Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → английский / [ O ] / Ode

Ode перевод на английский

2,044 параллельный перевод
Benim nazım şeklime benzemiyor.
- It's nothing to my ode.
Araştırman hakkında bir destan kasidesi hazırlamak üzere özel izin ve... giderler için 100 gümüş para.
Exclusive rights to compose an epic ode of your quest and one hundred silver staters, for expenses.
"Eski yunan ayaklı vazosuna gazel." *
"Ode On A Grecian Urn."
O adama çok şey borçluyuz.
We ode that dude big time.
Lyle diğer odada öde-ve-izle kanalını izliyor.
Lyle is watching pay per view in the other room.
"Hastaneye 100 dolar öde." Siktir.
"Pay hospital $ 100." Fuck me.
Öde konuş telefonunu takip ettim.
Tracked him to a pay-as-you-go cell.
- Öde bakalım!
- Pay up.
Şimdi öde paramı ve aptallık yapmayı kes!
Now just pay up and stop being stupid!
Şimdi öde!
Pay up!
5 yen öde bakalım.
Five yen. Pay up.
Öde ya da kendine bir hayat sigortası yaptır ve öl.
Pay or else you'll be insured and killed in the Philippines.
Borcunu öde!
Pay up!
Borcunu öde.
Pay your debts!
Hemen borcunu öde.
Pay back your debts!
Bize 100,000 yen öde!
Hey, pay us 100,000 yen!
Öde cezanı ve şikayet etmeyi kes.
Just pay it and stop complaining, okay?
"İzle ve öde" yüzünden tanıtım pek tutulmayacaktır.
Pay per view is pulling back on the promotion.
Bugün öde veya öl.
Pay me today or die.
Oh, odalarda Magic Fingers ve izle öde de "Casa Erotica" oynuyor.
Oh, they got the magic fingers, A little "casa erotica" on pay-Per-View.
Öde bakalım dostum.
Pay up man..
FİYAT : 60 DOLARA TÜM GÜN ÖDE!
Oh.
Sen öde.
You pay.
Ve paralarını öde
And pay them.
Öde hadi.
Pay up.
Bana olan borcunu öde.
I want the money you owe me.
Bana paramı öde ve bir daha görüşmeyelim!
Just pay me and we'll never have to meet again!
- Borcunu da öde.
- And to pay up. - Okay.
Gala, sen benim nazım şeklimi biliyorsun.
Gala, you've heard my ode.
Ve sen... al bu çeki... tefeciden aldığımız paray öde....
Let's take this cheque. And since today how much money we took from anyone, we give them back.
Kiranı zamanında öde yeter.
Pay your rent on time.
Hey, paltonun parasını öde ve benimle otelde buluş.
Listen, just pay for the coat and meet me at the hotel.
Alanda 20 bin kişi, izle-öde kanallarının karşısında 1,5 milyon kişi vardı.
There were 20 thousand people and another million and half at home watching on television.
Dr. Bashful'un neden "öde-arkadaş ol" a ihtiyacı olduğunu anladım.
I get why Dr. Bashful needs a pay-a-pal.
Casey, Bir oda dolusu erkek ve iki al-bir öde içkilerle yalnız üniversite öğrencisiyiz.
Casey, we are two newly-single college girls in a room full of boys and two-for-one drinks.
- Öde bakalım.
- Pay up.
Al, gaz parasını öde.
Pay the gas bill. Pay it.
Al, okul parasını öde.
Here, pay the tuition.
Parasını öde.
pay the man.
Sınıfta kaldın evlat, kefaletini öde!
It's time for you to pledge. Right now!
- Bileti öde yabancı.
- Pay your fare, gabacho.
Anlıyorum ama... Bütün borcunu öde yoksa öbür tarafı boylarsın!
Pay up or you're dead meat!
Yarına kadar öde yoksa tahsilât ekibini yollarız.
Pay by tomorrow or we send the collection squad. Understand?
İyi, tamam, ama sen hiç kullanmayacaksan, bu gerçek bir araba paylaşımı sayılmaz. Ya benzin parasını öde yada bana teşekkür et.
Okay, fine, but you know it doesn't really count as carpooling if you never drive, pay for gas or thank me.
Taksi parasını öde.
Make it cab fare.
İlk önce, öde ama.
Pay me first.
Ne demek, öde?
What the hell?
Öde bakalım.
Pay up.
Borcunu hemen öde, yoksa onları elinden alırım!
Pay me right now or I take them!
Hesabı da öde.
Pay for the bill, too. - Yeah, but I wanted to talk to you guys...
Ne kadar isterse öde.
Pay him whatever he wants.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]