Kaçırmayın перевод на английский
629 параллельный перевод
Kaçırmayın!
Catch him!
O'nu istemediğinizi ağzınızdan kaçırmayın olur mu?
You won't let on that it ain't the both of us you want, will you?
Onu gözden kaçırmayın, ben bir şişe getireyim.
You keep an eye on him till I get back with the bottle.
Bayan Hart, çocukların size anlatabileceği şeylerle keyfinizi kaçırmayın.
Miss Hart, I must warn you not to be upset by anything the children may tell you.
Bu fırsatı kaçırmayın.
Don't miss this opportunity.
Tekrar elinizden kaçırmayın.
Mind he don't get loose again.
- Tek kelimesini kaçırmayın.
- Don't miss a word.
Bunu kaçırmayın millet.
Don't miss this, folks.
Bu fırsatı kaçırmayın.
You can't miss.
Bunu kaçırmayın.
You mustn't miss this.
Theophile Gautier bile " "Paçavracı" da Baptiste'i kaçırmayın!
Even Thé " Don't miss Baptiste in The Ragman!
- Gözlerinizi ondan kaçırmayın.
- Don't take your eyes off her.
Yüzünüzü kaçırmayın, Bayan Wales.
Face me, Miss Wales.
Kaçırmayın.
Don't miss.
# Bu güzel hayallerimi kaçırmayın.
Take my lovely illusions
Şölenimizi kaçırmayın sakın.
Fail not our feast.
Şölenimizi kaçırmayın.
Fail not our feast.
Sakın kaçırmayın.
Don't miss it
Bunu kaçırmayın!
Get yourself a red hot!
Onu gözden kaçırmayın!
Don't lose him!
Ve siz, ekselansları, lütfen hiçbir ismi kaçırmayın... yüksek, güçlü, anlaşılır olsun.
And you, Excellency, please don't forget, all the names-loud, strong, clear.
Tanrı'nın gününde çok balina avlamayın ama fırsat çıkarsa da kaçırmayın.
Don't whale it too much on the Lord's day. But don't lose a fair chance, either.
Elinizden kaçırmayın.
Don't let him get away.
Siz de sakın kaçırmayın.
And don't you miss it, either.
Treninizi kaçırmayın, Bayan Emma.
Don't miss your train, Miss Emma.
Getirin onu kızlar, kaçırmayın!
Bring her back, girls, alive!
Midwest'in en büyük temsilini kaçırmayın!
Here it is, folks! The greatest show in the Midwest!
Çıkarın şunu üstünüzden ve onu kaçırmayın.
Get that robe off and go get him.
Kaçırmayın, bir sürü aç çocuk bekliyor.
Don't miss. There'll be a lot of hungry kids.
Gözünüzden kaçırmayın.
Don't let her out of your sight.
Fırsatı kaçırmayın.
Take advantage of it.
Onu gözden kaçırmayın.
Just guard it.
İşte böyle, gözden kaçırmayın.
That's it, guard it.
Gelecek haftaki heyecan verici bölümü kaçırmayın.
Don't miss next week's episode.
Kaçırmayın bayanlar!
Look, ladies. One franc for six. Come and get it!
Sevgili arkadaşlarım, Noel Baba'yla olan randevunuzu büyüdüğünüz zaman bile asla kaçırmayın!
My dear little friends, never miss, even If you have grown up your appointment with Father Christmas!
Onu kaçırmayın!
Don't lose me!
İnemezseniz biz oraya varana dek... gözden kaçırmayın yeter.
If you can't land, just stay with him until we can get there.
- Kaçırmayın!
- Don't let him get away!
Tadını kaçırmayın düğünün.
Don't ruin it now.
" Heyecanlı maçları kaçırmayın diyoruz.
We don't want you to miss any of the action here.
Bayanlar ve Baylar, kaçırmayın, gösteri başlamak üzere.
Draw up, ladies and gentlemen. The show is about to commence.
Onu elinizden kaçırmayın.
Make sure you do not let him get away.
Sakın kaçırmayın.
'Don't miss it.
- Gazetecilik nişanlını kaçırmayı kapsamaz.
- That doesn't include kidnapping fiancées.
Bir numarayı yakaladığın kadar kaçırmayı da bileceksin.
You got to learn to miss a trick as well as catch it.
Onları korkutup kaçırmayı başardın, Ben.
You scared them. They're running.
Bu kaçırmayı siz mi ayarladınız?
Did you arrange to have her kidnapped the first time?
Eşkıya herifler, kız kaçırmayı gösteririm ben size. Alacağınız olsun!
Scoundrels, I'll show you what taking a girl away from home means!
Aldırmayın, o bizim kadrolu kaçığımız.
Don't take any notice, she's our weirdie.
Gösterinin ikinci yarısını kaçırmayı hayal bile edemem.
I wouldn't dream of missing the second half of the performance.