Korkarım ki перевод на английский
4,487 параллельный перевод
Korkarım ki tamamen daha az kırsal.
Decidedly less bucolic, I'm afraid.
- Ve korkarım ki bir problem çıktı.
And I'm afraid there's been an incident.
Korkarım ki...
I'm afraid he's...
Ama buradaki sihir korkarım ki yeterli değil.
But the magic here... I fear it is not enough.
Şey... Korkarım ki Josie Eagle.
I'm afraid this is Josie Eagle.
Korkarım ki bu "doğyu."
I'm afraid it's "twue."
Baban bu çocuğa karşı olan hislerini öğrenirse çocuğun hayatı korkarım ki büyük tehlikeye girer.
If your father were to learn of your affections for this boy, I fear his life would be in great danger.
Asil ruhlu bir teklif, fakat korkarım ki anlaşma gerçekleşti.
Magnanimous offer, but I'm afraid the deal's done.
Korkarım ki ters etki yaptı.
I fear the reverse may be true.
Korkarım ki sahip olduğum hiçbir şey yok.
I fear I have..... nothing.
Korkarım ki bunun önemini kavrayamadım.
I fear I'm missing the significance.
Korkarım ki bir pürüz çıktı.
I'm afraid there's been a hiccup.
Korkarım ki bu bekleyemez, Bay Michaels.
I'm afraid this couldn't wait, Mr. Michaels.
Korkarım ki Alice diye birini hatırlamıyorum.
I don't recall any Alice, I'm afraid.
Korkarım ki yanılıyorsun.
( Sighs ) I'm afraid you're wrong.
Korkarım ki bu o kadar basit değil.
I'm afraid it's not that simple.
Gururum okşandı bayan ama korkarım ki başka birisiyle hayatımı birleştirdim.
Well, I'm flattered, madam, but I'm afraid I am espoused to another.
Hayır, ama korkarım ki cinayete kurban gideceğiz.
No, but I'm afraid we're gonna get killed.
Korkarım ki gizemli hastalığımız ilk kurbanını talep etti.
I'm afraid our mystery illness has claimed its first fatality.
Korkarım ki Boyd...
I'm afraid, Boyd, uh...
- Korkarım ki yapamam.
- I'm afraid I can't.
Korkarım ki Dr.Torres ve benim çalışmam bütün zamanımı alıyor.
I'm afraid that Dr. Torres and my B.C.I. work is all-consuming.
- fakat korkarım ki...
- but I'm afraid that...
Neden bilmiyorum ama bütün güvenlik sistemi kapanmış ve korkarım ki, kafesler açılmış.
I don't know why, but the entire security system has shut down, and I'm afraid... the exhibits are unlocked.
Korkarım ki, daha fazla Virgil olmayacak.
I'm afraid there's not going to be much virgil.
Bu ölüm korkarım ki olacak birçok ölümün başlangıcı olabilir.
This death, I fear may be the first of many more to come.
Ama korkarım ki, eğer bunu yapmazsam, bu şekilde yaşamayı kendime yediremem.
But I'm afraid if I don't do this, I won't be able to live with myself.
Ve ben de korkarım ki eğer bunu yaparsan, tek başıma yaşamam gerekecek.
And I'm afraid if you do this, I'll have to live by myself.
Korkarım ki beni terk ettiler.
I fear they've abandoned me.
- Korkarım ki bir cevaba ihtiyacımız var.
- We do need an answer, I'm afraid.
Şimdi, kapsamlı bir değerlendirme yaptık, ve korkarım ki hemen boşaltmamız gerekecek.
Now, I've made a thorough assessment, and I'm afraid you'll have to vacate immediately.
Anlayacağın üzere bu ülkeye küçük biri geldiğinde korkarım ki ilk tanıştıkları insanın evinde yaşamaya başlamazlar.
You see, when a young person comes to this country, I'm afraid they don't just move in with the first people they meet.
Korkarım ki Ryan, bu sefer kızımın başını ciddi bir belaya soktu.
I'm afraid Ryan put my daughter in some real jeopardy this time.
Korkarım ki onu kaçırdı.
I'm afraid that he has taken her.
Korkarım ki hastalığınız muhakeme yeteneğinizi etkiliyor, baba.
I fear your ill health is clouding your judgment, father.
Korkarım ki, bu geri dönüşü olmayan bir hata ile yaşamana sebep olurdu tatlım.
So dear I fear that it is wrong with you have to live. No turning back.
Komşularınızdan bazıları, korkarım ki, kafasında bir tahta eksik olduğunu düşünüyor.
Some of your neighbors, I'm afraid, think she's touched.
Korkarım ki ne gerekiyorsa sabırla onu eğitmelisin.
I'm afraid... That's why you should teach him patiently and turn him into a virtuous being
- Korkarım ki keşfiniz buraya kadarmış. - Ama...
I'm afraid your discovery comes too little, too late.
Korkarım ki tüm bulduğum bu kadar.
I'm afraid this is all I could find.
Korkarım ki bu fındık değil.
I'm afraid this is the wrong kind of nut.
Korkarım ki şu an müsait değil.
I'm afraid he's become indisposed.
Korkarım ki sizi oyalıyordum Yüzbaşı.
I am afraid I have been stalling, Captain.
Yöksa korkarım ki Brezilya'da yolsuzluklar devam edecek.
If not, I'm scared Brazil will keep on going down...
Korkarım ki nakit olarak da ödeme Yapılmıyor sana.
I'm afraid you don't get paid by cash, either.
Korkarım ki oğlum için duruma müdahale ediyor ve hayır diyoruz.
I'm afraid we need to intervene on our son's behalf and say no.
Devam edip kendimi açıklayacak zamanım yok ve korkarım ki bu adamlar yalnızca beni yavaşlatacaklardır.
I don't have time to explain myself as I go along, and... I'm afraid these men would only slow me down.
Korkarım ki bunlar sadece sik ve gaga.
My gut fear, ifs mostly dick and beak.
Korkarım ki, bunu çok fazla erteledik.
I fear you have deferred it too long.
O da dedi ki "Korkarım bana bu bilgiyi vermedi" ve çekip gitti.
And he says, "Oh, I'm afraid he didn't take me into his confidence." And he walks off.
Korkarım ki son kanal tedavisini yapmış.
Dr. Rudy Blatnoyd, DDS... has perpetrated his last root canal, I'm afraid.
korkarım ki öyle 54
korkarım ki hayır 24
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527
killer 16
kingdom 19
korkarım ki hayır 24
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
kısa 87
kimi 527
killer 16
kingdom 19