Kayit перевод на английский
104 параллельный перевод
Kayit sorumlusuyla görüºmek istiyorum lütfen.
I'd like to talk to the man in charge of the records, please.
Kayit bölümü mü?
Record department?
Kayit bölümü.
Record department.
Götürüldü... "KAYIT ARŞİVİ" Bakalım.
Disposed of... come.
Nash, personelden kayit burosundan birilerini ara.
Nash! Get the dean of administration on the phone.
Yakinda kovulacak olan kayit editörümüz bu aksamki bölümün ikinci bobinine su döktü.
Our future ex-tape editor spilled a bottle of celery tonic all over the second reel of the show airing today.
EMI KAYIT STÜDYOSU Şarkıları yazan ekip, ne olursa olsun devam edecek, değil mi?
The songwriting team, they will keep going on, whatever happens, will it?
0 ) } KAYIT 1 0 ) } Geçmişin Hatıraları
Memories of the Past
Eddie'nin esyalari arasinda, telsiz kayit cihazi falan var mi?
ln... in Eddie's stuff, is there some kind of wireless recording device?
Teyp kayit çihazi,
Tape recorder.
Bu kayit, sonik terapi sirasinda kaydedildi.
This security tape was taken during the sonic therapy.
O gitti kizil haca kayit oldu.
He's gonna go and join the peace corps.
- KANIT-KAYIT - Hemen oraya gitmeni istiyorum.
Get out there now!
Kayit olmadan irtibatta kalacagimiza dair belgeyi imzalayin.
You sign, informally, that we stay in contact.
HANFORD ÜNİVERSİTESİ KAYIT BÜROSU 20 EYLÜL SALI
Hanford University Admissions Office Wednesday, September 20
En azindan Williams Sonoma'da evlilik seremonimize kayit yaptirmiyor.
Well, you know, at least he's not at Williams-sonoma registering for a commitment ceremony.
Belki de.gece derslerine katilmak icin kayit yaptirmistim.
Maybe. I registered for some night classes.
Çaylak, ben herzaman kendi kasetlerimin disindaki tablarini kapatirim. Bu yüzden, onlarin bunun üzerine kayit edebilmesinin yolu yok.
Newbie, I always punch the tabs out of my tapes so there's no way they can be recorded over.
Kasete hiçbirseyi kayit etmedigimi söylemem lazimdi.
I have to tell them I didn't tape a thing.
EĞER SENİ GETİRDİYSE BENİM, YAŞLI KIRIK BİR KAYIT OLDUĞUMDANDIR
If he brought you in, it must be because I'm like an old broken record now.
- Bu kayit mi?
- It's a recording?
Kayzer'in Alman ulusuna hitap ettigi savas zamanlarina ait nadir bir kayit :
A rare wartime recording of Kaiser Wilhelm II addressing the German people.
Bugun kayit yok mu?
No recording today?
Nasil yeni bir kayit yapabilirim?
How can I record a new greeting?
UYGUN KAYIT BULUNDU
AGREEMENT FOUND
KAYIT STÜDYOSU Affedersiniz.. buranın sahibi siz misiniz?
Excuse me, sir? You the owner of this place?
ŞARKI HİT OLUNCA, KAYIT ŞİRKETİ ALBÜMÜ ÇIKARDI
WITH THE HIT, THE RECORD COMPANY RELEASED THE ALBUM
KAYIT
MARRIAGE CERTIFICATES
Vee... kayit...
- And, action.
SABIKA KAYIT DOSYASI Nunally, Robert. Bunu okuyabilir miyim?
- Can I read that?
Tamam kayit disi.
Off the record, then.
universitenin 118 yillik tarihinde ilk kez bir siyahin kayit yaptirmasinin ardindan cikan olaylar nedeniyle Oxford kenti silahli kampa dönustu.
The town of Oxford is an armed camp, following riots that accompanied the registration of the first Negro in the university's 1 1 8-year history. James H. Meredith was formally enrolled in the University of Mississippi- -
Daha önce kavgalarinizi hiç kayit etmis miydin?
Have you ever recorded your arguments with her before?
Ölüm tehditleri, güvensizlik, kayit etmeler, sinirlamalar, ne?
The murder threats, the suspicion, the recordings, the stakeouts, what?
Yani ancak seni kontrol ederse, pesine takilirsa, gizli kayit yaparsa, seni kiskanirsa bu gerçek ask öyle mi?
So, it's only love if he chases you, stalks you, tapes you, is jealous of you, is that it?
Napa'daki pansiyonu aradim ve bana oraya giris yaptiginiza dair hiçbir kayit olmadigini söylediler.
I called that bed and breakfast in Napa. They said they had no record of you even checking in.
KAYIT EDİLEMEDİ
NO RECORD IMAGE
Bilirsin, Kayit disi.
You know, off the record.
Tamam, kayit disi?
Okay, off the record?
ATM cameralarini taramaya basladim, örnek bir kayit bulmak için
I start scanning through the ATM's DVR, looking for a pattern.
O geceye ait bir kayit izlemek hosuna gider belki.
Thought you might like to see some surveillance footage from that night.
Aynen senin Kate'in ucak kayit verilerini ele gecirmen kadar etkileyici.
Almost as impressive as your getting Kate's flight-recorder data.
Kent'in sesini bir kayit cihazina alamaz miyiz?
Can we get Kent to say it into a recorder?
Kayit anlasmasini kazanacagiz!
We are so winning a record deal!
Birinin bu seyin parasini ödedigine dair ellerinde herhangi bir kayit yoktu.
They have no record that anybody actually paid for this thing.
Kayït edici aletleri ve bir kamerasï var siz baygïnken resimlerinizi çekecek.
She's got recording instruments and a movie camera to photograph your faces while you're unconscious.
RESMİ NEDENLERDEN ÖTÜRÜ, BU KAYIT CİHAZI, TÜM YAKIŞIKSIZ SÖZ VE / VEYA DAVRANIŞLARI OTOMATİKMAN SİLMEKTEDİR. Bu ifade gelecek nesiller içindir.
This statement is for posterity.
NÜFUS KAYIT ÖRNEĞİ. Harika.
Great!
KAYIT
I'd taken Morrie's advice.
Benim her dakikami kayit ediyorsun
Okay
Ben kayit tutun.
It is the fastest knockout.