Karine перевод на английский
136 параллельный перевод
Bu hukukta tam anlamıyla karine ( eğreti kanıt ) denilen şey.
It's just what the law calls circumstantial evidence.
Benim, Karine.
It's me, Karine.
Bağışla beni, Karine.
Forgive me, Karine.
Teşekkür ederim, Karine.
Thank you, Karine.
Karine.
Karine.
Merhaba, Karine.
Hello, Karine.
Karine, bana yardımcı olmak zorundasın.
Karine, you've got to help me.
Karine!
Karine!
Karine! - Kuzen Luisa? - Evet.
Karine.
Başkasının olmayacaksın. Tamam mı Karine?
You will never belong to someone else.
Bana asla ihanet etmeyeceksin.
You hear me, Karine? You will never betray me.
Haydi Karine.
Come on, Karine.
Sen misin Karine?
Is that you, Karine?
Karine 11 yaşına geldiğinde Paris'ten ayrılacağımıza söz ver.
When karine is 11, promise me we'll leave paris.
Bu Karine.
This is Karine.
- Bu sana anlattığım arkadaşım Karine.
This is my friend Karine. I told you about her.
Nathalie, Karine...
Nathalie, Karine...
Karine ile birlikte gelirim.
I'll come with Karine.
Karine surat astı!
Karine pulled a face!
Gidip yatacağım, geliyor musun Karine?
I'm going to bed. Coming, Karine?
Yarım saatlik işim var. Sorunun olursa, Karine'e söyle.
If you have problems, tell Karine.
Bu akşam Karine'le seni yemeğe davet ediyorum.
We'll have supper with Karine.
Emin değilim ama bana öyle geliyor ki, Karine biraz senden hoşlanıyor.
Perhaps I'm wrong, but, I think that Karine likes you.
Karine, benim Lolita.
Karine, it's Lolita.
- Gidip Karine'le dans etsen?
- Go dance with Karine?
- Gidelim Karine.
- Let's go Karine
Karine, pilleri getirebilir misin?
Karine, could you get batteries?
Karine, şu çocuğun sesini kısar mısın!
Karine, turn the volume down on the kid!
Karine kabulleniyor, çok güzel.
Karine accepts it, fine.
Karine babamı terk etmiş.
Karine Left
Karine mi?
Karine?
Karine belki gelmez.
Karine might not come.
Karine geri döndü.
She cam back.
Karine! Şaka yapıyorum.
I'm kidding
- Karine mi?
- Karine?
Baba! Karine'e üzgün olduğumu söyle, ona kaba davrandığımı söyle.
Tell Karine I'm sorry, that I know she's nice
Annette'den ayrılmadan Karine ile evleniyordun.
You married Karine without leaving Annette.
Karine ile birlikte bekledi.
She was waiting with Karine.
Bu Karine için mi?
Is it for Karine?
İyi ki doğdun, sevgili Karine...
Happy birthday, dear Karine...
Üfle, Karine!
Blow, Karine!
- Bu ne, Karine?
- What is it, Karine?
Tam bir baş belasısın, Karine!
You're a pain, Karine!
- Karine, dur!
- Karine, stop it!
Karine gitsin!
Karine can go!
Karine sandalyeyi kirletiyor!
Karine's dirtying the chair!
Bu Karine'i sevindirecek!
That'll please Karine!
Marco'nun ve benim cep telefonlarımız var.
Marco and I have cells. It's Karine!
Annem ve Karine Jackie halalarda.
Mom and Karine are at Aunt Jackie's.
Ne oldu, Karine?
What happened, my little Karine.
Geçen akşam Karine'in babasıyla konuşuyordum, o da böyle düşünüyor.
So let it pop!
karın 129
karin 119
karina 16
karınız 52
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karın nerede 32
karınız mı 21
karın nasıl 41
karıncalar 18
karin 119
karina 16
karınız 52
karın ağrısı 18
karın var mı 18
karın nerede 32
karınız mı 21
karın nasıl 41
karıncalar 18