Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ M ] / Millions

Millions перевод на английский

7,486 параллельный перевод
Bir konteynerde on milyon dolarlar olduğundan bahsediyorum.
I'm talking tens of millions of dollars in one container.
Milyonlarca dolar öylece yürüyüp gitmez.
Millions of dollars don't just walk off.
Kartelden on milyon dolar çalıyorsunuz, peşinizden geleceklerdir.
You steal tens of millions of dollars from the cartel, they will come after you.
Milyonlarcasının hayatına karşılık kendi hayatını kurtaracaksın.
You're gonna save your life at the expense of millions of others.
Yirmi yıl ve milyonlarca dolar kârdan sonra ölmüş.
"20 years and millions of dollars in zoo revenue later, he died."
Milyonlar kazanır hem de.
Gets paid, like, millions.
Renkli şekerleri eşleştirmenin milyon dolarlar edeceğini kim bilebilirdi ki?
Who knew that matching like-colored candy Was worth millions of dollars?
Vanessa Hansen şifreleri bankadan milyonlarca dolar çekmek için kullanacakmış.
Vanessa Hansen was gonna use those codes to drain millions from the bank.
Tüm modern bilim, ve emrinizdeki milyon dolarlar, tüm elinizdeki bu mu?
With all of modern science and millions of dollars at your disposal, these are your results?
Milyonlarca insana bu zevki aşılayan bir şarkı yazdın.
You wrote a song that has instilled joy into millions of people.
J-Serve milyolarca dolarlık fikir mallarını çalmıştır, Sayın Yargıç.
- J-Serve has stolen millions of dollars of intellectual property, Judge.
Tonla para.
Millions in revenue.
Kumar makinesi taktikleriyle, mobil oyuncuların çok küçük bir kısmından bile milyonlar araklamamız mümkün.
Using slot machine tactics, freemiums games are able to make millions off of an even smaller - percentage of mobile gamers.
Enerji maliyeti milyonlarca dolar azalacak.
Saving millions in energy costs.
Bu yazılımlar, doğru alıcı için milyonlar edebilir.
This kind of malware could be worth millions to the right buyer.
Tabii anlaşmayı sağlayan adam için de milyonlar eder.
And millions to the guy that brokers the deal.
Seni kıstırdım ama elinde milyonlar eden bir yazılım var.
I got you pinned down, but you're holding millions of dollar " worth of malware.
Siz de ona elektrik hattı zararlı yazılımından bahsettiniz.
So, you told him about... the power grid malware. It's worth millions.
Sonra da hayvan kaynaklı sebeplerden ötürü milyonlar harcıyor.
Then plows millions into animal-related causes.
Milyonlarca insan sebepsiz yere ölüyor.
Millions of people are dying for no reason.
Hepsi İnternet'te. Milyonlarca porno sitesi var.
It's all online, millions and millions of pages of the stuff.
Benim düşünceme göre, yani sonuçta dünyada dört milyar kadın var ve bunların milyonlarcası acayip seksi.
You see, for me, the fact that half the entire planet is made up of women - four billion of them. Literally millions of them, really, really smoking hot.
Simmons ve ben Hydra'da gizli görevde iken Whitehall milyonlarca insan öldürmek için kitle imha düzeyinde bir organizasyon yaratmaya çalışıyordu.
While Simmons and I were undercover at HYDRA, Whitehall was looking to create an extinction-level event to kill millions of people.
Çocuklar, sayısız bacadan kayarak milyonlarca hediyeyi bir gecede dağıtmak mı?
CASTLE : Guys, squeezing down countless chimneys? Delivering millions of presents in one night?
Bu Şehirde milyonlarca insan yaşıyor!
There are millions Of people in this city!
Avatar, milyonlarca insan tarafından sevilir!
The Avatar is adored by millions!
Bunları da göz önüne alırsak, Paul yıllardır süregelen yozlaşmış ve yolsuzluk dolu federal bir anlaşmanın menfur skandalını ortaya çıkaracaktı ama milyon dolarlık menfaat için aç gözlü ihale sahibi inatla federal memeden sütü emmeye devam etmek için Paul'u parka toplantı bahanesiyle çekip onu susturmak için orada öldürdü.
Consider this... Paul uncovers a nefarious scandal rife with corruption and financial skullduggery in connection with a federal contract, but with millions of dollars at stake, the greedy contractor, determined to stay latched onto the federal teat, lures Paul into a meeting in the park where he has an assassin silence him.
