de hızla çarpıyor.
My heart's also beating very fast.
Kalbim hâlâ çarpıyor.
My heart's still pounding.
Kalbim çok hızlı çarpıyor sanki çığlık atan bir topun hayatı gibi! CHA Los Angeles!
However hard your chest pounds, the Genki Dama will roar!
Kalbim coşkuyla çarpıyor. O muazzam savaş arabasının üzerine kuruldum.
I climbed onto the immense chariot.
Kalbim çok hızlı çarpıyor ; sanki çığlık atan bir topun ruhu gibi!
My heart's pounding so hard like a screaming spirit bomb!
Kalbim hızla çarpıyor.
My heart jumps.
Kalbim deli gibi çarpıyor.
My heart is racing.
"Kalbim senin için çarpıyor."
"My heart says, your life is made."
Gelecek yıl seni görmek için kalbim şimdiden çarpıyor.
WELL- - I GET GOOSE BUMPS ABOUT COMIN'UP AND SEEIN'YOU NEXT YEAR.
Norma Jennings, yirmi yıldır kalbim her gün senin için çarpıyor. Ve her gece seni düşlüyorum.
Norma Jennings, I've loved you every day for the past 20 years and I dream about you every night.
Kalbim oldukça hızlı çarpıyor, burada kalp krizi geçirecek gibiyim.
My heart's beatin'so fast, I'm about to have a heart attack here.
Smithers, kalbim havalı matkap gibi çarpıyor.
Smithers, my heart's pounding like a jackhammer.
- Kalbim deli gibi çarpıyor. - Gözlerime inanamıyorum.
Good evening.
Ama benim kalbim hızlı çarpıyor!
But my heart beats so fast!
Bu akşam, vücudum senin... ama kalbim... kalbim sadece bir adam için çarpıyor.
Tonight, my body is yours... but my heart... my heart beats only for one man.
Kalbim senin için çarpıyor.
My heart is steaming for you...
Kalbim küt küt çarpıyor.
My heart misses beats.