Midem bulandı перевод на английский
245 параллельный перевод
Birazcık midem bulandı.
Just a little nauseated.
- Biraz midem bulandı efendim.
- I'm a little squeamish, sir.
Bir parça midem bulandı ve fazlasıyla hayal kırıklığına uğradım.
I am slightly disgusted and very disappointed.
Kızı gördüğümde midem bulandı.
I got sick when I saw her.
Şiddetten ve zorbalıktan midem bulandı.
I'm sick of violence and force.
Midem bulandı.
I felt sick.
Midem bulandı.
This is making me ill!
Midem bulandı!
Oh, I'm disgusted!
Midem bulandı.
Made me sick.
Kirletilmiş gibiydim, midem bulandı.
I felt squeamish, as if I'd been soiled.
Çok küçük yaşlardan beri babamla birlikte hep trenlerde seyahat ettiğimden geçen manzarayı, dağları, ovaları seğretmek hep midem bulandırır da.
Brought up on trains, you know. My father made all his money out of trains. And now if I attempt to eat a meal without the gentle rocking and the scenery flashing by,
Şimdi de benim midem bulandı.
Now I'm feeling sick.
Midem bulandığı için ayrıldığımı söylersiniz.
You may tell her I left because I felt sick to my stomach.
Midem bulandı, efendim, tuvalete gittim.
I felt sick, sir, so I went to t'toilets.
Bir keresinde Washington'a gitmem gerekti ve ben gittiğim halde benim midem bulandı eve döndüğümde karım kustu.
I had to go to Washington once, and although I was leaving, I got sick and when I returned, my wife threw up.
Midem bulandı.
I've been disgusted.
Bütün gün midem bulandı.
My stomach felt queasy all morning.
Midem bulandı.
You make me sick.
# Daha sonraları bundan söz edince... Midem bulandı.
I felt physically sick speaking about it afterwards.
Biraz midem bulandı, o kadar.
I just felt a little queasy.
- Midem bulandı!
- Boy, am I sick!
- Yine midem bulandı.
- I've just been sick again.
Bilmiyorumlardan midem bulandı, duyuyor musun beni?
OK, I'm getting sick of "I don't know", do you hear me?
Midem bulandı.
Yes, heartburn.
- Midem bulandı.
Makes me nauseous.
Midem bulandı.
It made me feel sick.
- Midem bulandığı için yemedim.
- I only didn't because I'm nauseous.
Tanrım, aynı soruların tekrar tekrar sorulmasından midem bulandı.
God, I'm so sick of the same old questions, over and over again.
Midem bulandı.
I don't feel so good.
- Aman Tanrım, midem bulandı.
- I feel so nauseous.
Ve size bir şey söyleyeyim, gördüm ve midem bulandı.
And let me tell you something, I saw and it made me sick.
Onaylamıyor değilim, sadece midem bulandı.
I don't disapprove. I'm just sickened.
Biraz midem bulandı ama.
Some nausea though.
Midem bulandı ve oturmak zorunda kaldım.
Then I got a little sick, and I had to sit down.
Bu s. kik hikayeyi duymaktan midem bulandı!
I am so sick of this fucking story!
- Evet, midem bulandı.
- Yeah, I'm gonna get sick.
Biraz midem bulandı.
I'm a little seasick.
Git değiştir altını, midem bulandı.
Go change him, it stinks.
Saygı gösterdim ama buna saygı göstermiyorum, midem bulandı.
But I won't respect that dude. He makes me want to puke.
Midem bulandı.
- I became nauseous.
Bütün gün midem bulandı.
It's made me nauseous all day.
Ama midem bulandı.
And I got nauseous.
Midem bulandı.
I feel ill.
Bozuk domuz eti yemiş gibi midem bulandı.
I felt sick, like I'd eaten a dodgy pork pie.
Evet, sadece birazcık midem bulandı.
Yeah. Just, uh, just a little queasy is all.
Şimdi benim midem bulandı.
Now I'm nauseous.
Biraz midem bulandı.
I'm a bit queasy.
Midem aniden korkunç bir şekilde bulandı ve kavganın zevkini sanki tahtalı köyü boylayacakmışım gibi bir hisse bıraktı.
The horrible killing sickness had whooshed up and turned the joy of battle into a feeling I was going to snuff it.
Midem bulandı,
WHICH REMINDS ME, I TRIED LIKE HELL
Hatta midem bulandı.
- This whole thing's making me ill.
Midem bulandı.
I got nauseous.