Milyonlarca insanı öldürebilirdiniz Bayan Jarvis.
You could have infected and killed millions of people, Ms. Jarvis.
Adamın servetinden milyonlar eksilttin.
You gave away millions of his fortune.
Brigham kötü yayınlar yüzünden son sözleşmesinde milyonlar kaybetmiş.
Brigham lost potential millions on his latest contract because of bad press.
Bilirsiniz her ne kadar tarihimizin bu kısmıyla pek gurur duymasak da Afrika'dan köle olarak getirilen yüz binlerce insan köle olarak Amerika Birleşik Devletleri'ne buradan giriş yaptı.
I mean, part of our history is, you know, something that we're not very proud of, you know... Is that we are the port where hundreds of thousands, if not millions of Africans were brought into the United States and sold into slavery.
Charlene Brock'un seksenlerin başında kısa bir modellik kariyeri var içinde milyonlar satan bir posterde var.
Charlene Brock had a short career as a model in the early'80s, including... one poster that sold millions.
Bana milyon dolarlara mal olan bir toplantıyı kaçırdım.
I missed a business meeting that cost me millions of dollars.
Bana milyon dolarlara mal olan iş toplantısı sırasında.
During the business meeting that cost me millions of dollars.
Morozov'a milyonlar kazandırdım ve o da tüm bu tezgâhı mı kurdu?
I've made Morozov millions and he's the one who set all this in motion?
- Her yıl milyonlarca posta kaybediyorsunuz.
- You lose millions of letters every year.
Eger bu aciga ciktiysa bu kusur, ki bunu da yaptin, milyonlar kazanabilirdin.
If you had exploited this flaw, rather than exposing it, you could have made millions.
Samanyolu Galaksisi tarihi boyunca binlerce veya milyonlarca medeniyetin olduğunu veya bir zamanlar olduğunu düşünün. Ve yaşam sürelerinin kısa olduğunu düşünün.
Imagine there are, and have been thousands or millions of civilisations in the history of the Milky Way galaxy - and imagine their lifetimes are short.
Aileniz hala ayrılan alanın hemen dışındaki arazinin sahibi. Yüzlerce milyon değerinde olan arazinin. Tabi eğer kumarhane yapılırsa.
Your family still owns land just outside the reservation, land that would be worth hundreds of millions of dollars, but only if the casino went forward.
Oyun oynayarak milyonlarca dolar kazanıyor ve ezik mi oluyor?
He plays video games and makes millions of dollars, and it's lame how? Because...
Bunu banka hesabımdaki milyonlarca paraya söyle.
Tell that to the millions in my bank account.
Az önce kliniğimi genişleterek milyon dolarlar kazanabilmemizi sağlayacak olan bir adamla tanıştım.
I just met with a guy who thinks that we can make millions by opening my prison clinics across the country.
Bak bu proje bize milyonlar kazandırabilir ve....... bu projenin esjki eşin tarafından finanse edilmesinden dolayı reddetmeni istemedim.
This project could be worth millions to us. And I don't want you to reject it because it's being funded by your ex-husband.
Biliyor musun az önce milyon dolarlardan vazgeçtim.
You know, I just gave up millions of dollars. I know.
Milyon dolar "LAR"
Millions of dollars!
Milyon ve milyonlar.....
Millions and millions.
Yaşam yolculuğu her yeni nesil ile önünde milyonlarca yıl varmışçasına yeniden başlar.
The journey through life begins afresh with every new generation, as it has for countless millions of years.
Flynn'le yaptığı anlaşmalar esnasında Rodman's Neck'te milyonlarca dolar değerinde silah olduğunu öğrendi ve çalmaya karar verdi.
He must have found out through his dealings with Flynn that there were millions of dollars worth of weapons at Rodman's Neck, and he decided to rob it.
Bu teoride sadece bir değil, milyonlarca yıldız yaşama doğdu.
IN THIS THEORY, NOT ONE, BUT MILLIONS OF STARS BURST INTO LIFE.
Güneşin kütlesinden milyonlarca belki de milyarlarca kat daha büyük.
THAT HAS MILLIONS OR BILLIONS OF TIMES THE MASS OF THE SUN.
Şimdiden milyarlarca yıldızı var.
IT ALREADY CONTAINS MILLIONS OF STARS.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]