Karanlïkta перевод на английский
61 параллельный перевод
Tïp bilimi bu konularda hala karanlïkta.
Medical science is far too much in the dark about these things.
Orta-dairesel kulak kanallarï karanlïkta, sol yerine saga döndügüne inandïrdï.
His semicircular ear canals lead him to believe, in the darkness he was turning left when he was turning right.
KARANLIKTA MÜZİK
MUSIC IN DARKNESS
Karanlikta iskalayabilirim ve bundan hiç hoºlanmam.
I might miss in the dark, and I don't like that.
- Wyatt, tanistigimizda... kasaba kasaba pesinden gitmeyecegimi, karanlikta oturup... ölüm haberini beklemeyecegimi söyledim.
- Wyatt, when I first met you, I told you I wouldn't follow you from town to town, sitting in the darkness, waiting for someone to bring the news you've been killed.
Karanlikta oturuyorsunuz.
Sitting out in the dark, eh?
C-isinlarinin... '... Tannhäuser Kapisi yaninda karanlikta parlayisini seyrettim.
I watched C-beams... glitter in the dark near the Tannhäuser Gate.
TİŞÖRTÜM KARANLIKTA PARLIYOR!
MY SHIRT GLOWS IN THE DARK!
Bir yerlerde... iceride... karanlikta... sirket dinlemede.
Somewhere... inside... in the dark... the firm is listening.
Anavatanda evrak imzalamaktan başka bir işe yaramayan aptallar... "KARANLIKTA TAKİP" ... yeni atandığımdan onları memnun etmek için her şeyi kabul edeceğimi sanıyor.
Those paper pushers back home probably figure that since I'm new I'll go with this rent idea to make everybody happy.
Karda yagmurda kör karanlikta Eskiya kursunlari altinda Ne sel ne afet bizleri önler
Neither snow, nor rain, nor gloom of night... ( carriers repeating )... through bandit's hell, through firefight through flood and plague we cannot fail...
Karanlikta parildadigina bahse girerim, oglum.
I bet you just about glow in the damn dark, boy.
" Karanlikta ağliyorum
" in the dark, cryin
Ne de olsa, bizimki karanlikta parlamiyor.
Trouble is, it doesn't actually glow in the dark.
Karanlikta parlayan balik.
Fish flash in the darkness.
Karanlikta görünmez olup avlarini el yordamiyla ararlar.
invisible in the gloom, they grope blindly for their prey.
Yirtici hayvanlarin cogunda bulunan boru seklindeki gözler, bu karanlikta bile yukaridan gelen hafif isikla silueti belli olan avlarini fark edebilirler.
The tubular eyes of many of the predators, even in this gloom, are able to distinguish their prey silhouetted against the faint glimmer of light from above.
Derin denizlerdeki yilan baliklari karanlikta parlarlar.
A deep sea angler fish flashes in the darkness.
Karanlikta her tür tuzak vardir.
There are all sorts of lures out in the darkness.
Bu sonsuz karanlikta bir es bulmak yiyecek bulmaktan daha zor olabilir.
Attracting a mate in this endless darkness can be even harder than finding food.
Tek amaclari, karanlikta bir es bulmaktir.
Their only purpose is somehow to find a mate in the darkness.
Gözlerinin altindaki bu isik üreten fotoforlar karanlikta avlarini aramak icin kullanilabilmektedir.
These light-producing photophores beneath their eyes may be used to search out prey in the darkness.
Bu sekilde kirmizi av, karanlikta belirgin hale gelir.
With this, red prey becomes obvious in the darkness.
Bu bir hirsiz alarmi gibi isleyip saldiran baligi ürkütüyor onu karanlikta aydinlatilmis ve kendi yirtici hayvanlarina karsi savunmasiz halde birakiyor.
This acts like a burglar alarm, startling the attacking fish and leaving it illuminated in the dark, and vulnerable to its own predators.
