Ne söyleyeceğim перевод на английский
1,711 параллельный перевод
Ne söyleyeceğim biliyor musun?
Do you know what?
Karıma ne söyleyeceğim?
What am I supposed to tell my wife?
ona ne söyleyeceğim?
What do I say?
Ne demek, "ne söyleyeceğim"?
What do you mean what do you say?
Ne söyleyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
I had no idea what I was gonna say.
Şimdi onlara ne söyleyeceğim?
What am I supposed to say to them now? !
Şimdi ne söyleyeceğim?
What am I going to say now?
Senin hakkında ne söyleyeceğim bilmiyorum.
I don't know what to say about you.
Bak sana ne söyleyeceğim Peder Anatoly...
I'll tell you what Father Anatoly.
Bakın ne söyleyeceğim.
Tell you what.
Hey, bakın ne söyleyeceğim.
Hey, I'll tell you what.
Ne söyleyeceğim?
Tell you what?
Ne söyleyeceğim, Sean?
- Tell you what, Sean?
Dükkan sahibine ne söyleyeceğim?
What shall I tell the shop's owner?
Ona ne söyleyeceğim ben?
Bob's home, what am I gonna tell him?
- Konuşup onlara ne söyleyeceğim?
And tell them what?
Ve ne söyleyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yok.
And I have no clue what to say.
Ve sana ne söyleyeceğim.
And I'll tell you what.
Kızıma ne söyleyeceğim?
What am I supposed to tell our daughter?
Durun bak ne söyleyeceğim.
You know that?
- Ah, bak ne söyleyeceğim, 1.000 dolara ne dersin?
Here you go. Hey, tell you what, how about a thousand? Five hundred is plenty.
Onlara ne söyleyeceğim, Hank?
Told them what, Hank?
Ne söyleyeceğim?
What am I gonna say?
Bakın, ne söyleyeceğim.
Oh, I'll tell you what.
Bak sana ne söyleyeceğim, tüm işi gören şu kadarcık kan.
I tell you what, brother, that little bit of blood did the trick.
Onlara ne söyleyeceğim?
What do you want me to tell them?
Sana ne söyleyeceğim.
I'll tell you what.
Senin ne yaptığını söyleyeceğim!
I'll tell them what you did!
Bu söyleyeceğim her ne kadar sizi üzecek de olsa, onun hakkındaki kararları siz değil ben veririm ve sizden onu buraya göndermenizi istiyorum.
And as much as that must frustrate you, that doesn't make it your choice. It makes it mine. And what I want is for you to get her out of here, right now.
Ben bir kelime söyleyeceğim ve sen de aklına ne gelirse onu söyleyeceksin.
I'll say a word and you say whatever comes into your head.
Sen basit cevaplar versen bile, onların sorgu raporu, bir tekil şahıs anlatımı yaparlar. "Şimdi sana ne olduğunu söyleyeceğim" gibi.
Even if you're simply answering their questions, their interrogation reports are in first-person narrative like "I will now tell you what really happened," right?
Sana söyleyeceğim, bundan önce korkunun ne olduğunu bildiğimi sanmıyorum.
I gotta tell you, I don't think I knew what being scared was before that.
Komşulara ne kadar aydın biri olduğunu söyleyeceğim.
With that in mind, I'll go tell the neighbors how enlightened you are.
Vince'i bizzat arayıp yanlış bir şey yaparsa ne kadar sinirleneceğimi söyleyeceğim.
I will call Vince myself and tell him how mad I will be if he tries to pull a Chappelle.
Jack, bunu sana olabildiğince basit bir şekilde söyleyeceğim. - Adı ne?
jack, I'm gonna say thisas simply as I can- - what's his name?
Ona ne gördüğümü söyleyeceğim.
The only thing I can do.
Ona ne düşündüğümü söyleyeceğim.
ll tell her how I feel.
Ne kazandığını söyleyeceğim :
I'll tell you what you win :
Onu bir daha gördüğümde benim tarafıma baksa bile ne düşündüğümü söyleyeceğim.
Next time I see her, if she even looks at me sideways, I'm telling her what I think.
Ne söylediğini söyleyeceğim.
I, LL tell you What he said.
Sana ne olduğunu söyleyeceğim.
I'll tell you what's gotten into me.
Sana kaç kez söyleyeceğim Larry, o kadın çılgının teki. Ne...
How many times I got to tell you, that woman is crazy, Larry.
Bak ne söyleyecegim, ben bu kizlari yeni müsterilere satamam.
I tell you what, I can't even unload these girls.. .. not even to my new customers.
... onun hakkında ne kadar mızmız bir orospu olduğunu herkese söyleyeceğim.
Panda Bear or whatever the hell her name is.
Ne söyleyeceğim.
Leave me alone, okay?
" Bu akşam, Eric'e, ondan ne kadar çok hoşlandığımı kesinlikle söyleyeceğim,
" I'm totally gonna tell Eric how much I like him tonight.
Ondan ne kadar çok hoşlandığımı söyleyeceğim. Ve ikinci bir şans isteyeceğim.
I'm gonna tell her how much I like her, and I'm gonna ask for a second shot.
Babama, hizmet sektörüne ne kadar bağlı olduğunuzu kesinlikle söyleyeceğim.
And I'll be sureto tell my father just how committed you areto the hospitality industry.
Önemli bir şey söyleyeceğim! Ne? Bugün Katsura'yı bizimle yemek yemeye davet ettim.
and commented, "thank you very much, I'm not that gre- -"
Çünkü bulduğunuz en iyi buysa Bay Syme, size kelimenin ne olduğunu söyleyeceğim.
'Cause if that's the best you've got, Mr Syme, I'll tell you what the word is.
Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi, ama araştırma ne diyor?
Well, I never thought I'd say this, but what does the research say?
ne söyleyeceğimi bilmiyorum 59
ne söyleyeceğimi bilemiyorum 37
söyleyeceğim 241
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18
ne söyleyeceğimi bilemiyorum 37
söyleyeceğim 241
ne söyledin 57
ne söyleyeyim 43
ne söylemek istiyorsun 30
ne sorusu 17
ne söyledi 211
ne söylememi istiyorsun 61
ne söyleyeceksen söyle 18