Oh adamım перевод на английский
3,302 параллельный перевод
♪ oh adamım ♪
♪ oh man ♪
Adamım benim.
Oh, man.
Adamım.
Oh, man...
Adamım...
Oh, man...
Güven bana, o adamın uzun süre bizden uzak durması için tüm gücümü kullanacağım.
Oh, trust me, I'm gonna do everything within my power to make sure that that man is put away for a long time.
Oh, böyle mi diyorsunuz hala iki petrol adamınız var mı?
Oh, is that what they call it still with two oil guys on it?
Oh, adamım.
Oh, boy.
Bir genç kızla oynaşan adam mı söylüyor bunu?
Oh, said the man dallying with a teenager.
Hey adamım.
Oh, hey, man.
Suyu getiren adamımız.
Oh, look! There's our water guy again.
- Peter T, adamım.
Oh, Peter T, my man.
Ah be adamım.
Oh, man.
Oh, Hayır, olamaz adamım?
Oh, no, what the hell, man?
Adamım.
Oh, man.
Ah, evet. Ben sadece Sarcastaball'ı icat eden adamım.
Oh, yeah, I'm just the guy who invented sarcastaball.
- Ne kadar da komiksin, adamım.
- Oh, you are so funny, man.
oh, adamım.
oh, man.
Adamım, tavuklar kolaydır.
Oh man, chickens is easy.
O aracı zaten biliyoruz adamım.
Oh, man, we know that RV.
Zararı yok adamım.
Oh, pin me, oh, I can't move.
Aman Allahım, bu adamın fizyolojisi bizimkiyle aynı mı, hiç bilmiyorum. Aynı.
Oh, dear God, I have no idea if this man's physiology is similar to ours at all.
Hah hemen şimdi mi vuralım ağabey adamı?
Oh, do we kill the man now then?
Adamım, sen bunu nasıl yiyiyorsun?
Oh, man, how do you eat this stuff?
Danny, çocuklarımıza ateş eden adamı benden çok yakalamak isteyen biri yok ama bu çok.
Oh. Danny, no one wants this guy who shot at our kids nailed to a wall more than I do, but, you know, this is just- - this is too much.
Adamım hapse gireceğiz, ve asla bir hatunla Eyfel Kulesine gidemeyeceğim
Oh, man, we're going to jail, and I never got to Eiffel Tower a chick with one of you guys.
Göt salatası oluyoruz, adamım.
Oh, we're eating ass salad, man.
- Adamım.
- Oh, man.
Adamım ya.
Oh, man.
Allah'ım, adamın çanak çok güzeldi ya.
Oh, lordy, that man had a sweet, sweet chassis.
Adamım, çok fena...
Oh, man, that is just...
- Oh, adamım!
- Oh, man!
Adamım ya, doğru kıtada bile değilmişim.
Oh, man, I wasn't even on the right continent.
Oh, adamım, kralsın, adamım.
Oh, man, you are the king, man.
Aman Tanrım, Scott, adamı vurdun mu?
Oh, my God, Scott, did you shoot that man?
Bu hediye adamım Nate için.
Oh, this is a gift for my man, Nate, here. - What?
Eğer bu adam çıplaksa "rahatsız bir iş ortamı" olmayacak mı yani?
Oh, oh, oh, so what, seeing this guy naked is no longer an "uncomfortable work environment"?
Olamaz adamı uyandıracağım!
Oh, no! I am going to wake him up.
Ama bizim zamanımızda, bir işi bıraktığında, adamın gözlerinin içine bakar ve bıraktığını söylerdin.
Oh, sure, sure. 'Course, in my day, when you quit a job, you looked a man in the eye and told him you were quitting.
Oh, adamım bu harika olur.
Oh, man, that would be amazing. LESLIE :
Ben bizimle lafını kullanmayan adamım.
I was the guy who dropped the "us" part. Oh.
Ben bilim adamıyım.
I'm a scientist. Oh.
- Ama yine de mümkün- - - Walter, her şey mümkündür! Ama benim tanıdığım adam evreni yok etmeye çalışmazdı.
It's still possible- - Oh, Walter, anything is possible, but the man I knew wouldn't try to destroy a universe.
Adam?
I'm overdressed. Oh!
Adam'ın kilise kermesi için birkaç parça eşya daha topladım.
Oh, it's just... More stuff for Adam's church bazaar.
O evli bir adam...
He is a married m... oh!
Evet, evet. Otelde bir komedyen olduğunu duymuştum, adamım.
Oh, yeah, yeah, I heard there was a comedian in the lounge, man.
Bu yaşlı adam Amerika'da sağlık giderlerini kendi ödemek zorunda olan tek insan mı?
Oh, so that old man has to be the only man in America who has to pay his medical bills?
Oh, adamım.
Oh, man.
Ah, adamım ya!
Oh, man!
Hey, burada ne dönüyor bilmiyorum ama... Bu daire Adam Gary adına kiralanmış yani kurbanımız Rahip Adam adına.
Hey, uh, I don't know what's going on here, but... Oh. This apartment is leased to an Adam Gray as in our victim - - Father Adam.
Ah, adamım, o minicik çoraplar...
Oh, man, those tiny socks.