Lafını etmeye değmez перевод на английский
66 параллельный перевод
- Lafını etmeye değmez.
- Don't mention it.
Lafını etmeye değmez.
Don't mention it.
- Lafını etmeye değmez, Bay Baker.
- Dont mention it, Mr. Baker.
Boş verin. Lafını etmeye değmez.
Don't mention it.
Lafını etmeye değmez.
Don't worry about it.
- Lafını etmeye değmez.
Well, nothing to speak of.
Öenmli değil, lafını etmeye değmez
It's okay, don't bring it up
- Lafını etmeye değmez.
You don't have to mention that.
Lafını etmeye değmez.
Anytime.
Lafını etmeye değmez.
A drop in the bucket.
Lafını etmeye değmez.
Don't mention it
- Lafını etmeye değmez, Kaptan Kirk.
Don't mention it, Captain Kirk.
- Lafını etmeye değmez.
- Think nothing of it.
Lafını etmeye değmez!
- No sweat!
Lafını etmeye değmez.
Don't mention it...
Lafını etmeye değmez tabii ama uh, zihin temizliğini de.
Not to mention uh, mind cleansing.
- Lafını etmeye değmez.
- Don't sweat it.
Lafını etmeye değmez.
No one to speak of.
Lafını etmeye değmez.
No sweat.
- Çok bir şey değil, lafını etmeye değmez.
- Nothing, not much.
Ve lafını etmeye değmez ama, 42 sent.
And not that it matters, 42 cents.
Lafını etmeye değmez.
Don't even sweat it.
Lafını etmeye değmez.
Don't sweat it.
Yapmayın canım, lafını etmeye değmez.
Ah, come on.
Lafını etmeye değmez, Earl.
Ah, don't sweat it, Earl.
- Lafını etmeye değmez.
WHO? NO ONE WORTH TALKING ABOUT.
# Kalbini aç # Lafını etmeye değmez.
Don't mention it.
- Lafını etmeye değmez.
- Don't worry about it.
Evet, gelirken yoldan aldım. Lafını etmeye değmez.
Yeah, I picked those up on the way over.
- Lafını etmeye değmez.
- Don't beat yourself up about it.
Dr. Reid az önce, kendime çok yüklendiğimi bildiği için, lafını etmeye değmez dedi.
Dr. Reid just told me not to sweat it too much, since I'm so hard on myself.
Lafını etmeye değmez, kanka.
No, Turk, don't sweat it, man.
Lafını etmeye değmez ama var.
Yeah, it's hardly worth mentioning.
Lafını etmeye değmez.
It is what it is.
Lafını etmeye değmez.
Why didn't you tell me? Not worth discussing.
Lafını etmeye değmez.
No big deal.
Evet, şey, biliyorsunuzu, lafını etmeye değmez.
Yeah, well, you know, don't mention it.
- Lafını etmeye bile değmez.
- Don't mention it.
- Lafını etmeye bile değmez.
- It was nothing.
Önemli değil, lafını etmeye bile değmez.
Not at all. Think nothing of it
Anan lafını etmeye bile değmez!
Your mother... It's better not to talk of her!
Lafını etmeye bile değmez.
- Ironhide, look out!
Lafını etmeye bile değmez.
Don't mention it.
Bir küçük detay var. Lafını etmeye bile değmez.
One small exception hardly worth mentioning.
- Lafını bile etmeye değmez.
- Nothing has been.
- Lafını bile etmeye değmez.
- Don't even think about it.
Lafını etmeye değmez.
Oh, don't sweat it.
Elmasın lafını etmeye değmez.
The diamond is not much to speak of.
Lafını bile etmeye değmez.
It's a boring ol'story.
Lafını etmeye bile değmez, dostum.
Oh, it's no problem, man.
Öğlenki Bobby vardiyası bende ki lafını etmeye bile değmez.
I got the evening Bobby shift, which is easy-peasy.