Kapan перевод на английский
6,319 параллельный перевод
Elektronikler kapanırsa diye mekanik bir emniyet kilidi var.
There's a mechanical failsafe in case the electronics shut down.
Ayn zamanda kapanış gecesi.
Incidentally, that's also closing night.
Benim tanıdığım Betty Harris utangaç, içine kapanık biriydi.
The Betty Harris I remember, she was a shy introvert.
Çok daha iyi bir kapan kuruyoruz.
We are building a better mousetrap.
Otomatik sıçan kapanında sıkışıp kalır Bu açlık ona yeter.
The rat automatically gets trapped in the trap to suffice it's hunger.
Beni kazıklamaya kalkarsan ya da sinirimi bozarsan ya da tuzağa düşürürsen beş tane ayı kapanı kurdum.
If you try to screw me or shortchange me or set me up, I have five bear traps set, and you will not make it out alive.
Kapanış şarkısı. Ne zaman bu şarkıyı söylesem onu düşünüyorum ve eğer bunu atlatabilirsem...
It's the last song, and I always think about him when I sing it, and so...
Eleştiri kötü olursa, açılış gecesi kapanış gecesine dönüşür.
If the review is bad, then opening night is closing night.
İyi ama için kapanık biri olduğunu söyledi.
He said he was a good guy but kept to himself.
Bir fare, senin için kapan kurmuş.
A mouse set a trap for you.
10'da kapanıyor.
It closes at 10 : 00.
Barınak kapanıyor.
Shelter's gonna be closed.
Bir kapı kapanır, bir kapı açılır.
One door closes, another one opens?
Yemek girince kapanıyor böylece buna gerek kalmıyor. - Evet, lütfen taktır şu şeyden.
Lets food in, stays closed so you don't keep doing that.
Ama kapı sürekli kapanıyormuş o yüzden gelip tekmelemen lazım.
The thing is that it sticks, so I'm gonna need you to kick it in.
- The Gazette kapanıyor.
Because The Gazette's closing down.
"Kapanıyoruz." Bu ne be?
"Closed for business"? What on earth?
Bir kapı kapanırsa öbür kapı açılır.
One door closes, another opens.
- Nasıl kapanıyor?
- Yeah. So, um, how do I stop that?
- Nasıl kapanıyor?
- How do I... to stop it?
Ama kafamı yastığa vurduğumda dünyaya kapanıyorum ben.
But when my head hits the pillow, I, uh, I'm dead to the world.
"O kişi lûtfumu arzu ettiğinde dizlerime kapanıp af dileyeceğim."
" When thou dost ask my blessing, I'll kneel down and ask of thee forgiveness.
Kapanışa kadar burada mıydılar?
They close the place down?
Ya da 20 yaşında içine kapanık bir sokak çocuğudur.
Or he's a 20-year-old street kid, Keeps his emotions to himself.
Şirket kapanıyor muydu?
The company's gonna have to shut down?
Ama bizi bırakırsanız Dawn'ın icabına kendimiz bakarız. Sonra da arkadaşlarınızı serbest bırakırız ve bu mesele kapanır.
But if you let us go, we'll take care of awn ourselves an then we'll let your friens go an this is over.
Kapılar kapanıyor, uzaklaşın lütfen.
Yeah. Stand clear of the closing doors, please.
Hava karardıktan sonra radyolar kapanıyor mu?
Radio station shuts down after dark now?
5'te kapanıyoruz. Soholu bir ahmak için hayatımı tepetaklak edemeyeceğim.
We close at 5 : 00 and I'm not gonna turn my life upside down, topsy-turvy, for some schmuck from Soho.
Ama bu tam bir ölüm kapanı.
Well, this one is a- - is an evil box of death.
Kapı kapanıyor.
The door is closing.
Haydi bakalım, burası bugün erken kapanıyor.
All right, this place is closing early today.
O projeye başladıktan sonra tamamen içine kapanık biri haline geldi.
And then he got... Involved with this... hush-hush project, and it just... It just swallowed him up.
- Öyle yapar o. Kapanıverir.
It..... just goes off.
- Yani anlaşma meselesi kapanıyor.
So the book deal's really closing.
Kapılar kapanıyor.
Doors are closing.
Kapılar kapanırken lütfen geride durunuz.
Please stand clear of the closing doors.
Hayır, komşuları içine kapanık biri olduğunu söyledi.
No, the neighbors said she kept to herself.
Vali'nin sözleri piyasada kargaşa çıkardı ve tahıl hisseleri aniden düştü. Ancak borsanın kapanışıyla her şey yeniden toparlandı.
The governor's remarks sent the market into turmoil with grain stocks plummeting abruptly, but all recovering by the closing bell.
"Bir insan kapana kısılmışsa ve seçme şansı yoksa,... kapanın içini dekore etmeye çalışır."
"Man is the only kind of varmint sets his own trap, baits it, then steps in it."
Ve sonra, kapanıştan bir gün önce babası öldü.
And then, the day before we closed... Her father died.
Ve jürinin önünde kapanış konuşması yapmama izin vermedin...
- And'cause I didn't get to give closing statement In front of the jury- -
Ve böylece iddia makamı, Bay Lewis'e kapanış konuşmasını yapması için müsaade edecek.
Yes, the prosecution, in turn, will allow mr. Lewis To present his closing statement to the court.
Billy Baldwin alev kapanındaki ( film )
Billy Baldwin was in Backdraft.
Sadece birkaç saat içinde, ünlü avukat Henry Pritchard savunma için kapanış savunmalarını yapacak.
In just a few hours, famed attorney Henry Pritchard will make his closing arguments for the defense.
İntihar süsü verilir, dava kapanır.
Staged as a suicide, case closed.
Kapanırsa, beni ara.
If you delete, you call me.
Dünyanın en güzel kızıyla hafta sonu için birlikteyim ancak sevişmek yerine içime kapanıp muzlu ekmek yapıyorum.
I have the most beautiful girl in the world over for the weekend, and instead of making love, I get self-conscious and make banana bread?
Ama Ahmed veya başkası öğrense kapılar anında kapanırdı.
But if Ahmed or anyone would find out, doors would close like that.
Sanırım Kubbe üstümüze kapanıyor.
I think the dome's closing in around us.
- Dava kapanıyor gibiydi.
It really seemed like this case was over.