Ne söylüyorlar перевод на английский
306 параллельный перевод
Ne söylüyorlar?
- What do they say?
- Ne söylüyorlar?
- What are they singing?
- Ne, ne söylüyorlar?
What? What'd they say?
- Peki ne söylüyorlar?
What are they saying?
- Ne söylüyorlar?
- What do they say?
- Ne söylüyorlar?
What are they saying?
Ne söylüyorlar biliyormusunuz?
Do you know what they all say?
Ne söylüyorlar?
What are they saying?
Ne söylüyorlar?
What are they singing?
Şimdi ne söylüyorlar?
What is it they say now?
- Ne söylüyorlar?
- What are they saying?
Senin ihtiyarlar hakkımızda ne söylüyorlar?
I wonder what your old man would say if he knew about us.
Ne söylüyorlar?
Hmm. What do they sing?
Şimdi ne söylüyorlar?
What are they saying now?
Ne söylüyorlar?
What did they say?
Ne söylüyorlar ki? Yani önceden söylemişler?
But what'd they say?
Hiç durmadan konuşup duruyorlar ama aslında ne söylüyorlar?
And then they talk and they talk, talk, talk, and they keep talking. - And what do they say?
Mahallede ne söylüyorlar?
What does the neighborhood say?
Meteorlar, bilim insanlarına Dünya'nın ne zaman oluşmaya başladığını söylüyorlar.
MANNING : Meteorites told scientists when the Earth started to form.
Hala baygın olduğunu söylüyorlar. Bu ne?
They Say He's Still Unconscious.
Ne şarkı söylüyorlar, ne gülüyorlar ne de artık şakalaşıyorlar.
They don't sing or laugh or joke around anymore.
Onlardan ne kadar çok yersen su katarak da o kadar çok çoğaldıklarını söylüyorlar.
They say that the more of them you eat, the more they increase by adding water.
Dinlesene anne, ne güzel söylüyorlar.
Listen, Mamma, don't they sing well?
Ne yaptığını söylüyorlar?
What do they say he's done?
- Şimdi ne yapıyorlar? - Şarkı söylüyorlar, efendim.
- What are they doing now?
Senin süvari olmadığını söylüyorlar, ne de emir subayı! Yani atın bile yok.
They say you're not a cavalryman, nor an aide-de-camp, so you don't need a horse.
Ne yapacağını söylüyorlar ve dediklerini yapıyorsun.
They tell you what to do and you do what they tell you.
- Köyde ne isterlerse söylüyorlar.
- They say everything they want in the village.
Babanın mezarına her ne yaptılarsa, ben olduğumu söylüyorlar.
With what they did to your father's grave, they're already saying it was me.
Bana ne istediklerini söylüyorlar.
They tell me what they want.
Onlarda kim be bize ne yapacağımızı söylüyorlar?
Who the hell are they telling us what to do?
Ne kadar da üzücü bir şarkı söylüyorlar.
What sad music they make.
Ne olacağını söylemeyip sadece ne yapacağını söylüyorlar.
They tell you what to do, they don't say what will happen.
Onlar kim ki benim ne yapacağımı söylüyorlar?
Who do they think they are telling me what to do?
Dünyada ki ne bitkilerin ne de yeşil ağaçların... zarar görmeyeceklerini söylüyorlar... fakat sadece alınlarına Tanrının mührü değmeyenler için...
They're told not to harm the grass of the earth or any green tree but only those who have not the seal of God upon their foreheads... "
Ne söylüyorlar?
- What are they singing?
Onlar ne hakkında şarkılar söylüyorlar?
What about those who do sing?
Para benden çıkıyor ama ne yapacağımı bana onlar söylüyorlar.
I'm paying... but they tell me what to do.
Ne demek istediğinizi anlayamadıklarını söylüyorlar.
They say they don't understand what you mean.
Sweeptakes Yayınevi'nden 5 milyon $ kazanıyorsun ve aynı gün adam çeki sana veriyor dünyaya uzaylılar geliyor ve iki gün içinde dünyanın yok edileceğini söylüyorlar. Ne yaparsın? Kolay.
You win $ 5 million from the Publisher Sweepstakes and the same day the guy gives you the cheque, aliens land on the earth and say they'll blow up the world in two days.
Bu programın herkese açık olduğunu söylüyorlar, ama büyük şart, ne kadar yükseğe atlayabildiğin ya da 100 m'yi ne kadar hızlı koşabildiğin.
They say this program is open to everybody, but the major requirement is how high you can jump or how fast you can run the 100.
Ne için şarkı söylüyorlar ki?
What are they singing for?
Kitaplar sana ne yapmanı söylüyorlar?
What do the books tell you to do?
Onların bıraktığı boşluğa akın eden yumuşak ve zarif arzular bana Hero'nun ne kadar güzel bir genç kız olduğunu hatırlatıyor savaşa gitmeden önce ondan ne kadar hoşlandığımı söylüyorlar.
I am returned and that war-thoughts have left their places vacant... in their rooms come thronging soft... and delicate desires... all prompting me how fair young Hero is. Saying... I liked her ere I went to wars.
Bilgi kaynaklarımız ve haber alma örgütleri Kanada'nın onu yok etmeye hazırlanıyor olabileceği konusunda duyumları bulunduğunu söylüyorlar. Zaten bu da Kanadalıları ne kadar iyi tanıdığımızı gösteren bir şey olur.
Sources in the intelligence community speculate that Canada may be preparing to terminate her, which would certainly be in keeping with what we know about the Canadians.
Sen ne istersen onu söylüyorlar.
They'd say whatever you want.
Depresyonumdan olduğunu söylüyorlar ama ne olacak yani?
They say it's my depression, but what the fuck, man?
İnsanlar onun hakkında ne söylüyorlar?
Which thing are people saying about him?
Belediye de kiliseyle aynı fikirde... şiirinin modern toplumdaki ahlaki çöküntünün bir sembolü olduğunu söylüyorlar... şiirine karşı oluşan bu tepkilerle ilgili sen ne düşünüyorsun?
The county agrees with the church and... considers the poem emblematic of modern society's moral... disintegration. How do you feel about these reactions to your poem?
Burada bir fincan kahve bulmamın ne kadar zor olduğunu söylüyorlar.
They're discussing how difficult it is to find a decent cup of coffee over here.
Her zaman beni ne kadar çok sevdiklerini söylüyorlar.
They're always telling me how much they love me.
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
ne söylediler 16
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceksin 65
ne sorunu 30
ne söylediler 16