Kandırdım перевод на английский
1,631 параллельный перевод
- Kandırdım.
- I had you going.
Ticari işler bölümünden Berman denen adamı fena kandırdım.
I totally played this guy Berman from business affairs.
Kandırdım.
Gotcha.
Sizi kandırdım, değil mi?
Fooled you, didn't I?
Onu benimle evlenmesi için kandırdım.
I tricked her into marrying me.
Kandırdım! Ne! Almana izin vereceğimi mi sandın?
What, you think I d let you have this?
Ve bu yüzden, sana yalan söyledim, kandırdım.
In that attempt, i lied to you, cheated you.
Çünkü seni kandırdım.
Because I cheated.
Kandırdım.
Trapped
Hayatım boyunca pek çok insanı kandırdım.
I've been manipulating men my whole life.
Tamam, seni kandırdım ve bu yanlıştı.
OK, I DECEIVED YOU, AND THAT WAS WRONG.
kendimi bunca zaman kandırdım. Saber.
But in spite of that, I have been deceiving myself all this time.
Ben de Şerif'i insanlara yardım etmesi için kandırdım, bunun için seni de kandırmam gerekti ve bunun için üzgünüm.
And I deceived the Sheriff to help people and in so doing I had to deceive you. And I'm sorry for that.
Seni... kandırdım.
I've... manipulated you.
Seni kandırdım, evet.
I manipulated you, yes.
Kandırdım!
! Psych!
Okulu kandırdım, ve en kötüsü kendimi kandırdım.
I cheated the school, and worst of all, I cheated myself.
- Kandırdım.
There's one now.
Seni kandırdım.
I got you.
- Kandırdım seni.
- Got you.
Kandırdım!
Got ya!
... bir de kandırdım ki,... ben M. Night Shyamalan'ım diye.
I never had a friend like that before. ... tricked them into believing I am M. Night Shyamalan.
Kandırdım.
Got you.
Seni kandırdım.
That's what I told you, but I lied.
Tamam, itiraf ediyorum. Oralarda takılmama müsaade etmesi için onu kandırdım.
So, yeah, i admit it, i conned him into letting me stick around long enough to case the place.
Şansı bu adama dönsün diye kandırdım.
I tricked fortune to smile on that man.
Üzgünüm seni kandırdım.
I'm sorry I tricked you.
Albert, ölü taklidi yapmaktan yeni uyandın elinde iki milyon papel var artı cebinde de ödeme çekleri. Sana yardım edenleri gayet güzel kandırdın peki, sonra ne yaparsın?
Albert, you've just come round from suspended animation, you've got two million plus of money orders in your back pocket, you've just successfully blown off your fellow team of boosters, what do you do next?
Başka bir adamın bebeğini taşırken seni benimle evlenmen için kandırdığım için özür dilerim. Ve başka bir adamın bebeğine göz kulak olduğun için ve sen hastanedeyken seni bıraktığım için ve tüm diğer şeyler için.
I'm sorry for tricking you into marrying me while I was carrying another man's baby, and for having yet another man's baby, and for leaving you while you were in the hospital, and some other stuff...
Beni kandırdın, Mambru, ben de sana inandım.
- You tricked me, mambru and I believed you.
Seni fon konusunda kandırdıktan sonra mı?
Even after she screwed you out of your trust fund?
- Küçük Warren Beatty seni kandırdı mı?
Warren Beatty Jr. smooth-talk you? No.
Seni kandırdık mı.
I got you fudge.
Sizi kandırdı! Onu bizim gibi tanımıyorsunuz.
You don t know him like we do.
Bu sabah, seks yaparken seni kandırdığımı söylediğini hatırlıyor musun?
You know what you said about me duping you into having sex?
Sahte ve kadınımı da kandırdın.
Fake, and you cheated my woman.
Sadece beni kandırdığın için kızgınım.
- I'm mad that you blew me off.
Beni kandırdın mı? Komikti.
You're fooling me.
Şimdi seni kandırdığıma pişman olacağım.
I almost regret tricking you now.
Beni kandırdığın yetmedi şimdi de sızlanmanı mı dinleyeceğim?
It's bad enough you've betrayed me. Now i have to listen to your whining?
- Ne? Beni kandırdınız mı?
- Were you screwing with me?
Pekâla, son zamanlarda yetişkin olma hususunda kendimi kandırdığımı fark ettim.
Well, I had recently realized that I had cheated myself out of becoming an adult.
- Kandırdın! - Hayır kandırmadım.
You offered that information up all on your own.
Etrafındaki insanları kandırdığına eminim.
I'm sure you can fool the people around you.
Beni kandırdı, tamam mı?
She tricked me, okay?
Nasıl yani? Bunu yapman için seni kandırdı mı?
What, she tricked you into it?
- Bizi kandırdığını mı düşünüyorsun?
- Do you think he's faking?
Bu yüzden onu, benimle ormana gelmesi için kandırdım.
So I tricked Carrie into coming to the woods with me.
Sanırım Dexter'ın onu nasıl kandırdığını biliyorum.
I think I know how Dexter fooled him.
Benim de mi kandırdığı mı söylüyorsun?
Oh, you mean screw me, too.
Kiliseyi terk etmem için beni kandırdığınızdan beri hayatım ruhi bunalım içinde geçti.
Ever since you convinced me to abandon the church... my life has been in a bit of a tailspin.