Kopepodlar en sevdikleri avdir ve karanlikta onlarin pariltilarini ararlar, ama bu kopepodun, pesindeki gigantocypris'i sasirtmak icin bir yöntemi var.
Copepods are a favourite prey, and it actively searches for their flashes in the darkness... but this copepod has a way of confusing a hunting gigantocypris.
Mercan kayaliklarinin karanlikta olmamalari gerekir, ama yakin gecmiste 2,000 metre derinlikte yeni bir mercan türü bulunmustur.
Coral reefs are not supposed to exist in total darkness, but recently, a new kind of coral was found as deep as 2,000 metres.
su anda et yiyor ve uyum saglamasi onun karanlikta avlanmasini sagliyor.
Now it eats meat and special adaptations enable it to hunt in the dark.
Karanlikta yürürken ayaklari kelimenin tam anlamiyla, kumun tadini alabilir.
And as it walks through the darkness its feet can, literally taste the sand.
Karanlikta bile, ahtapotun gözleri en ufak harekete karsi cok hassastir.
Even in the dark, the octopus's eyes are sensitive to the slightest movement.
KARANLIKTA YOLCULUK
Runoff in Darkness
karanlikta.
In the dark.
Bu, karanlikta oturup çok küçük, neredeyse görünmez parlamalari fosforlu ekranda saymak anlamina gelir.
In practice, that meant sitting alone in the dark and counting tiny, almost invisible, flashes on the phosphorescent screen.
KARANLIKTA 15 dakika içinde dönerim.
'Back in 15 minutes
Neden karanlikta calisiyorsun?
Why are you working in the dark?
" Uzun zaman once, karanlikta yururken isa'yla tanistim.
"No time ago or else a life, " walking in the dark I met Christ.
Dogrusunu istersen, biraz karanlikta kalmak, yani dogruyu bilmemek daha iyi olurdu.
To be honest, it would be much nicer to be in the dark, not know the truth.
Isiklari kapatti yanima geldi tamamen karanlikta yüzünü bana döndü.
She turned off the lights... and she came right up to me... and she was facing me in complete darkness.
Karanlikta tam göremedim.
I couldn't see well in the dark.
Bugün karanlikta yarim saat süren yürüme, sürünme ve tirmanma sonrasi çukura inen 15 metrelik dikey kuyuya ulasilabiliyor.
It is a long way, and in some places you have to crawl. It's a difficult place to work.
Karanlikta düstüm.
I fell down in the dark.
Karanlikta isimiz biter.
- In the dark, we're finished. Run!
Doktor, fenerleri kaybettik. Zifiri karanlikta kalacagiz.
Doctor, we lost the torches, we'll be in total darkness.
Karanlikta yalnizdim. Ve ölüyordum.
I was alone, in the dark, and I nearly died.
Her zaman seni birakiyor degil mi? Karanlikta yalniz basina.
He always leaves you, doesn't he, alone in the dark?
Anladigim kadariyla, islerini karanlikta yapabiliyor.
As far as I'm concerned he can, shove his job where the sun does not shine.
Yalniz oldugumuzu düsünürdük ama, bazen insanlar karanlikta birden görünüverirdi.
We would think we were all alone, and then sometimes people would just appear out of the darkness.
KARANLIKTA
IN DARΚNESS
Yani saatlerce karanlikta kalacagiz?
So we're gonna be in the dark for hours?
Cunku sudan cikmis balik...'balik ve cips sussuzlar'... karanlikta dans eder gibi...'disko danscisi gibi elektrik olmadan'!
Because a fish out of water...'fish and chips without water'... is like dancing in the dark...'disco dancer without electric meter'!
Simdi karanlikta hiçbir sey olmaz.
Now nothing can happen in dark.
Hiçbir sey karanlikta olmaz, hersey ters gidebilir. Eger bunu yapazsan, seni öldürürüm. anlasildi mi?
Nothing will happen in dark, Everything will gone wrong lf you do that, I'll kill you.